30 Ağustos Başkumandanlık Meydan Savaşı’nı kesin zaferle sonuçlandıran Türk Ordusu’nun İzmir yönüne atılan rüzgarlaşmış birliklerinin en önünde “Fahrettin Altay Paşa” komutasında 5.Süvari Kolordusu bulunuyordu.

Bu kolordunun üç tane öncü süvari tümeni yalın kılıç İzmir’e doğru doludizgin akmaktaydı. İzmir’i yeniden Türk bayrağına kavuşturacak olan, benim “Şanlı Tümenler” dediğim bu birlikleri şu kahraman komutanlar yönetmekteydi:

Birinci Süvari Tümeni: Kurmay Albay Mürsel Bakü (sonradan orgeneral) komutasındaki bu tümenin öncü kuvvetlerinin bir kısmı, hızla İzmir’e girecek ve Kadifekale’ye Türk bayrağının çekilmesinde ana vurucu gücü oluşturacaklardır. 

2.Süvari Tümeni 4.Alay komutanı Binbaşı Ali Reşat Bey, Kafkas Tümeni Süvari Bölüğü’nden Teğmen Besim Kurter Bey, 1.Süvari Tümeni 4. Bölük Teğmeni Celil Bey birlikte Türk bayrağını Kadifekale burçlarında dalgalandırdılar. 

Birinci Süvari Tümeni’nin bir kısmı ise Konak’a çok erken vardılar. Bu tümeni bağlı 14.Alay, 3.Bölük kumandanı Yüzbaşı Zeki Doğan, yine aynı tümene bağlı 14.Alay, 2.Bölük Kumandanı Yüzbaşı Fikret Yüzatlı, Akıncı Süvari Müfreze Kumandanı Milis Yüzbaşısı  Abdurrahman Özgen birlikte Sarı Kışla’ya bayrak çektiler. Paket Postanesi’ne bayrak çeken Süvari Muhabere Üsteğmeni Selahattin Selışık ta, 1.Tümen’e bağlı idi.

İkinci Süvari Tümeni: Kurmay Yarbay Zeki Soydemir (sonradan korgeneral) komutasındaki bu tümen, Bornova-Mersinli-Halkapınar-Alsancak-Kordonboyu-Konak yönünden kente girdi. Tümenin Binbaşı Ali Reşat komutasındaki 4.Alayı, İzmir’i ilk gören askeri birliktir. Ancak, Ali Reşat Bey, Konak yönüne değil, Kadifekale yönüne doğru doludizgin akmıştır. 

4.Alay Komutan Muavini Yüzbaşı Şerafettin yönetimindeki iki bölük atlarının nalları Frenk Mahallesini döve döve Kordonboyu’na atılan en öndeki askeri birliktir. Yüzbaşı Şerafettin Bey, 2.Süvari Bölüğü Takım Kumandanı Teğmen Ali Rıza Akıncı ve Teğmen Hamdi Yurteri, Hükümet Konağı’na varıp birlikte Türk bayrağını göndere çektiler.

14.Süvari Tümeni: Kurmay Yarbay Suphi Kula (sonradan Tümgeneral) komutasındaki bu tümen İzmir’e kuzeyden sarkarak, Menemen ve Karşıyaka’yı düşmandan temizlemiştir. Zekai Kaur, Zühtü Işıl, Bombacı Ali Çavuş gibi bu bölgenin kurtarılmasında ön planda olan kahramanlar, 14.Süvari Tümeni’nin en önünde savaşarak Menemen ve Karşıyaka’ya girip bayrak çektiler. 

Kadın savaşçı Kara Fatma da bu tümenin öncü birliklerinin en önünde at üstünde rüzgarlaşarak akıp geçmiştir.

YENİ ULUS DOĞUYOR

10 Eylül günü Başkumandan Gazi Mustafa Kemal, İzmir’e girecek ve bayrak çekilen Hükümet Konağı’nda yönetimi ele alarak çalışmalarına başlayacaktı.

13 Eylül günü ise kentin dörtte üçünü yok edecek olan yangın Ermeni çetelerince başlatılacak ve güzelim İzmir ateşle buluşacaktı. 

İzmir’in Frenk Mahallesi’nde başlayan yangın, gökyüzünü yalarken Türk Ordusu tamamen kente hakim oluyor ve yüzbinlerce kişilik Yunan ordusu ve peşlerine takılan işbirlikçi yerli Rum ahali Çeşme yönünde kaçmaya çalışıyor veya körfezdeki Batılı donanmalara kapağı atmak için çırpınıyordu.

İzmir’in esareti artık son bulmuştu..

Emperyalizm ve kiralık ordusu denize dökülmüştü..

Halk bayraklaşan Mustafa Kemal’i bağrına basıyor ve bayrak çeken kahramanlar atlarının üzerinde yeni görevlere doğru ileri atılıyorlardı.

Ulus artık, yeni bir cumhuriyeti doğurmaya hazırlanmaktaydı..

