MİHRİCAN CANDEMİR / İZ GAZETE- İz Televizyonu’nda yayınlanan, Özgür Şengül’ün sunduğu Başarının İzi programının konuğu bu hafta profesyonel basketbolcu Cansu Öncel oldu. İzmir Alt Yapısı’ndan çıkan Öncel, basketbola başlama serüveninden, kendisi için ne anlama geldiğinden, planlarından ve kadın sporcuların yaşadığı zorluklardan bahsetti.

‘BENİMLE BÜTÜNLEŞTİ’

Basketbola başlama serüveninden ve kendisi için basketbolun ne anlama geldiğinden bahseden profesyonel basketbolcu Cansu Öncel; “Açıkçası annemin yönlendirmesiyle kendimi buldum. Çocukken kendimi bulmam için beni farklı farklı kurslara gönderirdi. Ben de arkadaşlarımın basketbola başladığını görünce heveslendim ve basketbola başladım. Daha sonrasında basketbol oynadıkça hayatımın çoğunu kapladığını fark ettim. Spor dışında hangi mesleği yapmak isterdin diye sorsanız cevap veremem. O kadar hayatımla, benimle bütünleşti ki basketbol dışında başka bir şey düşünemiyorum” diye konuştu.

‘İZMİR’DE TAKIM YOK’

Kariyerine değinen Öncel; “4. sınıfta Menemen’de basketbola başladım ve 13-14 senedir oynuyorum. 9- 10 sene Menemen’deydim. İki sene Balıkesir Burhaniye’de oynadım. Daha sonra Hatay’a gittim. En son Rize’deydim. Sezonu Rize’de kapattım. İlk Kadınlar Bölgesel Basketbol Ligi’nde (KBBL) oynadım. Daha sonra şehir dışına çıkmaya başladım ve benim için çok heyecanlı bir süreçti. Kendimden büyüklerle, daha profesyonel sporcularla ter dökmek beni fazlasıyla heyecanlandırıyordu. Profesyonel olarak ilk Hatay’a gittim ve Süper Lig’de 2-3 ay antrenman yaptım. Oradayken basketbolun İzmir’deki gibi olmadığını fark ettim. Maalesef İzmir spor konusunda çok geride. İzmir’de oynamayı çok isterim fakat takım yok. Pınar Karşıyaka’nın erkek takımı var fakat kız takımı yok. Keşke kız takımı olsa da oynasam” dedi.

İKİ DÖNÜM NOKTASI

Yaşadığı zorluklardan ve kariyerinin dönüm noktasından bahseden Öncel; “Eksiklerimi altyapıdan çıktığımda fark ettim. Psikolojik açıdan çok zorlandım. Sakatlıklarım, ani düşüşlerim oluyordu. Bu psikolojik düşüşleri aşamadığım zamanlar oldu ve bu konuda çok zorlandım. İki tane dönüm noktam var. Bir ara basketbolu bırakmak istedim. O dönemi ailemin desteğiyle atlattım. Ailem olmasa basketbolu bırakmıştım. İkincisi de ilk Hatay’a gittiğim zaman oradaki ortamı, antrenmanları izledim ve basketbolun sadece antrenman yaparak değil, izleyerek de geliştirebileceğimi fark ettim ve özgüvenim arttı” diye konuştu.

‘YAZIK OLDU’

İzmir’de yapılan alt yapı organizasyonlarının yetersiz olduğunu vurgulayan ve anılarından bahseden Öncel; “Ben küçükken çok keyif alıyordum. Aynı sahada sevdiğim sporcularla ter dökmek çok güzeldi. Bence çok iyi sporcular çıkabilirdi. Buradaki yetersizlikten dolayı biraz yazık oldu insanlara. Güzel bir takım organizasyonu olmadı. Alt yapıdaki takımım aile gibi bir ortamdı. Sürekli birlikteydik. Haldun ve Eralp hocamın ellerine büyüdük. Bir maçta Eralp Hoca maçtan atılmıştı, teknik yemişti. Eralp hoca sahadan çıktı ve oradaki üzgün bakışını, Haldun hocanın hırsını gördüm. Çok etkilenmiştim o maçta ve sonrasında da maçı kazanmıştık. İz bırakan başarım için bu yıl Rize’de oynadığımız çeyrek final maçını söyleyeceğim. 1-1’di durumumuz 2 olan yarı finale yükselecekti. Biz gerideydik. Daha sonrasında art arda sayı attık. Kesinlikle bu kadar heyecanlandığım maç olmadı. Bizi finale çıkaran maç oydu ve sonrasında şampiyon olduk” şeklinde konuştu.

