Gediz Nehri…
Anadolu'dan Ege Denizi'ne dökülen Büyük Menderes Nehri'nden sonra ikinci büyük akarsu…
Kütahya’daki Murat Dağı eteklerinden doğan Gediz, Uşak topraklarından Manisa'ya ve oradan Foça tepelerinden İzmir Körfezi’ne dökülmekte… 
Murat Dağı’ndan tertemiz, billur gibi doğan Gediz, İzmir Körfezi’ne gelinceye kadar geçtiği bölgelerde zehirleniyor.
Fabrikaların zehirli atıkları arıtılmadan Gediz’e boşaltılıyor…
Çoğu yerleşim yerinin kanalizasyonu da yine Gediz’e bırakılıyor.
Zehir saçan Gediz’de doğal yaşam yok olduğu gibi beslediği topraklarda yetişen ürünler de sağlımızı tehdit ediyor.
Bu döngü uzun yıllardır böyle devam ediyor.
Gediz geçtiği her yeri zehirlerken, son döküldüğü İzmir Körfezi’ni de tehdit etmeye başladı.
Gerek bundan önceki, gerekse bugünkü iktidar ve Gediz’in geçtiği illerin yerel yönetimleri bu katliama hep seyirci kaldı.
İçinde milyonlarca canlıyı barındıran ve giderek temizlenen İzmir Körfezi, Kütahya’nın, Uşak’ın ve Manisa’nın gerekli önlemleri almaması ve yaptırım uygulamaması sonucu zehir yuvası mı olacaktı?
Bu illerin pisliğini, zehirli atığını İzmir mi çekecekti?
Birinin, birilerinin bu katliama artık dur demesi gerekiyordu.


Katliamı yerinde fotoğraflayarak görüntüleyerek belgeleyerek tespit edip, sorumluları kimse hesap sorması ve çözüm buldurması gerekiyordu?
Göreve geldiği günden bu yana “toprak-tarım-su” diyen İzmir’in cesur başkanı Tunç Soyer,  uzman ekibiyle birlikte “Temiz Gediz, Temiz Körfez” turunu başlattı.
Gediz’in doğduğu yerden, boşaldığı yere kadar nerelerden geçiyorsa ve kimler kirletiyorsa yerinde tespit yaptı.
Soyer’e gittiği il ve ilçelerin CHP örgütleri de tam destek verdi.
İzmir Büyükşehir ve Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi aynı zamanda İz Gazete Yazarı Avukat Murat Aydın da Soyer’le birlikte Gediz’i adım adım dolaştı.
Soyer’in yanında kimler yoktu?
Gediz’i zehir yuvasına dönüştüren illerin ve ilçelerin iktidar partisine ve onun küçük ortağı olan partiye mensup belediye başkanları maalesef ortada yoktu!
Hem bu katliama göz yumacaksınız, izin vereceksiniz hem de hiç bir şey olmamış gibi sessiz kalacaksınız!
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı…
Uşak Belediye Başkanı…
Kütahya Belediye Başkanı…
İsimleri önemli değil…
Önemli olan makamları…
Kentinizden geçen Gediz’e karşı hiç mi sorumluluğunuz yok?
Arıtması olduğu halde sırf elektrik faturası çok gelecek diye çalıştırmayan ve atığını direk Gediz’e boşaltan fabrikalara neden göz yumuyorsunuz?
İzmir Körfezi sizin babanızın çöplüğü mü?
Sizin yapamadığınızı Tunç Başkan yapıyor.
Hatta kimsenin yapmadığını, yapamadığını yapıyor.
Gittiği her noktada hem genel iktidara hem de yerel yönetimlere şöyle seslendi Tunç Başkan: “Siyaset eğer hayatı değiştirme sanatıysa şimdi siyaset yapmamız lazım. Tam da burada siyaset yapmamız lazım. O siyaset toprağımıza, suyumuza, ağacımıza sahip çıkmaktan geçiyor. Milliyetçilik dediğiniz şey bu toprağın damarları olan nehirlerini, hayat kaynağı olan göllerini, dağlarını, ağaçlarını, çiçeklerini korumaktan geçer. Kimse bana bunun dışında milliyetçilik hamaseti yapmasın. Milliyetçilik bu toprağın bereketine ve bolluğuna sahip çıkmak demektir. Yurtseverlik bu memleketin can damarları olan nehirlerinin temiz akması için mücadele etmek demektir. Milliyetçilik budur ve bize de milliyetçilik, yurtseverlik yakışır. Onun için Gediz’e sahip çıkacağız.” 
Tunç Başkan 4 günlük Gediz Havzası gezisi raporunu ve tespitlerini Cumartesi günü nehrin döküldüğü Foça’da bir basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşacak.
Dileriz ki bu tespitler iktidarın ilgili bürokratlarını ve Çevre Bakanlığı’nı harekete geçirir.
Çünkü bu katliam siyaset üstü bir birliktelikle durdurulur.
İktidar, İzmir’i, İzmirliyi önemsediğini göstermek istiyorsa işte fırsat…
Gediz’i kurtarın, İzmir’in gönlünü kazanın…!