Uzun zamandan beri işsizlik rakamlarının açıklanması iki ay geriden geliyor. 10 Aralık 2020 tarihinde işgücü istatistiklerine göre işsizlik oranı Eylül döneminde yüzde 12,7 seviyesinde gerçekleştiği açıklandı. Bu açıklamaya göre işsizlik oranı 2020 yılı Ağustos dönemine göre düştü. Söz konusu dönemde istihdam edilenlerin sayısı 27 milyon 707 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 44,1 oldu.

Bu açıklanan resmi rakamlar, yani şu TÜİK’in her ay açıkladığı ama çeşitli nedenlerde fiili durumu yansıtmayan rakamlardır. Birkaç önemli hatırlatmalar ile işsizliğin tüm ülkeler için, yani istihdam sorununun ne kadar önemli olduğu görülecektir.

Gelişmiş Ülkeler ve Gelişmekte olan ülkelerde iş arayan her 3 gençten biri, en az 6 aydır işsizdir. Dünya üzerinde her 10 gençten 9’u gelişmekte olan ülkelerde yaşamaktadır. Yükseköğretim mezunu gençler, giderek artan oranda niteliklerinin altındaki işleri kabul etmektedir. İstihdamdaki her 10 gençten 5’i nitelikleriyle uyumsuz işlerde çalmaktadır. Avrupa Birliği’nde istihdamdaki her 10 gençten 4’ü geçici iş sözleşmesi ile çalışmakta ve her 10 gençten 6’sı düzenli olmayan iş ilişkisi içindedir. İstihdamdaki her 10 gençten 6’sı, ortalama ücret düzeyinin altında gelir elde etmekte ve her 10 gençten 8’i kayıt dışı çalışmaktadır

OECD ülkelerinde haftalık 50 saat veya daha fazla süreyle çalışanların oranı en yüksek olan ülke Türkiye’dir bu oran %34 civarındadır. Eğitim ve istihdamda olmayan genç nüfus oranı AB Bölgesinde, ülkemiz ile Makedonya %24 ile listenin en başındadır. Yine AB Bölgesinde, kadınların işgücüne katılma oranı en dipte olan ülke %38 oranı ile Türkiye ve % 52 ile alttan ikinci Makedonya’dır. Diğer ülkeler daha yüksek oranlarla yukarı doğru sıralanmıştır. Listenin başında ise %90 katılım oranı ile İzlanda ile yer almaktadır. Yani İzlanda’da hemen hemen kadınların tamamı çalışma hayatının içindedir. Kayıt dışı istihdama gelince ülkemizde erkeklerin %34’ü kadınların %45’i, tarımda ise %84 gibi bir oran kayıt dışındadır.

Ülkemizde, 10 Mart 2020 Korona salgını sonrası nisan ayı işsizlik rakamları baz alınarak, yine 84 milyonluk nüfusu ile bize eşdeğer olan Almanya’daki verilerle bu hususa ışık tutacak olursak konu daha iyi anlaşılacaktır. Nisan ayı işsizlik istatistiklerine göre, işgücü sayımız 62 milyon 320 bin kişiden oluşmaktadır.         İş Gücüne Katılım Oranı ise %47,2 (Bu oran Almanya’da %77, Avrupa Birliği ortalaması %74 civarındadır.)

Aynı tarih ile ülkemizde toplam istihdam 25 milyon 614 bin kişi, işsiz sayısı 3 milyon 775 bin kişi ve işsizlik oranı ise %12,8’dir. Bunlar TUİK verileridir. Şöyle bir değerlendirme yapacak olursak, farz edelim Almanya’daki bir oran gibi işgücüne katılım oranımız olsun, 62 milyon işgücümüz var bu sayının %77’si işe katılsın diyelim bu sayı 48 milyon çalışan eder, kalan %23 ise işgücüne sahip ama çeşitli nedenlerle çalışmayan olsun, bu sayı da 14 milyon eder.

2018 yılı ortalarında ülkemizde işgücüne katılım oranı %55 civarında idi. Pandemi sonrası nisan 2020’de katılım oranı yukarıda açıklamıştım % 47 civarındadır. Yaklaşık iki yılda bu ora %55’ten %47’ye düşürülmüş, yani öyle gerçekleşmiş diyelim. Sadece iki örnek verelim, umudunu kaybedenler, düzenli başvuru yapmayanlar… vaka sayısı açıklamalarında olduğu gibi kimse bu rakamların doğrusunu bilmiyor. O yüzden masa üzerinde makyajlı rakamlarla işsizliği istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.  Hatırlarsanız bu ay açıklandığı gibi geçmişte de Eski Bakan Albayrak pandemide işsizliğin düştüğü açıklamalar yapmıştı.

Devam edelim işgücüne katılım oranına, bu oran ile oynadığınızda işsizliği rahatlıkla düşürebilirsiniz tıpkı halkın gerçek tüketim ürünlerinin oran ağırlıklarını pinpon topu, beyzbol sopası, yat oranlarında yapılan değişikliklerle enflasyonun düşürüldüğü gibi. Nisan 2020 örneğinde; daha öncesinde %55 olan katılım oranı örneği verilen ayda %47 olarak açıklanmıştı. Yaklaşık olarak bu fark %8 düşmüş, düşürülmüş… 62 milyon işgücü sayımızın yüzde sekizi 5 milyon kişi eder. Bu oran oynamaları ile birden beş milyon işsiz kayboldu, yani istihdam edilmiş… sonuç olarak, iktidarın açıkladığı 3,5-4 milyon işsize rakam oynamaları sonucu ortadan kaldırılan 5 milyonu da eklersek 8,5-9 milyon kişi sayısı kadar işsizlik rakamlarına ulaşmış oluruz.

Türkiye gerçekleri çerçevesinde, sadece bu rakam oynamaları kimseye bir şey kazandırmaz. Kaybolan güven ve iktidarın her konuda açıkladığı tüm rakamlara olan inancın kaybolması, verilerin verilen talimatlara göre düzenleniyor olacağı hissi, gerçek rakamlara ulaşamama bizlerinde sağlıklı değerlendirme imkanını ortadan kaldırıyor. İlave olarak, işgücü evinde oturuyor, işyerleri kapalı veya kısıtlı, işten çıkarmak yasak, evde oturan 4-5 milyon kâğıt üzerinde çalışıyor gözüküyor… Damat bakanın dövizimizi telef edip giderken söylediği… Allah sonumuzu hayır eylesin.