AKP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’den sonra CHP’nin de Cumhurbaşkanı adayı belirlenince, ‘kulis’ tartışmaları şimdilik duraksadı.

Milletvekili aday adayları ise başvurularını yaptı ve listelere girebilmek için var güçleriyle çalışıyorlar.

Oraya bu yazıda girmeyeceğim ama açıkçası hangi aday adayının ne kadar ‘ciddi’ olduğunu şimdilik en net görenler bence gazeteciler. 

Listeler açıklanana kadar, olabildiğince ‘tarafsız’ kalmaya çalışalım.

Bu yazıda kısmen ‘gündem dışı’ görünen ama İzmir için önemli ve tartışılan bir konuyu işlemek istiyorum.

O da, erken seçim olmasaydı, yerel siyasetin bir numaralı gündemi olan belediye seçimleri.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İÇİN ADI GEÇENLER’ KONULU HABERLER…

İzmir siyasetini yakından takip edenler bilirler; ulusal medyada dönem dönem ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi için adı geçenler’ konulu haberler çıkar.

Bugüne kadar, çoğunlukla haberlerin ‘kare as’ı Aziz Kocaoğlu, Tunç Soyer, Kamil Okyay Sındır ve Erdal Aksünger olmakla birlikte, bu isimlerin yanında Levent PiriştinaHüseyin Mutlu Akpınar ve Selin Sayek Böke'yi de okuduğumuz oldu.

Ama erken seçim kararı sonrasında denklem değişti…

Çünkü esasen merkez sağın güçlü olduğu illerin başında gelen İzmir’de, erken seçim öncesinde ‘İYİ Parti faktörü’ anketler ve tahminler üzerinden değerlendiriliyordu.

24 Haziran sonrasında ise gerçekler, İzmir'den İYİ Parti'nin alacağı oylar üzerinden değerlendirilecek.

Şöyle ki, 24 Haziran’da İzmir’den aldığı oyu cebine koyan İYİ Parti, CHP’ye ‘Biz bu kadar oy aldık, yerel seçimlerde beraber hareket etmezsek, başta Büyükşehir olmak üzere, birçok belediyede aradan AKP çıkacak. Gelin anlaşalım’ diyecek…

İşte bu yeni durumda, -her kim tarafından yaptırılıyorsa yaptırılsın- ulusal medya da ‘kare as’ını benzer şekilde kuramayacak.

AKSÜNGER VE SINDIR ELENDİ

Bence hem ‘başarısız’  ve ‘pasif’ olarak nitelendirilen Genel Sekreterliği ve yeniden milletvekili aday adayı olması nedeniyle -İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini başarıyla yapacağına inanmama rağmen- Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır,

hem de İl ve Genel Kurultay’daki tutumuyla birlikte Genel Başkan Yardımcılığı dönemindeki güven vermeyen faaliyetleri nedeniyle Erdal Aksüngerkare as’tan elendi.

GERİYE KOCAOĞLU VE SOYER KALDI AMA…

Ulusal basına da sıkça yansıyan isimlerden geriye, mevcut belediye başkanı Aziz Kocaoğlu ve prestiji İzmir hatta ülke sınırlarını aşan, CHP dışında da özellikle sol kamuoyundan ciddi destek gören Tunç Soyer kaldı.

Aziz Kocaoğlu’na yönelik, kırsalın desteğine karşı merkezin biriken değişim özlemini bir kenara koyalım; mevcut belediye başkanı her koşulda birkaç sıfır önde başlar…

Seferihisar’da çok başarılı işler yapan Tunç Soyer ise şimdilik bu yazının dışında kalsın.

KARTLAR YENİDEN KARILACAK

Masaya İYİ Parti’nin 24 Haziran’da alacağı oy oturacak.

CHP Genel Merkezi, İYİ Parti ile anlaşmadan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanma ihtimalinin zora gireceğine somut rakamlarla ikna olursa, iş değişecek.

O zaman CHP ve İYİ Parti kurmayları bir araya gelecek. Ortak belirlenecek aday, CHP’den olmakla birlikte, İYİ Parti’nin de onay vereceği bir isim olacak.

BÜYÜKŞEHİR İÇİN 3 YENİ İSİM…

Bu durumda ben Aziz Kocaoğlu’nun kendi adaylığı için şansının azalabileceğini  düşünüyorum. (Nedenlerini başka bir yazıda paylaşırım)

Öte yandan üç 'yeni' isim öne çıkacaktır. Sıralayayım:

  • OLGUN ATİLA: Bornova’nın genç başkanı Olgun Atila, Aziz Kocaoğlu’nun prensi… Kocaoğlu koltuğu bırakmak durumunda kalırsa, kendisine ve ilişkilerine yakın birine bırakmak ister ki o isim önce Atila olur. Kaldı ki Olgun Atila, merkez sağ kökenli olması nedeniyle İYİ Parti’nin reddetmeyeceği bir isim olabilir.
  • SEMA PEKDAŞ: Kocaoğlu kendisine yakın bir isim olarak düşünebileceği, Konak’ta ‘temiz’ ve başarılı işler yapan Sema Pekdaş’ı da kendisinin yerine önerebilir. Hem CHP Genel Merkezi, hem de Genel Başkanı bir kadın olan İYİ Parti Genel Merkezi, kadın ve temiz bir isim olan Sema Pekdaş isminde anlaşabilir.
  • TACETTİN BAYIR: Facebook canlı yayınında sehven Kılıçdaroğlu’nun başına şapka geçiren Bayır’ın ekibinin başına kısa süre sonra talih kuşu kondu. İYİ Parti’nin seçime girebilmesi için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla partisinden ayrılarak İYİ Parti’ye geçen Tacettin Bayır, CHP’nin bu taktiğinin AKP’yi ciddi zora sokması sonrasında çok geniş çevrelerde popülerliğine popülerlik katan bir isim oldu. İYİ Parti'ye geçen 15 ismin  şans eseri tercih edilmediğini düşünürsek, CHP Genel Merkezi’nin Bayır ile ilgili uzun vadeli güven ilişkisi kurduğu belli. Tacettin Bayır; Aziz Kocaoğlu ve ekibinin ciddi muhalefetiyle karşılaşacak olsa da İzmir kamuoyundan ve İYİ Parti Genel Merkezi’nden tam onay alacaktır. Olası 24 Haziran zaferi sonrasında, İYİ Parti-CHP arasındaki ‘15 vekil transferi taktiği’ şimdikinden çok daha fazla prestijli hale gelebilir, bu da Bayır’ın yelkenine rüzgâr ekler.

KOCAOĞLU VAR GÜCÜYLE…

Velhasıl kelam; tüm Türkiye için olduğu gibi İzmir için de erken seçim sadece erken seçim değildir.

Türlü denklem değişikliklerinin birçok ilçe için olabileceğini, yeni denkleme bazı ilçelerde HDP oylarının da girebileceğini düşünüyorum.

Kocaoğlu’na dönersek; bence tüm bunların hatta fazlasının farkında…

Belediye Başkanlığı’nda olduğu kadar, parti içi siyasette de gayet tecrübeli olan Kocaoğlu, 24 Haziran sürecinde var gücüyle sahada olacaktır…

Zaten kaybedersek, bunların hiçbir önemi kalmayacaktır!