Özcan Durmaz* - 10 Ekim 2015, 10.04, Ankara Garı kavşağı. Barış’a, kardeşliğe yürüyen, demokrasi güçlerinin, aydınlık yüzlerin ortasında peş peşe patlayan kara bombalar.

Yaşanan büyük kargaşanın ardından ortaya çıkan; Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en ölümcül, en ağır bombalı intihar saldırısında 107 canımız kayıp, 500 den fazla canımız yaralı.

Barış mitingi için ülkenin dört bir yanından gelerek Gar önünden Sıhhiye meydanına yürüyen aydınlık yüzlü insanlarımıza ölümü bulaştıran kim? Besleme terör örgütü IŞİD.

Ülkemin aydınlık insanları Barış mitingine gidiyorlardı. Sadece 21 gün sonra yapılacak olan 1 Kasım Genel seçimlerine gidilen süreçte başta DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği, TMMOB  olmak üzere Demokrasi Güçleri ile pek çok sivil toplum örgütü Barışı, Kardeşliği bir kez daha haykıracak, geleceğini arayan Türkiye’ye 1 Kasım seçimleri için  Barış ve Kardeşlik çağrısı yapacaklardı.

Olmadı… Olamadı… Kan yolları kesti…

Saldırıyı üstlenen olmadı ama patlamada kullanılan bombalar bir önceki büyük saldırı olan Suruç katliamındakilerle aynıydı. Tıpkı yapboz’un parçaları gibi. Her saldırı, bir sonrakinin hazırlığı sanki. Ya da bir öncekinin devamı.

7 Haziran 2015 Genel Seçimleri sandıktan “umut” çıkarmıştı.

13 yıl süren demokrasi, hukuk, çağdaşlık, emek, aydınlanma ve cumhuriyet karşıtı; baskıcı, gerici AKP iktidarı 7 Haziran 2015 seçimlerinde geriletilmişti. Nihayet, 13 yıldır her alanda giderek daha fazla ülkeyi boğan, kuşatan ve kutuplaştıran AKP iktidarının sonuna gelinmişti.

Sandıktan tek başına iktidar çıkmamış, Türkiye koalisyonu konuşmaya başlamıştı. Halk desteğini yitirmiş, yenisi kuruluncaya değin geçici olarak oturan kanadı kırık bir hükümet vardı artık. Mağrur ve muktedir iktidarın sonu görünmüştü. Hatta büyük muktedirden günlerce ses çıkmamış, kendisini gören duyan olmamıştı.

Ama sükûnet uzun sürmedi. Karanlık bir el düğmeye bastı. Ülkenin dört bir yanından gelerek Suruç’ta toplanan gençlere canlı bomba saldırısıyla katliam yapıldı. Ve peşinden ülke bir terör cehennemine döndü. Saldırılar, bombalamalar, her gün şehit haberleri.

Meşruiyeti olmayan fiili AKP iktidarı, “Tek başına iktidar olmazsa, böyle kaos olur” propagandasıyla ve koalisyon görüşmelerini de sabote ederek ülkeyi 1 Kasım 2015 tarihinde erken genel seçime götürmeye karar verdi.

Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, ülkesini seven insanlar, sendikalar, meslek örgütleri, demokrasi güçleri 7 Haziran 2015 de yapılamayanı yapmak,  meşruiyeti olmadan 6 aydır ülkeyi yöneten AKP’yi tam anlamıyla iktidardan indirmek istiyorlardı.

Bu nedenle Türkiye’nin dört bir yanından dalga dalga Ankara’ya aktılar aydınlık yüzlü insanlarımız, canlarımız… Ankara garı önünden de dalga dalga, türkülerle, halaylarla, şiirlerle, şarkılarla Sıhhhiye Meydanına yürüyorlardı.

İşte o anda patladı karanlığın bombaları… İşte o anda saldırdı emperyalizm. Kan susturdu Özgürlük ve Demokrasi türkülerini.

Ankara Garı katliamı, 1 Kasım seçimleri için bir gözdağıdır. Kirli ellerin, demokrasi karşıtı karanlık güçlerin, emperyalizmin işbirlikçilerinin kaderini ellerine almış, sandığa giden bir halkı en ağır bedelle korkutmasıdır.

Parçalanan bedenler, yok olan hayatlar, geride kalanların acıları ve yaşanılası olmaktan çıkmış hayatları, yaralıların bir ömür sürecek travmaları ve fiziki eksiklikleri… İnsan olanın yüreğine oturan, nefesini kesen, tarifi olmayan acılar…

Ne yazık ki oyunu kuranların kılını bile kıpırdatmıyor bu acılar. Çünkü oyun onların kazanması üzerine kurulmuş. “Halk kaybetmeli” diyorlar. “Güzellikle kabullenmezse en ağır bedelle boynunu eğmeli” diyorlar.

Büyük bir yanılgı içindeler…

Ankara Garı katliamı demokrasi mücadelemizin en büyük bedellerinden birisidir. Bu büyük bedel bizi asla demokrasi ve özgürlükler yolundaki sevdamızdan döndüremez.

Geçmiş acılarımıza ekledik Ankara Garı katliamını da. Acımız azmimizi ateşliyor.

Özgürlük ve Demokrasi Şehitlerimizin sesini duyuyorum;

“kavgamız ölümden sonra sürecek sonsuza kadar, yine de hiç sönmeyecek içimizde yanan ateş”  diyorlar.

 

Korkmuyoruz… Yılmıyoruz… Sinmiyoruz…

 

*CHP Aliağa İlçe Başkanı

 

Editör: Haber Merkezi