ÜRGEN TEPE/ İZ GAZETE -  Ömer Güney gazetemize verdiği röportajda İzmir'in köy olduğuna dair iddialara cevap verdi. Muharrem İnce'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığını değerlendiren Güney İttifakların ortak aklı harekete geçirdiğini söyledi. İmar Barışı Yasası'nı da değerlendiren Güney yasada eksiklerin olduğunu ve kontrol ve denetleme sisteminin olmayışını eleştirerek bunu bir seçim yatırımı olduğunu söyledi.

AKP İzmir'in bir köy olduğunu söylüyor ve CHP'nin İzmir'e yeterince önem vermediğini iddia ederek, belediyelerinin çalışmadığına dair bir açıklama yaptı, siz bir harita mühendisi olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz?

AKP'lilerin İzmir'le karşılaştırdıkları İstanbul'dan bakmak lazım, İstanbul bir beton yığını haline geldi. Bunu Cumhurbaşkanı da kabul ediyor. Yapılan son inşaatlarda İstanbul'un siluetinin tamamen değiştiğini hep beraber görüyor ve izliyoruz. İzmir onların düşündüğü manada bir şehir olmadı, olmayacak. Biz Türkiye İzmir olsun diyoruz CHP olarak.İzmir farklı bir kent, insanı ile doğası ile her alanda farklı bir kent. İzmir İstanbul gibi olmasın zaten. Bu anlamda onların köyden ne anladığına bakmak lazım. Biz hiçbir zaman bir köy değiliz. Düzenli bir şehir olmak için düzenli çalışmalar yapıyoruz. Kentsel dönüşümün Türkiye'nin bir çok yerine göre en uygun en düzenli şekilde yapıldığı kenttir. İzmir kentsel dönüşümü oradaki yaşayan insanlarla barışarak yapıyor. Kimseye burayı terk et zihniyeti ile bakmıyor. Aziz başkanın yaptığı bir çok olumlu çalışma var.  Kent ormanları kuruyor, kentin altyapı sorunlarına çözüm buluyor. O yüzden İzmir hiçbir zaman köy değil, o zihniyetin anladığı şekilde bir şehir olmak istemiyoruz zaten.

Bir erken seçime gidildi, CHP'nin Cumhurbaşkanı Muharrem İnce'yi nasıl değerlendiriyorsunuz. İnce Menemen'de bir heyecan uyandırdı mı?

İnce herkeste bir heyecan uyandırdı. Herkese  güvence oldu.Sayın Cumhurbaşkanı adayımıza gelmeden önce sayın genel başkanımızın aday gösterme sürecinde vermiş olduğu katkılardan dolayı ona teşekkür etmemiz gerekiyor. Çünkü siyasette pek alışık olmadığımız şeyler oluyor. Hiçbir  siyasetçi kendisine rakip olan bir insanı daha üst bir göreve taşımak için bir çalışma içe riskine girmez. Genel başkanımız yine farkını ortaya koydu. Farklı bir siyasetçi olduğunu gösterdi. Sayın İnce'yi bu göreve laik görmesi ve parti tabanının da bu işe destek vermesi hepimizi çok heyecanlandırdı. Sayın Kılıçdaroğlu'da gittiği her yerde ,toplantıda İnce için oy istiyor. Bizde buna kayıtsız kalamayız. Onun gittiği her alanda her yerde çalışmalar yürüyoruz, destek oluyoruz. Menemen'de partili arkadaşlarımızla köy köy, ev ev gezip İnce'ye destek istiyoruz. Halktan çok büyük bir kabul gördü.İnsanlar gerçekten artık bir değişimin olmasına istiyorlar.Bunu meydanlarda görüyoruz. Türkiye'nin batısı,doğusu, kuzeyi, güneyi İnce'yi bağrına bastı. Bizim İnce'yle ilgili halktan gördüğümüz tepki çok olumlu. Bu işi bitireceğiz, artık tamam diyeceğiz. Sayın İnce'nin miting meydanlarında verdiği mesajları çok olumlu buluyorum. En son Diyarbakır mitinginde herkesin acaba Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri İnce'ye nasıl  yaklaşır düşüncesini herhalde kırdı. İnce'yi doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bağrına bastı. Son haftalara girdiğimizde de İnce'nin çok ciddi bir şekilde çıkış yaptığını da görüyoruz.  Siyasette balkonlar önemlidir. İnsanlar balkonlarına kolay kolay çıkmazlar. Ama incenin geçtiği yerlerde balkonlar tıklım tıklım ve insanların sevgi gösterisini görebilirsiniz. O  yüzden İnce'nin bu hususta çok doğru bir aday olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de her şey olur her şey düzelir, ekonomi kötüdür iyi olur. Ama ülkenin huzura ihtiyacı var ve huzurun ince ile geleceğini düşünüyoruz.

