Röportaj: Ender Gündüz

Ülke yeniden laiklik konusunu tartışıyor. Sizce laiklik neden önemli ve korunmalı?

Bir kere laikliği tek başına almamak gerekir. Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak esas olmalıdır. 57 Müslüman ülke arasında, laik demokratik cumhuriyetle yönetilen bir tek Türkiye var. Biliyorsunuz temelleri Kurtuluş Savaşı’na bağlıdır ve kolay kurulmamıştır. Önce bağımsızlık savaşı verilmiştir. Mazlum ülkelere ilk örnek Atatürk’ün önderlik ettiği bağımsızlık savaşıdır. Emperyalist ülkelere karşı yok olma mücadelesi veren bir ülke bağımsızlık savaşını kazanmıştır. Türkiye hem bu yönüyle hem de cumhuriyetin ilanının ardından kurulan yönetimle, devrimlerle bütün dünyaya örnek olmuştur ve Atatürk de yüzyılın lideri sayılmıştır.

57 Müslüman ülke arasında insani gelişmişlik, kültürel ve ekonomik anlamda çok farklılaşmışızdır. Hepsinden daha önde olmamızın yegâne sebeplerinden biri laikliktir. Yine, Atatürk’ün çok önemsediği ‘yurtta barış dünyada barış’ sözüyle de kendi iç barışını sağlamıştır. Bugün, Türkiye’nin en büyük sorunu ne diye sorulunca ilk cevap iç barıştır. İç barışı sağlamadan büyüyemezsiniz gelişemezsiniz. Laiklik, iç barışın da güvencesidir.

Bugün laikliği yok etmeye çalışanların iddialarına göre dinsizlik gibi gösterilmesine karşılık, laiklik herkesin inancını özgürce yaşayabilmesinin teminatıdır. Din ve vicdan özgürlüğüdür, birinci temel ilkesi budur. Sadece din ve vicdan da değildir, demokrasidir. Laiklik olmadan demokrasiden özgürlüklerden söz etmek mümkün değildir. Tarihe bakarsak din savaşlarıyla karartılmıştır dünya. Laik bir anlayışla barış sağlanabilir. Her anlamda laiklik vazgeçilmezdir, olmazsa olmazımızdır.

İzmir laikliğe dair ‘hassasiyetiyle’ biliniyor. Bunun sebepleri nelerdir?

İzmir, tarihinden bu yana çok inançlı çok kültürlü bir kenttir. Her inançtan her düşünceden her etnik kökenden, mezhepten insanların barış içinde yaşadığı bir kenttir. Laikliğe temel teşkil edecek olan bir kültüre sahiptir. İzmir’de inanç özgürlüğü vardır. İzmir’de derken, aslında İzmirlilerde bu vardır.  Çünkü son dönemde artan baskılar nedeniyle İzmir’de de düşünce özgürlüğünden söz etmek zordur. Türkiye’deki baskılardan dolayı İzmir de baskılanmıştır. Örneğin, anayasadan gelen protesto hakkını kimse kullanamıyor. Farklı kesimlerden insanların basın açıklaması bile yasaklanıyor. İzmir’in tarihine baktığımız zaman, bu baskılara karşı İzmir direncini gösteren bir kenttir. Laikliğe saldıranlara karşı direnen kenttir.

CHP olarak, Türkiye’nin kurucu partisi olarak, cumhuriyet, Atatürk devrimleriyle ilgili ne zaman saldırı olsa hemen herkes CHP’ye bakar ve bizden beklentileri vardır. Bu tarihten gelen bir misyondur ve onurla taşıyoruz. Hep söyleriz, bu ülkede sistemi, rejimi, laik Türkiye cumhuriyetini son CHP’liyi yok etmeden değiştiremezsiniz.

Başkanlık sistemi ile laiklik tartışmaları arasında sizce nasıl bir bağ var?

Genel olarak baktığımız zaman dünyada başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerde sistem hep diktatörlüğe evrilmiştir. Diktatörlüğe evrilmeyen başkanlık sistemi, birkaç ülkede vardır, onlar da çok gelişmiş ülkelerdir.

