1950 Fuarı’nda çok değişik bir mutluluğu oluyor İzmir’in. Fuar’ın şimdi tenis kortlarının olduğu alana bir çadır ve radyo vericisi kuruluyor. Hali hazırda Ankara ve İstanbul radyolarını dinleyen İzmirliler ilk kez şehirlerinden bir ses duyuyorlar. Fuar süresince yayınlara devam ediliyor. Açık hava sahnesindeki konserler, güreş müsabakaları derken Fuar kapanıyor ama İzmirlinin damağında bu radyonun tadı kalıyor.

Dönemin belediye başkanı Rauf Onursal halkın bu talebini fark edip, İzmir Radyosu’nu, mühendis Hilkat Bolulu'nun gayreti ile kuruyor. 24 Mart 1951’de Harmandalı Zeybeği ile yayına başlıyor. Yayınlar İzmir ve diğer illerden çok talep görüyor. Talep gördükçe büyümesi gelişmesi gerekiyor. Önce 9 Eylül kapısının oradaki Atlı Spor Kulübüne taşınıyor. TRT kurulunca ödeneği artıyor ve Kahramanlar'daki binaya taşınıyor.

1970’e kadar fevkalade bir şekilde giden radyonun yanına 7 Eylül 1970’de televizyon da eklenir. Karşıyaka - İstanbulspor müsabakasıyla başlayan canlı yayın serüveni Akdeniz Oyunları ile devam eder. Özay Gönlüm gibi birçok sanatçı bu stüdyoların kapılarından geçerek ülkeye sesini duyurur. Zeki Müren’i en son burada görürüz dünya gözümüzle, vedasına burada tanık oluruz.

Bu sırada 90’ların başındaki özel televizyon furyasıyla birlikte İzmir yerelinde birçok kanal yayına başlar. İzmirlinin sesi İzmirliye sunulan bu dönemde birçok harika iş sergilenir, yerelin sesi duyulur olur.

2000’lerin başlarında dönem değişmeye, RTÜK’ün de marifetiyle bu kanallar denetlenmeye, kısıtlanmaya başlar. Karasal yayının yavaştan terkedilmeye başlandığı dönemde uyduya geçilir, uydu işinin yavaştan terkedildiği dönemde ise yerel kanallar birer birer kapanmaya başlar. Dijital yayıncılık döneminde İzmir televizyonlarına garip şartlar sunulur, yayın maliyetleri haddinden fazla artar ve böylelikle yayıncılık terkedilir. 2015 gibi ses getiren bir kanalı kalmamıştır artık.

İnternet sitesi üzerinden gerçekleştirdiği haberciliğini geçtiğimiz yılın Ağustos ayında günlük gazeteye taşıyan İz Gazete’miz “Kağıtta nasılsak ekranda da öyle olacağız” sloganıyla haberciliğini şimdi de ekrana taşımaya hazırlanıyor. Tarafını halkın yanına koyan İz Gazete, elbet ki bunu TV yayını olarak da gösterecek ve tekrardan İzmirlinin sesini önce tüm İzmir’e sonra da dünyaya duyuracak. Söyleyecek sözlerimiz var, yapacak işlerimiz var. Bu şehirde demokrasiyi yeşertmeye de sözümüz var. Umarım muvaffak olunur bu yolda. Açıkçası ben bir İzmirli olarak bu işten çok heyecanlıyım, tüm bu yazının amacı bu heyecanı duyurmak ve okuyanları heyecana ortak etmektir. Şimdiden tüm İzmir’e hayırlı olsun.