Ramis Sağlam - Bu topraklarda haber peşinde koşmanın, halkın haber alma hakkını savunmanın her dönem bir bedeli oldu.

Bizden önce bu yolda yürüyenlerin izlerine basarak yola çıktık. İşimizin hiç kolay olmayacağını bilerek çıktık, bu yola.  Her sayımızda, “kimin” olduğumuz sorusuna, yine kendi dilimizce cevap vermeye çalıştık.

Geçen bir yıla dönüp baktığımızda insanlığın yüzlerce yıllık ortak değerleri olan Demokrasi, Özgürlük, Emek, Bağımsızlık, Edebiyat, Eşitlik, Barış, Laiklik ve Sanat düsturumuz oldu.

‘İzmirli ama yerel değil’ iddiamıza yüz binlerce İzmirliyi ortak ettik.

Bu iddiamıza, heyecanımıza, her renkten yüzlerce kalemi ortak ettik.

Zor zanaattı bizden önce bu yolda yürüyenlerin izinden yürümek, gazeteci olmak...

Bir yılın ardından geriye baktığımızda ‘iğne ile kuyu kazmanın’ zorluğunu ve onurunu sadece işin mutfağında olanlar olarak değil okurlarımızla da yaşıyoruz. Her sayımız, her yazımız suskunluğa karşı ses, tepkisizliğe karşı tepki oldu.

Dayanışmanın unutulduğu günlerde, bir avuç fedakar insanın ‘Kumru Öğretmen ile Dayanışma Kampanyasını’ sayfalarımıza taşıyarak umuda ortak olduk...

Bir Sözle Kuruldu dünya, hep o sözü aradım ve buldum: Emek’ İşçi sınıfının, emekçilerin mücadelelerine ayırdığımız “sendika” sayımızda, sadece bugünün değil, tarihin de sayfalarını araladık. Konfederasyon ayrımı yapmadan, mücadeleden yana olan sendika(cı)lara sayfalarımızı sonuna kadar açtık.

Kamu emekçilerinin taleplerini,  soruşturmalarını, açığa alınmalarını, ihraçlarını ‘657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu Değişmeli’ tartışmasını, ‘nasıl?’ sorusuyla birleştirdik.

İZ GAZETE 1. YIL BULUŞMASI ETKİNLİK SAYFASI İÇİN TIKLAYIN

İlk andan itibaren, mülteci sorununu sayfalarımıza taşırken, beraberindeki sorunları da gündemleştirmeye çalıştık.  İzmir’in Süt Kuzularına, Suriyeli Süt Kuzuları’nın ayrıştırılmasına karşı mücadele edenlerle birlikteydik.  İzmirliydik, ‘gavurduk’ ayrıştırmamanın genlerimizde olduğunu hatırlattık...

Laiklik derken, ‘Laiklik İzmir’dir derken, bunu ‘İzmir Barıştır’ söylemi ile birbirine bağlamaya çalıştık.  Laikliğe uzanan elin, barışa da uzandığını biliyorduk. Elinde balyozla metro istasyonunda heykele saldıran orta çağ karanlığı, aynı zamanda barışa da balyoz vuruyordu.

Nazım Usta’nın dediği gibi ‘onlar ümidin düşmanı’ydı...

Sayfalarımızda sokakta yan yana olması gerekenleri, bir araya getirmeye çalıştık. Kente ve kentliye dair ne varsa kendimize dert edindik. Kendine dert edinenleri de, sadece okur olarak bırakmayıp gazetenin-derginin hazırlanmasına ortak etmeye çalıştık.

Gülhan-Yılmaz Elmascan Barış Kütüphanesi’nin kurulmasında en çok emeği olan Sadık (Şahin) Öğretmenle  ‘Laiklik’ sayımızı hazırladığımız gibi...

İZ GAZETE 1. YIL BULUŞMASI ETKİNLİK SAYFASI İÇİN TIKLAYIN

Sayfalarımızda, muhalif seslerin sesi olduk.  Sahneye çıksalar da çıkmasalar da eylem alanlarında olan müzik gruplarından Grup Yeldeğirmeni’ni, sponsorsuz, ücretsiz,’Bizde Varız’ diyen Praksis’i, direngen tavrı ile şov malzemesi olmayacağını dile getiren konserleri iptal edilen Şarkıcı Sıla’yı, kendilerini, ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satıyor gibi hisseden’ ve  ‘Hal mi Kaldı Memlekette?’ diye soran Patitone’yi sayfalarımıza taşıdık.  

Basın özgürlüğü ve demokrasinin en ağır koşullarda yaşandığı günlerde “Eylül’den, Temmuz’a Darbeler ve Panzehiri”ni araştırdık. Karanlığın perdesinin yırtılmasında payımıza düşenden kaçmadık, yalana karşı gerçeğin izini sürdük.

Gazeteciliğin ciddi erozyonlara uğradığı günümüzde ciddi analizler, olay habercilik, sokak ve yurttaş odaklı habercilik yerini magazinsel haberciliğe bıraktığının farkındaydık. İşte bu günlerde İz’ini sürdüğümüz habercilik anlayışımızın odağına erozyona uğrayan değerleri oturtmaya çalıştık.

Darbelerin panzehiri olabilecek tüm güçleri aynı sayfalarda bir araya getirerek, adeta demokrasi kürsüsü kurduk. 12 Eylül’ü sadece ‘mağdur edebiyatı’ şeklinde ele almayıp, direncin dik duruşun şairlerini onların şiirlerini, öykülerini sayfalarımıza konuk ettik. 

