Avukat İlknur Gümüş, İz Tv’de yayınlanan Özgür Coşkun ile Sektör Programı'nın konuğu oldu. Gümüş, kadına yönelik giderek artan şiddete çözüm olarak gerekirse yasalarda değişikliğe gidilmesi gerektiğini belirtti.
Gebze’de icra memurları ile hacze giden yani görevini yaparken öldürülen meslektaşını Ersiin Arslan’ı anan Gümüş, meslek örgütlerinin ve devletin bu konularda daha fazla çalışma yapmasını istediklerini belirtti. Gümüş, “Kolluk kuvvetleri ile beraber gidiliyor icra takiplerine ama kolluk kuvvetleri görevini tam anlamıyla yerine getirmiyor. Sadece bir eşlikçi konumunda oluyorlar. Ben de benzer bir olay yaşadım, saldırıya uğradım. Sadece bir tutanak tutuldu. Biz taraf değiliz sadece işimizi yapıyoruz. Dosyada sadece hukuki yardımda bulunmakla mükellefiz. Son derece üzücü bir durum. Bununla ilgili gerekli yasaların yapılması gerekir” dedi.
Şiddetin toplumda her geçen gün tırmandığını hatırlatan Gümüş, boşanma davalarının ve iş davalarının çok fazla olduğunu söyledi. Gümüş, “Çok uzlaşma kültürüne sahip bir toplum değiliz. Bu konuda çalışmalar yapılıyor tabi. Arabuluculuk, uzlaştırma gibi yeni kurumlar getirildi ama tabi bunların bilincinin oluşması zaman alacaktır” ifadelerini kullandı. Boşanmaların çok çeşitli nedenleri olduğunu kaydeden Avukat Gümüş, aile düzenini korumanın günümüz düzeninde daha zorlaştığını dile getirdi.
‘BOŞANMAK EVİLİLİK KADAR DOĞAL’
İzmir’in boşanma oralarında ikinci şehir olduğunu belirten Gümüş, bu durumun çok fazla olumsuz olarak algılanmamasını Anadolu’da çocuğa ve bireylerin kendilerine zarar verdiği evliliklerin devam ettiğini olduğunu söyledi. Gümüş, eğitim seviyesi arttıkça bilinçlilik seviyesinin arttığını da belirtti ve evlenmek kadar boşanmanın da doğal olduğunu hatırlattı.
Boşanmanın birtakım nedenleri olması gerektiğini belirten Gümüş, “Bize soyut iddialarla gelen insanların taleplerini yerine getirirken biz bunu dile getiriyoruz. ‘Somut olarak bir şey olmadığı için size yardımcı olamayız’ dediğimiz zamanlar oluyor. Tam karara varamamış, ofiste barışan insanlar olabiliyor. Gerçekten karar verilmemişse, karar verilmesi için süre verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Kadına şiddet olaylarının artarak devam ettiğini, bu durumun en gelişmiş ülkelerde dahi devam ettiğini kaydeden Gümüş, “Yasalarımız kısmen yeterli, kısmen yeterli değil. Yasalar son zamanlarda daha iyiye gidiyor. 6284 sayılı yasa var, İstanbul Sözleşmesine üyeyiz. Ancak uygulamak konusunda sıkıntılarımız olduğunu düşünüyorum. Tüm devlet birimlerince yeteri kadar uygulanmadığını düşünüyorum. İstanbul Sözleşmesi’nde devlete düşen görevler yerine getirilmiyor. Bu sadece kadını koruyan bir yasa gibi algılanıyor ama bu aile içinde yaşanan her türlü şiddetin önlenmesi noktasında bir yasa. Sadece kadın değil erkekte yararlanabilir” dedi. İstanbul Sözleşmesi’nde ‘devlet eliyle dahi kadına şiddet uygulanmaması’ gerektiğinin belirtildiğini ancak Türkiye’de kadınların bir eylem yapmak için bile toplandığında direkt devlet eliyle şiddet gördüğünü söyledi ve “devlet kendi yetkilerini kadın aleyhine değil lehine kullanmalı” dedi.
‘SİSTEMSEL SIKINTILAR VAR’
“Herkesi koruyabilecek sistem yok, sistemsel sıkıntılar var” diyen İlknur Gümüş, “Birini çocuğunun gözleri önünde komaya sokacak kadar şiddet uygulayan bir insanın psikolojisinin de çok iyi olduğunu düşünmüyorum. Islah çalışmalarının da yapılması gerekiyor ayrıca suç işleyen indirimlerle neredeyse cezasız kalıyor. Bunların hepsinin değerlendirilip STK’larla, kadın dernekleri ile iş birliği içinde olarak gerekirse yasaların yeniden şekillendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Sosyal medyanın gücünün şiddetin görülmesi konunda çok yüksek olduğunu ancak sosyal medya erişimi bulunamayan insanların olduğunu da hatırlattı ve adaletin tecelli etmesi için herkese aynı şekilde işlemesi gerektiğini söyledi.
Barolarda, Kadın Hakları Merkezleri olduğunu söyleyen Gümüş, şiddete maruz kalan kadınların bu merkezlere başvurabileceklerini belirtti.
Pandemiden her meslek gibi avukatlık mesleğinin de etkilendiğini söyleyen Avukat Gümüş, “Hepimizi çok derinden etkiledi pandemi ve etkilemeye de devam ediyor” dedi. Pandemi döneminde icra dosyalarının arttığını ancak icraya gidildiğinde aslında yapacak bir şey olmadığını gördüklerini de kaydetti.
Avukat Gümüş, son olarak her sorunun eğitim ile çözülebileceğini ve yerel yönetimlere de bu konularda çok iş düştüğünü belirtti.
