1-Kendinizi huzurlu hissettiğiniz bir yer söyler misiniz?

Evim... Olmazsa Ege’de bir balıkçı köyü...

 

2-Sevdiğiniz birini Ege'de ağırlayacak olsanız nereye götürürdünüz?

Urla iskelede Sahil Balık Restoran’da ağırlardım ya da suyun ötesinde Samothraki’de O Paradisos’ta ağırlardım.

3-İzmir'in en sevdiğiniz özelliği nedir?

İyot kokusu.

4-İzmir'in en sevmediğiniz özelliği nedir?

Uçuş saatlerinin seyrekliği.

5-İlham aldığınız kimse var mı?

Beni yetiştiren annem Füsun Akatlı ve babam Metin Altıok.

6-Favori sanatçınız kim?

Şimdilerde Diana Krall.

7-Hatırladığınız en kötü anınız nedir?

9 Temmuz 1993, Gata bahçesi.

8-Defalarca izleyebileceğiniz film var mı?

Kieslowski’den Mavi, hem izlemek hem dinlemek için!

9-En son hangi kitabı okudunuz?

“Yeniden Yaratılmanın Coşkusuyla”, Onur Behramoğlu’nun derlediği ve iki amcası Ataol Behramoğlu ile Nihat Behram’ın mektuplarını içeren kitap. Bir de Emre Kongar’ın “Tarihimizle Yüzleşmek” adlı kitaplarını okudum.

10-Hayvan besliyor musunuz?

İki kedim var. Grişey ve Kayısı. Grişey “Rus Mavisi” diye bilinen bir cins. Bir rus prensesi. Adını bu nedenle Kaşmir koymuştum. Sonra severken adı dönüştü. Artık asilzadeliğine uygun şekilde çok isimli, ünvanlı J Kayısı ise İzmir’li. İkisi de sokaktan geldi.

11-Uzun romanlar mı kısa öyküler mi?

Uzun romanlar, uzun ya da kısa öyküler, denemeler, şiirler, şiirler... Zamana, duruma göre değişiyor ama şiir her zaman.  

12-Köşe yazılarını takip ediyor musunuz?

Evet. Ali Murat İrat, Enver Aysever, Emre Kongar, Özgür Mumcu, Doğan Tılıç, Doğan Hızlan, Zeynep Oral, Ahmet Cemal takip ettiğim yazarlar. Hem gündem hem birikim hem dil açısından severek okuyorum.

13-Kötü bir özelliğinizi söyler misiniz?

İstediklerini, beklentilerini talep edemeyen biriyim. Kırıldığımı da belli edemeyip anlaşılmayı beklerim. Kısır bir döngü benimki.

14-Parasız kaldığınız oldu mu?

Evet
15-Başınız hiç kanunlarla belaya girdi mi?

22 yıldır adalet arayıp bulamamak da bir tür bela sayılır.

16-Okulu sever miydiniz?

İlkokuluma aşıktım. Ayşe Abla İlkokulu mezunuyum. Sonrası karışık. Okulu, okumayı severdim ama ilkokuldan sonrası daha çok ders ve öğretmenlere bağlı gelişti. Şizofrenik bir okul hayatım oldu. 9 ve 10’lar ile 2 ve 3’ler kadar değişken notlarla karnelerim oldu. Üniversite ayrı bir hikâye, tatminsizlikler ve arayışlar içinde geçti.

17-Bağımlılıklarınız var mı?

Elbette. Herkes gibi. Bağımlılıklarım, takıntılarım, ritüellerim var. Türk kahvesiz gün sevmem. Güne çaysız başlamam. Çayı cam bardaksız içemem.

18-En sevdiğiniz yemek nedir?

Makarna. Daima. Paketini bile görsem canım ister.

Özellikle siyah mürekkep (sepia) soslu spagetti. İyi bir kırmızı şarap eşliğinde mükemmel olur.

19-En büyük korkunuz nedir?

En büyük korkularım gerçek oldu.

20-Gün içerisinde en çok neye zaman ayırıyorsunuz?

Ne yazık ki telefona.

21-Takip ettiğiniz dergiler-gazeteler var mı?

Birgün, Cumhuriyet, Evrensel gazetelerini mutlaka satın alarak okuyorum. Sosyal Demokrat Dergi, Ot, Kafa, Fil gibi dergileri de mümkün olduğunca takip etmeye çalışıyorum. Milliyet Sanat ve Food and Travel severek okuduğum dergilerden.

22-Takip ettiğiniz twitter fenomenleri, facebook hesapları var mı?

Evet... CHP’nin kedisi Şero favorim. @SeroCHP hesabını tavsiye ederim. Sıkı takipte olduğum @Simerazzi, @yetti_lan, @super_titiz var.

23-Başka bir çağda dünyaya gelme şansınız olsaydı ne seçim yapardınız?

Sosyal Antropoloji mezunu biri olarak başka çağlarda yaşam hayali üzerine çok kafa yormuşumdur. Doğrusu mümkün olsa çağ çağ gezmek isterdim. Önceliğim antik Yunan ve geç ortaçağ ve erken Rönesans  İtalya’sı olurdu sanırım. Tabi cadı ilan edilen kadınlardan olmasam iyi olur. Türkiye’de Cumhuriyet’in Pera’sını yaşamak isterdim doğrusu. Aydınlanma devriminin parçası olmak, o döneme tanıklık etmek isterdim.

24-Dünyadan ümidiniz var mı?

Olmasa yaptığım işi yapamam hatta yaşayamam.

25-Memleket nasıl kurtulur?

İyilik için farklılıklarımıza rağmen buluşmayı ve birleşik bir mücadeleyi örgütlemeyi başarırsak memleket kurtulur.

26-Dünyayı yönetseydiniz ilk neyi değiştirirdiniz?

Silahlardan arındırırdım.

27-İzmir'i yönetseydiniz ilk neyi değiştirirdiniz?

RES talanına son verirdim.

28-Tam 35 mi, 35 buçuk mu?

Zaferde de mağlubiyette de daima “fair play” ve kazanana yürekten alkış.

29-Yüklü miktarda kaybolmuş para bulsanız ne yaparsınız?

Sahibini bulmayı denerim. Bulunamıyorsa gereğini yaparım :)

30-Şanslı mısınız yoksa şanssız mı?

Hem çok şanslı hem çok şanssızım. Şanssızlıklarımın gözümü şanslara kapatmasına izin vermem.

31-En beğendiğiniz fotoğrafınız hangisi?

 

32-Beğenmediğiniz fotoğrafınız var mı? 

33-En sevdiğiniz kelime?

Beyhude

34-En nefret ettiğiniz kelime?

Gebe
 

35-Yaşamınızdaki son sözünüz bu olacak olsa, ne demek isterdiniz?

Azerilerin bir deyişi var çok hoşuma giden. “Sağlıcakla kalın” manasında kullanıyorlar.  “Özünüze mukayyet olun”

 

 

 

İşte İz Dergi’yi İzmir’de bulabileceğiniz bayiler: TIKLAYIN

İzmir’den ya da şehir dışından nasıl abone olunur? TIKLAYIN

Editör: Haber Merkezi