‘Bu son olsun’ derken olabildiğince kararlıydık, gerçekten son olması için çabamıza ortaklar aramaya çalıştık...

İnsanlığın önemli ortak değerlerinden olan Börklüce Mustafa’yı ve Karaburun’u sayfalarımıza taşırken, Karaburun Bilim Kongresi’ni farklı boyutları ile mercek altına almaya çalıştık.

Bir kereye mahsus ‘affedilen’ suç ‘Cumhurbaşkanı’na Hakaret’i masaya yatırırken, diğer bir tartışmalı konu olan idam tartışmasını es geçmedik.

İzmirli olunur da, İzmir’in profesyonel liglerde yer alan sekiz takımını sayfalarına taşımamak olmazdı. İzmirliyiz ama yerel değil sloganımızı uygun şekilde Bir Dünya Taraftar İzmir’deydi dedik, taraftar gruplarını sayfalarımızda konuk ettik.

‘Gavur’luğumuzu her yerde her konuda olduğu gibi müzik yazılarımızda da konuşturduk. Mevlana ve İzmir aşığı İranlı müzisyen Mohammad Nooran’da İz Dergi sayfalarında nefes aldı.

‘Dünya iyi, çevresi kötü’  diyen Levent Üzümcü ile İzmir’den, Türkiye’ye yayılan Süslü-Süssüz bisikletçileri, ‘eksozsuz olsun’  haykırışını ve bir dergide topladık.Pedallayan hazırladı dergimizi, bisiklet gruplarıyla ‘vira’ dedik.

 ‘Sana ne’ sloganı ile duvarlara damgasını vuran, bu afişleri hazırlayan, “İşte O Afişleri bunlar Yapıyor” diye afişe ettiğimiz Karşıyaka Belediyesi ‘Çapulcu Birimi’ni ve o afişlerin mimarı Engin Ağır’ı, ağırladık: ‘Boş mermi doldurulur’

Çizginin gücünü Mustafa Yıldız’la güçlendirirken, onlarca karikatüristi okurlarımızla tanıştırmaya çalıştık. Fenay Ulu ile İzmir’de yaşayan fotoğrafçıların objektiflerinden yansıyanları, yansıttık.

Bir yıl boyunca, sesi kısılmak istenenlerin, hayatta duruşu olanların sesi olmaya, duruşumuzu, sese ihtiyacı olanların yanında durarak göstermeye çalıştık.

'İZ BIRAKANLAR 2016 ÖDÜLLERİ' BELİRLENDİ... TIKLAYIN

Menderes’te 6 kız çocuğunun tacize uğramasına sessiz kalmayan Saadet Özkan Öğretmen’in sesinin daha gür çıkması için çabaladık.

İz Dergi- İz Gazete sayfalarını, hayatın gerçek sahiplerine açmayı kendine görev bilirken, yok sayılanlara, dışlananlara, ötekileştirilenlere yan bakılanlara, yan bakmayı kendimize görev bildik.

Arşivlik bir çok sayımız ve yazımız oldu. İzmir’de yolu kitapla kesişen binlerce okuyucunun buluştuğu 21.Kitap Fuarı, bizimde geniş kitlelerle buluşmamızın ilk adımı oldu. İzmirli ya da İzmir’de yaşayan onlarca yazar ve şairi bir sayıda topladık.

Yerel yönetimlerin, kitaba ve eğitime verdikleri önemi olabildiğince sayfalarımıza taşırken, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın söylediği gibi ‘Türkiye’nin en aydınlık şehri İzmir’e layık olmaya çabaladık.

Karşıyaka Belediyesi’nin ‘Her Apartman bir üniversiteli okutuyor’  kampanyasını görmezden gelmeden sayfalarımıza taşıdık.

Balıklıova’dan, Şirince’ye, Şirince’den, Bergama’ya gözümüzün gördüğü, kolumuzun uzandığı her yere kalemimizi dokundurmaya çalıştık. Şirince’de dernek kuran gençler hazırladı bir sayımızı da; ‘Alın, sizindir bu dergi’ dedik.

'İZ BIRAKANLAR 2016 ÖDÜLLERİ' BELİRLENDİ... TIKLAYIN

İfade özgürlüğünü, demokrasiyi savunurken, karartılan ekranlara, yayını durdurulan medya organlarına ‘Hayat’a sahip çıktık.  

İz Dergi’nin 2016’daki son sayısında, ‘Bir İzmir Sevdalısı’ olan İzmirli Dario Moreno’yu kapak yaparken,  ‘Ben Fidel’ im yazısı ile bir kez daha ‘yerel’ olmadığımızı gösterme fırsatı yakaladık.

Bir yılı geride bırakırken, haberciliğin her boyutuyla zorluklarını bilerek bu yürüyüşteki gücümüzü siz okurlarımızdan almaya devam edeceğiz.

İkinci yayın dönemimize girerken, Şair Sennur Sezer’in, “Emek senin umut senin Korku ne? Yeter ki elin ellere kavuşsun” dizeleri ile yeni yılda, yeni bir sayfayı hep birlikte açıyoruz.

OCAK SAYISINDA KAPAKTA KEMAL KILIÇDAROĞLU VAR

OCAK SAYISI SUNU YAZISI İÇİN TIKLAYIN

İZMİR'DEN YA DA ŞEHİR DIŞINDAN NASIL ABONE OLUNUR? TIKLAYIN

'İZ BIRAKANLAR 2016 ÖDÜLLERİ' BELİRLENDİ... TIKLAYIN

İZ GAZETE 1. YIL BULUŞMASI ETKİNLİK SAYFASI İÇİN TIKLAYIN

 

Editör: Haber Merkezi