9 Eylül’de şehit olan bir askerin cebinden çıkan şiir

Yalın kılıç düşmana çalmazsam

Bir başıma ordusuna dalmazsam

Güzel İzmir eğer seni almazsam

Leşim koksun kara toprak almasın



MUSTAFA KEMAL’CE YAŞAMAK

Yaşar Aksoy

vuruşmak

vatan insan can için

bayrak ekmek çiçek

barış özgürlük halk

bağımsızlık devrim ve sevgilim için

vuruşmak mustafa kemal’ce ne güzel

ölmek 

izmir kapılarında

ve her karışında misakı milli’nin

ölmek mustafa kemal’ce

ne güzel

yaşamak 

şehitler destanında

kuvayı milliye’nin: vatan ve namus

yaşamak anıtlarda

dokuz eylül’de

ne güzel

(9 Eylül 1922’de İzmir’e kavuşurlarken Halkapınar’da vurulan ve “Vatan ve Namus” isimli Şehitler Anıtı’nda ölümsüzleşen ilk dört şehidin anısına armağan edilmiştir)



Gazi’nin Ege’ye zafer bildirisi

Büyük ve asil Türk milleti:

Ordularımız tüm Batı Anadolu’yu, 9 Eylül 1338 (1922) sabahı İzmir’imizi ve yine 11 Eylül akşamı Bursa’mızı muzaffer bir şekilde kurtardılar. Akdeniz, askerlerimizin teraneleriyle dalgalanıyor.

Asya İmparatorluğu’na yeltenen küstah bir düşmanın muharebe meydanlarına gelmek cesaretinde bulunan Ordu Kumandanları ile komuta heyetleri günlerden beri Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin harp esiri bulunuyorlar. 

Düşmanın Başkomutan tayin ettiği General Trikopis nihayet maiyetindeki generaller ve erkanıharbiye ve komutan ettiği ordunun elinde kalabilen bakayası ile Uşak’ta teslim oldu.

Eğer Yunan Kralı da bugün esirlerimiz arasında bulunmuyor ise, bunların ilkesi yalnız milletlerinin keyiflerine katılmak olduğundan, savaş meydanlarının felaketli günlerinde saraylarından başka bir şey düşünmemeleri yüzündendir.

Batı fabrikalarının çelik zırhları ile kaplanan muazzam Yunan orduları artık Anadolu dağlarında zabitleri tarafından terk edilmiş zavallı sürüler, kudurmuş kütleler ve ağaç diplerinde kalmış dermansız yaralılardan ibaret kaldı. Düşman ordularının tüm malzemesi topraklarımızdadır.

Düşmanın esirlerden başka insan zayiatının yüzbinden fazla olduğunu tayin etmek müşküldür. Fakat, bizim insan zayiatımız dörtte üçü hafif yaralı olmak üzere onbin nüfusa ulaşmaktadır.

Büyük Türk milleti!..

Ordularımızın kabiliyet ve kudreti düşmanlarımıza dehşet, dostlarımıza emniyet verecek bir kemal ile tezahür etti. Millet orduları 14 gün zarfında büyük bir düşman ordusunu imha ettiler. Döryüz kilometrelik fasılasız takip yaptılar. Anadolu’daki bütün esir halkımızı kurtardılar.

Bu büyük zafer topluca senin eserindir. Vatanın kurtuluşu, milletin rey ve iradesi kendi kaderi üzerinde kayıtsız hakim olduğu zamandan başlamış ve ancak milletin vicdanından doğan ordularla müspet ve kati neticelere ermiştir.

Büyük ve asil Türk milleti!

Anadolu’nun kurtuluş zaferini tebrik ederken, sana Uşak’tan, Aydın’dan, Manisa’dan, İzmir ve Bursa ufuklarından ordularının selamını da takdim ediyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi ve Başkumandan

MUSTAFA KEMAL/ 11 Eylül 1922



Ege’nin kurtuluş günleri..

1 Eylül: Uşak

2 Eylül: Eskişehir

3 Eylül: Dursunbey, Ödemiş, Emet, Eşme, Sındırgı, Tavşanlı

4 Eylül: Tire, Bayındır, Buldan, Simav

5 Eylül: Nazilli, Alaşehir, Bilecik, Gördes, Salihli

6 Eylül: Balıkesir, Söke, Gönen, İnegöl, Akhisar

7 Eylül: Aydın, Turgutlu, Kuşadası

8 Eylül: Manisa, Kemalpaşa, Burhaniye, Selçuk

9 Eylül: İzmir, Menemen, Edremit

11 Eylül: Foça, Bursa, Gemlik, Orhaneli

12 Eylül: Urla, Mudanya, Kırkağaç

13 Eylül: Soma

14 Eylül: Bergama, Dikili, Karacabey

15 Eylül: Alaçatı, Ayvalık

16 Eylül: Çeşme

17 Eylül: Karaburun, Bandırma

18 Eylül: Erdek

Editör: Haber Merkezi