Muharrem İnce, bugün adaylığının açıklanacağı salona girmeden önce basın mensuplarına şöyle dedi: "Ben dün mesajı vermiştim. Zamanı gelince demiştim. Siz anlamadınız. Gel-İnce olarak anlamanız gerekiyordu"

İnce’nin en önemli özelliği bu zaten, hicivde başarılı, konuşmada iddialı…

ADAYIN İNCE OLACAĞINI 8 GÜN ÖNCE YAZMIŞTIM

Erken seçim kararının açıklanmasından hemen sonra başladığım ‘İzmir’den erken seçim notları’ yazı dizisinin 7.sini 26 Nisan’da yani bugünden tam 8 gün önce yazmışım. (GÖZ ATMAK İÇİN TIKLAYABİLİRSİNİZ)

O yazıda: “Sözün özü: İnce gelmeli İnce… CHP’nin adayı yüzde 51 Muharrem İnce…” demiştim.

Abdullah Gül, Abdullatif Şener, İlhan Kesici, Yılmaz Büyükerşen isimlerinin güçlüce konuşulduğu günlerde net bir şekilde ‘Muharrem İnce’ yazmanın, mesleki açıdan gururunu yaşadığımı söylemeliyim.

Şunu da itiraf etmeliyim ki, yazının değiştirilmeden önceki başlığı daha iddialıydı: “İnce geliyor İnce

Ama CHP Genel Merkezi’nden görüştüğüm birkaç arkadaşımın ‘temkinli kalmakta fayda var’ uyarısı ile ‘İnce gelmeli İnce’ diye değiştirdim.

Bu kez de arkadaşlar bana ‘gol’ atmış oldu.

ŞİMDİ DE SONUCU YAZIYORUM: HDP BARAJA TAKILMAZSA...

Kılıçdaroğlu bugün İnce’nin adaylık toplantısında ‘sıfır baraj ittifakı’nın genişletilmesinden yana olduğunu söyledi. Başından itibaren de istedikleri şey oydu. Ancak İYİ Parti’nin dayatması ile HDP ittifak dışında kaldı.

İttifakta yeni bir gelişme olmazsa, 24 Haziran’da sonucu belirleyecek en önemli şeylerden biri HDP’nin barajı geçip geçemeyeceği olacak. Ve belli ki iktidar bloğu HDP barajı geçemesin diye elinden geleni de yapacak.

HDP baraja takılırsa, tüm bu sürecin muhalefet adına hiçbir anlamı kalmaz. Meclis çoğunluğunu alan Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalsa bile silip süpürür.

Ancak ittifak genişletilirse ya da HDP en azından 1 Kasım’da aldığı oyları korursa, ikinci tura kalabileceğimize ve kazanabileceğimize inanıyorum.

HDP tabanının ittifak dışında kalmalarından ötürü ‘İlk turda Demirtaş, ikinci turda boykot’ demesini şimdilik anlayışla karşılamak lazım.

Yine de, iş oraya geldiğinde HDP’lilerin, kendilerine yönelik Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan en büyük siyasi soykırıma karşı, Erdoğan’ın seçilmemesi için sandığa gideceğini düşünüyorum.

Burada hem CHP lideri ile merkez yöneticilerinin hem de Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin kampanya boyunca yapacağı vurgular ve vereceği mesajlar çok önemli.

Adaylık konuşmasında Diyarbakırlı Ahmed Arif’in “Bir umudum sende anlıyor musun?” dizeleriyle seslenen İnce, HDP tabanından oy alma konusunda gayretkar olacağının işaretini verdi. Yetmez ama iyi niyetli bir başlangıç…

CHP kazanmaya kilitlendi. Sıfır baraj ittifakı konusunda ısrarcı olurlarsa, HDP’den çekinen çizgiden uzaklaşırken, İç Anadolu ve Karadeniz’e yakınlaşma konusunda hata yapmazlarsa, İnce de bugünkü gibi güçlü bir performansla geçirirse süreci, hem temennim hem de iddiam şu: Muharrem İnce ikinci turda yüzde 51 ile Cumhurbaşkanı olur.

Kılıçdaroğlu Başbakan, Akşener Başbakan Yardımcısı olur; Demirtaş özgürlüğüne kavuşur; memleket rahat bir nefes alır. Ardından yapılacak olan Belediye seçimleriyle beraber ‘Fetret dönemi’ biter.

Hayali bile güzel…

KAMPANYA PERFORMANSI BAŞARILI OLACAK

İnce eksik ama coşkulu ve güzel bir konuşma yaptı. (Eksikliği, HDP tabanına net mesaj vermemesinde)

Uzun zaman sonra ilk kez, dinleyenlerin aklında sloganlaşacak, dilden dile yayılacak ifadeler kullandı. Bu CHP’nin ihtiyacı olan bir gelişme. Vatandaş adayı dinleyecek, gidecek kahvehanede,mahallede dinlediklerini anlatacak.

-Parti rozetini çıkarması,

-sınav sorularını ve kullanılan oyları çaldırmayacağına dair yaptığı vurgu,

-Partisine genel başkan olamayandan Cumhurbaşkanı mı olur’ eleştirilerine Fazilet Partisi’ne genel başkan adayı olmasına rağmen seçilemeyip, sonra Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’den örnek vermesi,

-diploması olduğuna dair hicvi,

-Erdoğan’ın Abdullah Gül’e yaklaşımı ile Kılıçdaroğlu’nun kendisine yaklaşımını kıyaslaması,

-tüm salona, sloganlarına kadar hakim olup coşku vermesi,

-Kılıçdaroğlu’nu, Adalet Yürüyüşü'nden ötürü, tüm salonu ayağa kalkmaya davet ederek alkışlatması,

-Erdoğan ile ilgili toplumun geniş kesimlerince bilinmeyen konuları gündeme taşıması (Beyoğlu Belediye Başkanlığını kazanamaması ve milletvekilliği konusunda kendisinden daha tecrübesiz olduğuna dair vurgu)

Muharrem İnce’nin seçim kampanyası performansının güçlü olacağını gösterdi.

KURULTAYDA İNCE İÇİN LAF EDEN CHP’LİLER…

Aday açıklanır açıklanmaz, CHP tabanında kenetlenme oluştu. İnce’nin aday gösterilmesinin önemli sebeplerinden biri de zaten buydu.

Hele ki ‘Ekmeleddin vakası’ndan sonra, CHP’nin kendi içinde bile tartışılan bir adayla seçime girmesi, baştan kaybetmesi anlamına gelirdi.

Tüm bunlar CHP adına iyi gelişmeler.

Ek olarak; CHP Kurultayı sürecinde, Kılıçdaroğlu’na 'yaranmak' için, Muharrem İnce’ye demediğini bırakmayan bir kısım CHP'li politikacı, politikanın ne olduğunu bugün hem Kılıçdaroğlu hem de İnce’den öğrenmiştir umarım.

İzmir’den de böyle isimler var mı?

Var…

Zamanı gelince…

İNCE MİLLETVEKİLİ LİSTELERİNE KARIŞMAYACAK

Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı yaklaşık 3 gün önce tam olarak netleşmişti. Hatta kamuoyunda Abdüllatif Şener isminin en çok konuşulduğu günlerde, İnce adaylık konuşmasına hazırlanıyordu.

Netleşen şeylerden biri de şu: Muharrem İnce kendi seçim bölgesi olan Yalova dışında, milletvekili aday listelerine karışmayacağının da sözünü verdi.

Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı’na değil, CHP Genel Başkanlığı’na oynuyor’ iddialarının hepten çürüyeceğini, bunun gündemden düşeceğini kısa sürede göreceğiz.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisini yönetmede ne kadar tecrübeli hale geldiğini gördüğümüz gibi…

SIRA İZMİR'İN MİLLETVEKİLİ LİSTELERİNDE…

Mecliste grubu bulunan tüm partilerin Cumhurbaşkanı adayları açıklandığına göre, şimdi sıra milletvekili listelerinde… İzmir’den de çok sayıda başvuru var. Hem CHP, hem HDP hem de İYİ Parti’nin aday adaylarını ve listelerin nasıl şekillenebileceğini bu haftadan itibaren konuşmaya devam edeceğiz.

Şimdilik virgül koyalım yazı dizisine…

Ve bu yazıyı da Muharrem İnce’nin okuduğu Ahmed Arif’in şiiriyle tamamlayalım:

Nasıl severim bir bilsen.

Köroğlu’yu,

Karayılanı,

Meçhul Askeri…

Sonra Pir Sultan’ı ve Bedrettin’i.

Sonra kalem yazmaz,

Bir nice sevda…

Bir bilsen,

Onlar beni nasıl severdi.

Bir bilsen, Urfa’da kurşun atanı

Minareden, barikattan,

Selvi dalından,

Ölüme nasıl gülerdi.

Bilmeni mutlak isterim,

Duyuyor musun?

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,

Namuslu, genç ellerinle.

Kızlarım,

Oğullarım var gelecekte,

Her biri vazgeçilmez cihan parçası.

Kaç bin yıllık hasretimin koncası,

Gözlerinden,

Gözlerinden öperim,

Bir umudum sende,

Anlıyor musun?