Bizde istenen başkanlık sistemi ise zaten en başından diktatörlük sistemdir. Bugün açık açık muktedir cumhurbaşkanı, “Ben anayasayı tanımıyorum, fiili başkanlık sistemini uygulamaya koydum, siz anayasaya uydurun” diyebiliyor. Kuvvetler ayrılığını baştan ihlal ediyor, “Yargı yasama yürütme, her şey benim” diyor. Beğenmediği gazeteciyi, yazarları “Hapishaneye atın” diye talimat veriyor. Saddam’ı, Hitler’i, Mussolini’yi anımsatıyor, aynı yöntemlerdir bunlar. Gazetelere aynı anda aynı manşetler attırılıyor, Hitler’in Propaganda Bakanı Goebbels dönemindeki gibi... “Ben diktatörlük kuracağım” demektir bu.

“Laiklik anayasada olmamalı” diyen meclis başkanını da bizzat Erdoğan getirmiştir oraya. Onlar dava arkadaşlarıdır. Onların davası cumhuriyeti, laikliği, demokrasiyi yok etmektir. Cumhuriyetin 100. Yılını hedef olarak belirlediler. Bizim davamız da laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatmak.

Ne 2023’te ne 2123’te emellerine ulaşamayacaklar. Kanımızın son damlasına kadar değerlerimizi koruyacağız.

‘Laiklik zinciri’ oluşturma fikri nasıl ortaya çıktı ve nasıl hayata geçirildi?

Meclis başkanının laikliğe yönelik talihsiz açıklamaları olduktan sonra, il yönetimi olarak, hem İzmir’in kimliği hem CHP’nin misyonu ile birlikte düşündüğümüzde; laiklik zinciri bir refleksimizdi. Laiklik sadece CHP’yi ilgilendiren bir şey değildir diye konuştuk. Daha doğmamış çocuktan, yetmişindeki teyzeye kadar, bütün herkesin koruması gereken bir değerdir dedik. İzmir’in bu kimliği de ortadayken biz, CHP olarak bugüne kadar yapılanlardan daha farklı eylemler ortaya koyalım istedik. Sadece CHP olarak tepki göstermeyelim, bütün İzmirlilerin içinde olacağı bir eylem yapmayı amaç edindik ve yönetim kurulunda 3 konu hakkında karar aldık. Sosyal medyada laikliği gündemleştirelim dedik, biz sadece öneriyoruz, ne kadar doğruysa o kadar başarılı oluyor. Farklı eylem çeşitleri var: Tencere tava çalmak vardır, ışık söndürme vardır. Bunu da yapalım dedik, insanlar bir dakikasını ayırsın istedik. Bir de, yeni bir şey olarak bütün İzmirliyi kapsayan laiklik zincirini önerdik ve CHP’liler olarak CHP bayraklarıyla çıkmadık. İlla bayrakla gelinecekse, sadece Türkiye bayrağıyla gelinsin istedik. Başka siyasi partilerden de zincire katılacaklarına dair açıklama yapanlar oldu. Bütün İzmirliler, sendikalar, sivil toplum kuruluşları, odalar orada olsun istedik ve inanılmaz bir şekilde de karşılık buldu laiklik zinciri. Bütün Türkiye’den ses geldi, beni her yerden aradılar. “Ne kadar güzel ve başarılı oldu, keşke biz de yapabilseydik” diyenler oldu.

Belli alanlarda kalabalıklar oluştu. Bir yere yığmak istemedik, herkes kendi ilçesinde yapsın istedik. Kılcal damarlar olsun istedik. Her ilçede ayrı ayrı olsun dedik. Güzelbahçe’den Mavişehir’e kadar 47 kilometrelik insan zinciri oluşturduk. Basında 17 kilometre diye yer aldı ama aslı 47 kilometredir. Meşaleleriyle, sloganlarıyla… Tek bir slogan vardı: “Türkiye laiktir laik kalacak”. Körfezi ışıldattık. Laikliği yok etmek isteyenler yılmıyor biz de yılmayacağız.

Editör: Haber Merkezi