‘Onlarla büyüdüm’

Her ligin kendine göre atmosferi var bölgesel biraz daha karmaşık geliyor diyen Öncel; “Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi (TKBL) ve Süper Lig tamamen düzen basketbolu. Orada artık yabancılar da var. Yani sanki Süper Lig tamamen tecrübe, TKBL ise o tecrübeye hazırlık gibi geliyor. İdol olarak küçükken Micheal Jordan’ı alıyordum. Şu an Süper Lig’te ablalarımı izledikçe hepsinden birer parça alıyorum. Işıl Alben izlerken ona çok özeniyordum. Onlarla büyüdüm diyebilirim” dedi.

‘ÇOK EKSİĞİMİZ VAR’

Avrupa’da basketbola yapılan yatırımın maddi manevi anlamda çok yüksek olduğunu söyleyen Öncel; “Basketbolda iyi olmak için uykunuza, beslenmenize, yaşam tarzınıza dikkat etmeniz lazım. Çünkü bu spor için sadece antrenman yapmak yeterli değil. Psikolojik açıdan da iyi olmanız lazım. Karşınıza her zaman iyi insanlar çıkmıyor. Avrupa’da insanların basketbola bakış açısı çok farklı. Kullandıkları malzemeler çok daha kaliteli Ayrıca basketbola ayrılan bütçe, yapılan yatırım daha fazla. Bizim maalesef çok eksiğimiz var. Okul ve spor dengesini çok iyi kuruyorlar. Hem Süper Lig’te oynayıp hem okulu aynı anda götürmek çok zor. Antrenmandan okula zaman kalmıyor. Basketbol için bütün hayatından fedakârlık yapıyorsun. Önceden işim değildi. Arkadaşlarım farklı şeyler yaparken ben farklı şeyler yapıyordum. Kimi zaman ailemden fedakârlık yapıyordum. Manevi anlamda, sosyal anlamda ödün vermek zorunda kalıyorsun. Spor bazen sosyalleştiriyor ama aynı zamanda uzak da tutuyor. Kimi zaman derslerimden bile ödün verdim. Bunun yanında çok iyi çevre de edindim. Sürekli insanlar tanıyorsun; rakipler, antrenörler, taraftarlar, Youtube’da izleyenler… Herkese ulaşabiliyorsun. Bir şekilde herkes seni tanıyor, sosyalleşiyorsun” diye konuştu.

‘İNSANLAR SPORA AÇ’

Planlarından ve kadınların basketboldaki yerinden bahseden Öncel; “Spor bilimleri okudum istesem ilerde antrenörlük yapabilirim ama antrenörlüğü okumayan birisi de yapabilir. Herkesin yapabileceği bir noktaya geldi eğitmenlik, antrenörlük. Bunun bir önemi kalmadı bende. İleride basketbolu bırakırsam ve bu heyecanı tekrar tatmak istersem antrenör olurum. Şu an hayatıma sporla devam etmek istiyorum. Herkesin hayran duyduğu, idol olarak gördüğü birisi olmak istiyorum. İlerde Süper Lig’te devam etmeyi çok istiyorum. Kendimi daha fazla geliştirip Süper Lig’te daha kalıcı olmayı, kendime yetebilmeyi ve şampiyonluk duygusu tekrardan tatmak istiyorum. Milli formayı terletmek, o gururu yaşamayı çok isterim. İnsanlar spora açlar. Voleybol, futbol maçına gidiyorlar ama neden basketbol maçına kimse gitmiyor?” Kadın basketbolun içinde olduğum için söylüyorum; küçük şehirlerde bile çok önem verildiğini gördüm fakat İzmir gibi büyük bir şehirde o kadar önem verilmiyor. İnsanların kadın sporculara karşı bakış açısı çok değişik. Bazı insanlar benim orada olmamı yanlış buluyor. Benim orda yaptığım şeyden rahatsız olduğunu sözle, yüz ifadesiyle belirtiyor. Bunlar benim motivasyonumu düşürmüyor ama o insanlara üzülüyorum. Kadınların bir eksiği yok, her yerde olabiliriz. Her istediğimizi yapabiliriz. Biz bunun farkındayız ve daha çok çabalıyoruz, çalışıyoruz. Son olarak bende emeği geçen aileme, Haldun,Eralp, Cenk ve Samet hocama teşekkür ederim Bugün neredeysem onların emekleri ve destekleri sayesinde” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi