CHP’nin ne yapacağı ile ilgili tahmin yürütmek çok zor. CHP’lilerin bu konu ile ilgili sıkça kullandığı bir cümle var: “Burası Cumhuriyet Halk Partisi, burada her şey mümkün…

Tüm Türkiye CHP’nin ne yapacağını merak ediyor? İttifak olacak mı? Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?

MASADA ŞİMDİLİK İKİ İHTİMAL VAR

Kılıçdaroğlu aday olmayacak, bu ihtimal yükseliyor. Yılmaz Büyükerşen, Murat Karayalçın, İlhan Kesici isimleri de konuşuluyor olsa da CHP’nin masasında şimdilik iki güçlü ihtimal duruyor: Muharrem İnce ve Saadet Partisi ile ortaklaşarak Abdullah Gül.  

Muharrem İnce’ye CHP içerisinden ciddi bir itiraz gelmeyecektir. Abdullah Gül’ün aday gösterilmesi durumunda ise kazan kaynayabilir.

Özellikle İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke ve İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner’le sembolleşen odak, Abdullah Gül’ün aday gösterilmesi durumunda parti içerisinde buna karşı muhalefet örgütlemek isteyebilir. Buradan yeni bir parti grubu ve yeni bir aday bile çıkabilir. Muharrem İnce ya da başka bir CHP’linin aday olarak ilan edilmesi durumunda ise Kılıçdaroğlu ve kurmayları Selin Sayek Böke’yi İzmir, Ankara ya da İstanbul’dan yeniden milletvekili adayı gösterip, odağın diğer unsurlarına çizik atarak, bu bloğu parçalayacaktır.

Peki Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda bu isimler dışında da son dakika sürprizi olur mu? “Burası Cumhuriyet Halk Partisi, burada her şey mümkün...

ÖN SEÇİM YOK

CHP Genel Merkezi, milletvekili listeleri için ön seçim yapılmayacağı konusunda netleşti. Şimdi tüm kontrol Kılıçdaroğlu ve ekibinde… Böylesine kritik bir süreçte, CHP mevcut oyuna oy katacak adaylara yoğunlaşacaktır. Bunu yaparken, parti içi dengeleri de gözetecekleri kesin.

GENÇ ADAYLAR

CHP tabanında genç adaylara, kadın adaylara ve yenilenmeye yönelik ilgi var. Yazı dizisinin önceki yazılarında birçok isme değinmiştim. Oradan devam etmek istiyorum. Örneğin Rumeli ve Balkan Göçmenleri Derneği Başkanı Gürol Türkmentepe… Kendisinin milletvekilliği aday adaylığı gibi bir çalışması olmadığı görülüyor. Ama ismi farklı çevrelerde konuşuluyor. Aday gösterilse de gösterilmese de örgüt içinde kadınlar ve gençler içerisindeki etkisi ve tabandaki parti dışından bağlantıları ile 24 Haziran seçimlerinde etkin olacaktır.

29 yaşındaki Mustafa Anıl Feroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Yerel Hizmetler Müdürü. 3 yıl önce bu göreve gelen Feroğlu şuan en genç şube müdürü. Hem kariyeri hem de gençlik kotasına da uyuyor oluşu düşünüldüğünde, ben kendisinin listede yer bulabileceğine inanıyorum. Aziz Kocaoğlu ile de görüşerek ‘rızasını alan’ Feroğlu, aday adaylığı için Perşembe günü görevinden istifa edecektir. Baba tarafından Bingöllü, anne tarafından Vartolu olan Feroğlu’nun 2. Bölgede ciddi bir etki alanı var. Gençlik kollarında çeşitli dönemlerde görev alan birçok genç de aday gösterilmesi durumunda Feroğlu ile seçimlere dinamizm katacaktır.

2011 seçimlerinde CHP listelerinin alt sıralarında yer bulabilen Şener Akdemir bugün partisinin grup toplantısına da katılarak, yeniden aday adayı olduğunu hissettirmiş olanlardan. ‘CHP’ye gençler lazım’ diyenler için hem eğitimi hem de kariyeri bakımından tercih edilebilir isimlerden biri.  Eski CHP Milletvekillerinden Vezir Akdemir’in oğlu olan Şener Akdemir şimdi Çin Konsolosluğunda çalışıyor. Kendisini hatırlayanlar, 2011 seçimlerindeki performansının güçlü ve etkili olmasından hatırlıyor.

GÖKMEN ULU GERÇEĞİ…

Sözcü gazetesine yönelik kumpas sonrasında 174 gün Silivri Cezaevi’nde kalan ve hem cezaevindeyken hem de çıktıktan sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yakın bir 'ilişki' kuran Sözcü gazetesi İzmir muhabiri Gökmen Ulu da CHP’den milletvekili adaylığına yakıştırılıyor. Gökmen Ulu’nun, hem Kılıçdaroğlu, hem CHP Genel Merkezi, hem de seçmen tarafından sevilen bir isim olduğu su götürmez bir gerçek.  Gazeteci kimliği ve dik duruşuyla gönülleri kazanan Gökmen Ulu’nun ismi farklı çevrelerce ve çokça zikredilse de güçlü kanaatime göre, kendisi milletvekili adaylığını düşünmüyor.

TACETTİN BAYIR’A SORSAK…

CHP Genel Merkezi’nin önerisiyle, Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için partisinden istifa ederek İYİ Parti’ye geçen Tacettin Bayır’ın durumunun ne olacağı henüz belli değil. Akşener’in adaylığını garantiye aldıktan hemen sonra partisine geri dönebilecek mi? CHP’nin milletvekili aday listelerine ‘yetişebilecek’ mi? Tacettin Bayır’ın İYİ Parti’ye geçerken, bunların hiçbirini CHP Merkezi’yle konuşmadığını, hele hele iddia edildiği gibi herhangi bir ‘pazarlığın’ yapılmadığını biliyorum. Zaten böyle bir şeye gerek duymayacak kadar partisine bağlı bir isim olduğu için Tacettin Bayır tercih edildi diye düşünüyorum. Bunlar hiç konuşulmamış olsa da Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında ‘alınlarından öpüyorum’ dediği vekillerden olan Bayır’ın ismi ‘yeri sağlam’lar arasında geçiyor. Yeniden milletvekili mi olacak yoksa belediye başkanı olarak mı değerlendirilecek, göreceğiz. Ama bunu Tacettin Bayır’a sorsak, ‘Kurulacak CHP hükümetinin Bakan'ı olmak isterim' der diye tahmin ediyorum. Çünkü Bayır da AKP’nin yenilgiye uğratılmasına odaklanmış isimlerden biri…

MURAT BAKAN ‘YÜKSELECEKTİR’

Önceki dönem ön seçimle seçilen milletvekillerinden olan Murat Bakan’ın performansını kendisini destekleyen desteklemeyen herkes takdir ediyor. Parlamentonun işlevinin düşürüldüğü bir dönemde vekillik yapmasına rağmen, soru önergeleri ve kanun teklifleriyle mecliste tabiri caizse sinekten yağ çıkaran nadir milletvekillerinden. CHP Genel Merkezi, Murat Bakan’ın referandumda parti dışından isimlerle sürdürdüğü kitlesel çalışmayı, ulusal basınla kurduğu kuvvetli ilişkileri, politik yetkinliğinin yanı sıra entelektüel birikimini ve hukukçu kimliğinin yanı sıra çok yönlülüğünü dikkate alacaktır. Seçimler sonrasında oluşacak tabloda da ‘işlevsel’ olabileceğini Genel Merkeze ispat eden Murat Bakan’ın bu dönem listedeki sırasının yükseleceği kanaatindeyim.

TEK BARO BAŞKANI…

2011’de yapılan seçimlerde 1. bölge 7. sıradan kendisine yer bulan ve milletvekilliğini sadece 670 oyla kaçıran İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan’ın şansı bu dönem yüksek. Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu başkanları ile CHP Genel Merkezi’nin dönem dönem yaşadığı krizler, İzmir Baro Başkanı’nın ihtimalini kuvvetlendiriyor. Mevcut Baro Başkanları arasında CHP’den aday adayı olan tek isim Aydın Özcan. KHK’lar, ihraçlar, hukuk dışı uygulamaların, gözaltı ve tutuklamaların arttığı, OHAL’in hukuk dışı etkilerinin katlanılmaz hale geldiği bu dönemde, tüm bunlara karşı güçlü bir hukuk örgütünün temsilcisinin mecliste olması, CHP’nin önemseyeceği bir şey olacaktır. Göçmen kökenli olması nedeniyle, o çevrelerden de ciddi destek alacağı görülen Özcan, zaten yeniden Baro Başkanlığı’nı düşünmüyordu. CHP Genel Merkezi ile görüşmesinin ardından, yüksek ihtimalle Perşembe günü istifa edecektir.

TUNCAY ÖZKAN İSTANBUL’A MI GEÇECEK?

Basınla İlişkiler ve Kurumsal İletişim’den Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın İstanbul listelerinden aday gösterileceği konuşuluyor. Doğan Holding’in satılması ve muhalif yayın organlarının kapatılarak azaltılması sonrasında CHP’nin bundan sonraki dönemde basına yönelik ‘politikaları’nı güçlendirmesi gerektiği bir gerçek. Özkan, fiziken ve fikren İzmir’de kaldığında kendisinden beklenen bu görevi layıkıyla yerine getiremeyebilir. Hele ki olası iktidar değişikliğinde; AKP’nin 15 yılda basında yarattığı tahribatın giderilmesi görevi orta yerde duruyor olacak. Tüm bunlar Tuncay Özkan’ın bu kez İzmir’den değil, İstanbul’dan milletvekili olacağına işaret olarak gösterilebilir. Öte yandan bu ‘bilgi’nin Aziz Kocaoğlu’nun ekibi tarafından yüksek sesle seslendirildiğini düşünülürse, bu belki de sadece bir ‘algı operasyonu’dur.

DİSK'İN ADAY ADAYI 3'E ÇIKTI

İzmir’de çok ciddi bir gücü ve etkisi olan Genel İş Sendikası ve bağlı olduğu Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun CHP listelerinde yer almak istediğini yazmıştım. ‘Genel İş Genel Merkezi kendi toplantısını yapacak ve uzlaştığı isimleri ilk fırsatta CHP liderine sunacak’ demiştim. DİSK’in İzmirli Genel Başkanı Kani Beko ve DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın ismi uzunca süredir zaten milletvekilliği için konuşuluyordu. Sarı, İzmir’den aday olmak istiyor. Kani Beko için ise İzmir’in yanı sıra İstanbul da seçenekler arasında. CHP, sendikal hareketten gelen isimleri bundan önce de listelerinde değerlendirmişti. Muhtemelen şimdi de değerlendirecektir. Yalnız, öğrendiğim kadarıyla bu iki ismin yanı sıra, Genel İş Genel Sekreteri ve DİSK Genel Başkan Yardımcısı Cafer Konca da aday olmak istiyor. Sendika içerisindeki hiyerarşiye bakılırsa CHP’ye önerilecek listenin öncelik sıralaması, Beko- Konca-Sarı şeklinde olabilir. Ama tabandaki etkiye ve CHP içerisindeki ilişkilerinin gücüne bakılırsa sıralama Beko-Sarı- Konca olarak değişecektir. Ben CHP’nin DİSK’ten bu dönem 2 isme listelerinde yer verebileceğine inanıyorum.  Konca’nın tabanda bir albenisinin olmaması ve CHP içerisinde tanınmıyor oluşu kendisi için ciddi bir dezavantaj. Kani Beko işçi sınıfının başkenti olan İstanbul’dan aday gösterilirse, Memiş Sarı’nın ise İzmir 1. Bölgeden aday olması mümkün.

İYİ PARTİ ŞAMPİYONLUĞA OYNUYOR

CHP’den 15 milletvekilinin geçmesiyle, henüz genç bir parti olmasına rağmen İYİ Parti bu ve benzeri konularda ne kadar yetenekli olduğunu gösterdi. Bir taraftan Cumhurbaşkanı adaylığı için Genel Merkez’in çalışmaları sürerken, İYİ Parti İzmir teşkilatı da boş durmuyor. İsim yazmayacağım ama İYİ Parti’nin merkezi anlamda çok yetkili isimlerinden CHP’de etkin isimlere ‘transfer’ teklifi gittiğini biliyorum. Hem de öyle göstermelik değil, seçilebilecek üst sıralardan aday göstermek için… Önümüzdeki günlerde transfer ‘borsası’ daha da canlanır ve isimler ortalığa saçılır zaten. Ama belli ki İYİ Parti’ye 36 yıllık CHP’li Tacettin Bayır yetmemiş, İYİ Parti transfer şampiyonluğuna oynuyor. İttifak olmazsa, CHP Genel Merkezi ile anlaşarak yapılan 15 vekil transferinin sağladığı ‘meşru’ durumu avantaj olarak gören bazı CHP’liler İYİ Parti’ye göz kırpacaktır. Bu isimlerin çevrelerinden gelecek eleştirileri ‘savurmak’ için hem 15 milletvekili örneğini göstereceğini hem de ‘Seçilince tekrar CHP’ye geçerim’ demeyi tercih edeceğini tahmin etmek zor değil.

HDP İZMİR İL YÖNETİMİ FİKRİNİ İLETTİ

Halkların Demokratik Partisi’nde gündem Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı adaylığı. Demirtaş’ın 30 Nisan’da duruşması var. Oradan apar topar bir karar çıkar da aday olması engellenir mi? HDP’lilerin en büyük kaygısı bu. Engellenirse ne olur? Bu gelişme HDP kadrolarının ve seçmeninin motivasyonunu düşürebilir. Diğer yanıyla düşününce bu hamle, hükümetin yargıya seçim odaklı müdahalesi olarak görülüp, HDP dışındaki çevrelerden de tepki görebilir. 30 Nisan’a odaklanmış olan HDP cenahında milletvekili aday listeleri için bir hareketlilik yok. Bundan önceki yazılarımda ‘HDP İzmirlileşmeli’ diye yazmıştım. HDP İzmir İl Yönetimi’nin yaptığı son toplantıda, İzmir listelerinde İzmir’den adaylar gösterilmesi yönünde fikir birliğine varıp, bu fikirlerini de toplantıya katılan Genel Merkez Yöneticileri aracılığıyla Ankara’ya gönderdiğini öğrendim.

Öte yandan; HDP’liler CHP’nin göstereceği Cumhurbaşkanı adayının seküler CHP’lilere antipatik gelen bir isim olması durumunda, bunun milletvekili seçimlerine de yansıyacağına ve İzmir’den milletvekili sayısını arttırabileceklerine inanıyorlar.

1 MAYIS MORAL OLSUN

Erken seçim kararı sonrasında iktidar bloğunun bekledikleri gibi rahat bir süreç geçirmediğini hepimiz görüyoruz. Karar alındıktan sonra, muhalefet bloğunun heyecan yarattığına da tanık oluyoruz. En azından ben havayı 7 Haziran öncesindeki havaya benzetiyorum. Ciddi hatalar yapılmazsa, bu kez kazanabileceğimizi hatta kazandığımız seçimi koruyabileceğimize inanıyorum.

Toplumsal muhalefetin bu pozitif havayı büyütecek tecrübesi var, bunu defalarca yaşadık. 1 Mayıs da bunun için fırsat olabilir.  ‘Karşımızda yenilmez bir güç var’ fikrini hemen dürüp atalım, hürriyet kavgasının bayrağını açalım.

Bundan önceki dört yazıya şiirle başlamıştım. Bu kez şiirle bitirmek istiyorum:

“Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,
dalga dalga aydınlık oldular,
yürüdüler karanlığın üstüne.
Meydanları zaptettiler yine.

Beyazıt'ta şehit düşen
silkinip kalktı kabrinden,
ve elinde bir güneş gibi taşıyıp yarasını
yıktı Şahmeran'ın mağarasını.

Daha gün o gün değil, derlenip dürülmesin bayraklar.
Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır.
Safları sıklaştırın çocuklar,
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.”

Nazım Hikmet Ran