Beni evli erkekler daha iyi anlayacaktır…

Bizim, arkadaşlarla rakıya gitmemiz özel izne bağlıdır…

Bin takla…

Kılıbıklıktan değil, üzmeyelim eşlerimizi hesabı…

Ne olursa olsun, öyle rakılı kıllı tüylü eğlenceler için izne tabiyiz…

Mutlaka bir sebebi olmalı…

“Hayatım liseden arkadaşlar toplanacak, iki dakika uğrayıp geleyim”

İki dakika mı? Yalancıyı gevrek yaparlar…

Gece 2’yi bulur…

Mutlaka bir sebebi vardır…

“Yav sorma, Hayrettin çok dertliydi ayrılamadım yanından”

Ya da; “Abidin’in annesi ölmüş teselli etmek zorunda kaldık.”

“E alkol almışsın, maşallahın var”

“Ne alkolüüüü?”

“Kokuyor işte buram buram…”

“Haa iki duble ya, iki duble mecbur içtik…”

Sarhoşun baş yalanı “2 duble…”



İZ DERGİ'NİN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ



***

Gazetecilik biraz daha alan açıyor bizim gibi “Kazak” erkeklere…

Siyasilere de öyledir… Zamansız işler bunlar… Uzar da uzar…

Kongre uzar, basın toplantısı uzar…

Başkan ile özel görüşme olur…

Meclis toplantısı takibi olur…

Bunlar olurken de yorulup kenarda iki bira içilmiş olur…

Marjımız o kadar sarhoşun büyük yalanı;

“İki duble, iki bira…”

***

Bir, iki, üç… Yalan bitti…

İzne tabiyiz ya, arkadaşlarla güle oynaya muhabbet ediyoruz…

Rakı masası… Kalkmak da istemiyorum… Eğlence güzel…

Attım mesajı hanıma…

“Abdül çağırdı yanına gidiyorum”

“İyi tamam… Kaçta gelirsin?”

“Bilmiyorum ki uzatır şimdi bu… Napalım katlanacağız…”

Hoop… İzin cepte… Çalsın şarkılar, vurulsun kadehler…

Saatler su gibi geçiyor…

Oldu saat 12…

Cırt mesaj geldi…

“Gelmiyor musun?”

“Ya kıramıyorum, masa siyasi dolu, Abdül abiye ayıp olacak…”

Tam kalkayım dedim, başıyla otur biraz daha dedi…”

“Abdül başkan mı dedi?”

“Amaaan napayım ya, ayıp olur severim kendisini kırmayayım şimdi…”

“Başkan hala orda mı?”

“Herhalde burada… Yoksa niye çekeyim bu kalabalığı ya ben… Sinirden 2 duble içtim zaten”

(Dikkat ince bir fırça atıyorum kazak erkek olarak)

“İki duble?”

“Evet…”

“Selam söyle başkanına…”

“Tamam gelirim birazdan…”

***

Saat 1 gibi girdim eve…

Sinirli rollerindeyim… Bir gariplik var evde ama üste çıkmam lazım…

“Yav tamam seviyoruz, sayıyoruz da bazen su kaçırıyor başkan da ha…

“Noldu ki…”

“Hâlâ oturuyorlar orada, ben kaçtım… Bu kadarı fazla ama yav… Abdül tuttu bunca saattir…”

(Bak ben erken geldim mesajı yani)

“Başkan oturuyor mu hâlâ orada?”

“Evet ya…”

“Abdül başkan hâlâ orda diyorsun…”

“Evet ya misafirleri var…”

Kumandayı aldı sultanım…

O zamanın lider televizyonu Ege TV’ye bastı…

Abdül başkan, televizyonda… Sağ üstte de şöyle yazıyor…

AÇIK OTURUM  -  CANLI YAYIN…

“Aynı Abdül Başkan’dan bahsediyorsan, 1.5 saattir canlı yayında…”

***

Hâlâ çok gülerim düştüğüm duruma…

Başkan ile paylaşmadığım bir şeyi yazmam…

Bunu da paylaştık…

Dedi ki;

Bu kaçıncıdır arkadaşım ya… Meclis üyeleri de aynısını yapıyor…

Neredesin? Başkanlayım...

Beni kullananlara söyledim “Sorumluluk kabul etmem beni alet etmeyin” diye…

Editör: Haber Merkezi