Karşıda MHP ve AKP'nin Cumhur İttifakı  karşısında CHP'nin İYİ Parti'nin ve Saadet Partisi'nin Millet İttifakı var. Bu ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyasette koalisyonlar olabilir. Biz her zaman ortak akıla inanan insanlarız. Dolayısıyla bu ülkede yaşayan herkesin görüşünün mecliste temsil edilmesini istiyoruz. Biz parti olarak da barajlara karşıyız. Yüzde 10'luk barajı hem demokratik bulmuyoruz. Hem de doğru bulmuyoruz. Bu ülkede yaşayan yüzde birlik kesiminde yüzde bir olmayan kesiminde mecliste temsil edilmesi gerektiğine inananlarız bizler. Bu amaçla önümüze gelen bir sistem var ve bu sistemi aşabilmenin yöntemi ittifaklar, eğer bu ittifakı parti olarak katılmasaydık. Biz önümüze sürülen bu barajı aşamayacaktık. Bu insanların temsiliyetini sağlayamayacaktık. CHP tarih boyunca önemli misyonlar üstlenmiştir. Ülkeye demokrasinin yerleşmesi için atılmış bir adım olarak görüyorum bu ittifakı. Önemsiyorum ve destekliyorum. Bu koalisyon kültürünü de siyasetin içine yerleştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Tek bir partinin söylediği ile tek bir adamın söylediği ile ülkeyi yönetemezsiniz. Diğer fikirlerin düşüncelerin temsiliyetine önem veriyorum. Millet ittifakının hem barajın asılmasının noktasında hem de diğer görüşlerin mecliste temsil edilmesi yönünde faydalı görüyorum.

Erken seçimden önce  meclisten bir imar yasası çıktı. İmar Barışı adını alan bu yasayı doğru buluyor musunuz? Bu bir seçim yatırımıdır? Harita mühendisi olarak ne düşünüyorsunuz?

İmar Barışı'nın çıkış noktası öncelikle eğer binalarda yaşanan çok küçük beş on santimlik hatalardan dolayı yapı kullanım izin belgesi için olsaydı bu mantıklı olacaktı.  Bunun ne kadar  kontrol edilebilir olduğuna bakmak lazım.  Yasa belli bir tarihi ön  görüyor. Belli bir tarihten önce yapılan yapılar için çıkmış görünüyor. Peki bunun kontrolü ve denetimi nasıl yapılacak, bu tam bilinmiyor. Bu günlerde imar yasası hazine arazisine yapılacak olan binaları da kapsıyor. İşte kıyılarda  yapılacak binaları da kapsıyor. Denetim mekanizmasının çok doğru kurulmadığını düşünüyorum. Biraz bu işlerde başı boşluk olduğunu düşüyorum. Bu nedenle  İmar Barışı'nın  amacını aşacağını düşünüyorum. Belki çıkarılış amacı insanların ufak tefek sıkıntılarından dolayı inşaatlarının durmasından çok şimdi dört kat inşaat hakkı olan yerlerde beş kat bina yapılan on kat yapılan  durumlar var. Buradaki insanlara elektrik su gibi ihtiyaçlar sağlanmış gibi olumlu gözükse de  y arın deprem  yönetmeliği açısından yaşanabilecek bir depremde  tamamen vatandaş sorumlu oluyor.  Bu muhakkak ki İmar Barışı bir seçim yatırımıdır. Alelacele getirilmiş olması ve seçim öncesine sıkıştırılmış olması doğru değildir. Bu tarz ihtiyaçlar olabilir. İmar ile ilgili insanların taleplerini karşılamamız gerekebilir ama bunun daha ayakları yere basan bir şekilde yapılması gerekirdi. Süreç başladı, inanın Çevre ve  Şehircilik il müdürlüklerindeki kişiler bile daha ne yapacaklarını bilmiyorlar.Biz Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak bile daha bu süreci temellendiremedik. Meslektaşlarımızın ücret politikalarından tutun, yapacakları işlemlere ilişkin tam açıklayıcı bir  yönetmelik ortada yok. Yönetmelik çıktı ama oda tartışmaya açık bir yönetmelik. Daha cevabını bulamamış bir sürü soru var.