OBEN ULU* (İZ DERGİ SAYI:30)

Bir toplumu oluşturan her bireyin din, dil, ırk ayırmaksızın birbiriyle barışık olmasının adıdır adalet. Adaletin olmadığı toplumlarda güven olmaz. Devlet ile toplum arasında güvensizlik olur. Haksız cezalandırılan insanlar toplum için yara olur, vicdan olur.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’da toplumda oluşan bu güven ortamının zedelenmesine dikkat çekmek, barışık bir toplum oluşmasına öncülük etmek, haksızlığa uğradığını düşünen insanların sesi olabilmek için ‘adalet’ yürüyüşü başlattı. Yürüyüş 15 Haziran’da başladı ve 9 Temmuz tarihinde düzenlenen adalet mitingiyle Maltepe’de sona erdi. Kılıçdaroğlu’nun adalet istemine dikkat çekmek için başlayan bu eylem CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun 25 yıla mahkûm edilip hapse atılması ardından başladı. Bardağı taşıran son damla demişti Kılıçdaroğlu.

Aslında toplumdaki güven duyguları daha önce zedelenmeye başlamıştı. Örneğin, 19 Mayıs tarihinde Sözcü Gazetesi muhabiri Gökmen Ulu 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te tatil yapmasını haberleştirdiği için, internet sorumlusu Mediha Olgun ise haberi yayınladığı için gözaltına alınıp, tutuklanmışlardı. Hâlbuki Gökmen’in yaptığı haberi bir gün önce Marmaris Postası adlı gazete yayınlamıştı bile. Ayrıca Veyis Ateş ve Mete Yarar’ın 15 Temmuz’un ayrıntılarını anlattıkları ‘Akılda Kalan’ programında Marmarisli otel işletmecisi Hayrettin Aktepe’nin dediği gibi Cumhurbaşkanı’nın Marmaris’te tatil yapacağı Marmarisliler tarafından biliniyordu. Bilinen ve konuşulanı haberleştirmişti Gökmen. Hem de bir gazetecilik başarısı göstererek haberleştirmişti. Peki, o zaman niçin tutuklu Gökmen Ulu ve Mediha Olgun? Muhalif gazetede çalıştıkları için mi?

Soruşturmaya ilişkin 6 kez savcı değişti. Konuyla ilgili Avukat Celal Ülgen, “Hiçbir savcı suç unsuru görmedi, ancak eski Batman Savcısı soruşturma başlattı” diyor. Peki, yeni atanan savcı diğerlerinin göremediği neyi gördü. İddianame hazırlandığında hep birlikte göreceğiz. Ancak gördüğü bir şey varsa eğer iddianame niye hala hazır değil? Niye kimse bize cevap vermiyor?

Gökmen özgürlüğünün son zamanlarında hukuksuzca ve yasalara aykırı olduğu iddia edilen rant haberleri yapıyordu. Bunlardan biride ‘Yandaş müteahhit denizi doldurdu, 7 katlı bina dikiyor’ haberiydi. Çeşme’de gerçekleşen bu olayın haber yapılmasına Urla Sulh Ceza Mahkemesi yayın yasağı getirdi. Gökmen bu olay sonrası sosyal medyadan şu açıklamayı yaptı; “Değerli dostlarım; gazetemiz Sözcü’de, iktidara yakın müteahhit Mesut Sancak’ın İzmir Çeşme’nin cennet koylarına yasaları ihlal ederek kondurduğu inşaatları haber yapmıştım. Ancak kimse bunlara dokunmazken, mahkeme, inşaatlarla ilgili haberimize yasak getirdi. Halkın haber alma hakkı engellendi”

Peki, herkese soruyorum; bu olay karşısında ne düşünürsünüz? Hâlbuki ki olması gereken hemen konuyu araştırmak, haksız ve hukuksuz yapılan bir şey var mı diye bakmak değil midir? Gazeteci görevini yapar. Varsa bir iddia bunu haberleştirir. Hukuk buradan sonra görevi devralır. Yasalara aykırı iş yapanı cezalandırır. Eğer burada bir hukuksuzluk yoksa toplumun vicdanı rahat eder.

Soruyorum; yurtsever, Atatürkçü, halkın haber alma özgürlüğüne hizmet eden, hiç kimsenin kalemi olmayan, kimsenin masasında yemeyen, hukuksuzluklara ve yolsuzluklara savaş açmış kişiliğiyle bilinen bir kişi niçin tutuklanır? Yeri yurdu belli olan, adaletten kaçmayan, yaptığı haberin herkes tarafından gazetecilik başarısı olarak nitelendiren bir kişi niçin tutuklu yargılanır?

Son olarak; gazetecilik suç değildir, Gökmen Ulu ve Mediha Olgun gazetecidir.

*Tutuklu Sözcü Gazetesi İzmir muhabiri Gökmen Ulu’nun ağabeyi

Editör: Haber Merkezi