Aralık ayının ikinci haftasının üçüncü gününde Avrupa’nın en büyük futbol organizasyonu olan Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde temsilcimiz Başakşehir, Fransa şampiyonu Paris SG ile karşılaşırken bir olay cereyan etti. Başakşehir yardımcı antrenörü Pierre Webo maçın dördüncü hakemi tarafından ırkçı bir söyleme maruz kaldı. Maçta olanlar malum... Biz bu yazıda hem maçtan çok çok öncelere hem de söz konusu olayın sonrasına bakacağız.

En başta ırkçıların en çok zihin bunalımı yaşadığı ülkenin Türkiye olduğu ortaya çıktı. Çünkü Türkiye’deki ırkçılar; ırkçılardan, Kürtlerden nefret ettiğinden daha çok nefret ediyordu ve ırkçılık karşıtı olduklarını bu ve benzeri cümlelerle ifade ediyordu. Demeden edemeyeceğim bu ırkçıların liderleri için sosyal medyada bir yorum gördüm, en azından halimize şükredebiliriz; ‘Allahtan Hitler kadar zeki değil’

***

Belki de tek ideolojisi ırkçılık olan malum siyasi parti, ‘seninleyiz Webo’ diyerek ırkçılık karşıtı oluyordu. Allahtan Webo, Ermeni ya da Kürt değildi yoksa Türkiye’deki ırkçılar tarafından yalnız bırakılırdı.

***

Birazda geçmişe bakalım. Almanya’da gözde bir futbolcu iken önce St Pauli’den Paderborn’a, oradan da Gençlerbirliği’ne transfer olan Deniz Naki’ye neler yapıldı? Vazgeçtim uzamasın, sonucuna bakalım. Deniz Naki bırakın Türkiye’de futbol oynamayı, ikamet bile edemedi. Kimin yüzünden? Webo’yu bu elim olayda yalnız bırakmayan Türkiye’deki ırkçılar yüzünden. ‘Webo tabi ki yalnız değil!

***

Amedspor’un hemen hemen gittiği her deplasmanda yaşadıkları sanki başka ülkede. Yine o malum siyasi partinin sloganları ile defalarca saldırıya uğrayan bir spor kulübü Amedspor. Bursa’da, Sakarya’da saldırıya uğrayan, Sivas’ta konaklayacak otel bulamayan bir spor kulübü... Ama Amedspor’a bunları yaşatanlar da diyor ki; ‘seninleyiz Webo

***

10 Ekim 2015’te ülkemizdeki en büyük ve en trajik katliam gerçekleştirildi. Ankara’daki katliamda 103 canımızı kaybettik. Bu terör saldırısından sonra ilk milli futbol maçı Konya’da oynandı. Maç öncesi kaybettiğimiz canlar için saygı duruşu yapılırken tribünler bu duruşu ıslıkladı, yuhaladı. O gün ilk defa bir terör saldırısında ölenler ‘lanetleniyordu’. Ama tabi ki Konya’daki o güruh da Webo’yu yalnız bırakmıyordu.

***

Gelelim Webo’nun mensubu olduğu spor kulübüne. Bırakın ülkemizi, tüm dünyada ırkçılığı tescillenmiş bir futbolcunun yıllarca kaptanlığını yaptığı kulüptür Başakşehir. Tüm dünya diyorum çünkü malum şahıs İngiltere’de top oynarken bu hususta ceza aldı, hatta paket yapılıp İngiltere’de top oynaması engellendi, ülkeden gönderildi. Geldiği gibi de bir maçta Trabzonspor oyuncusu Zokora’ya ırkçı saldırıda bulundu. Ah nerede Baba Hakkı’lar, Lefter’ler, Metin Oktay’lar? Sorsak o tescilli ırkçı da Webo’nun yanındadır.

***

Bir de olay günü Webo’nun yanında olup ırkçılığa lanet okuyan bir grup bir kaç gün sonrası, belki de bu ülkenin en büyük ırkçısı olan Nihal Atsız’ı anıyordu. Oğluna yazdığı iddia edilen mektupta dünya üzerindeki hemen hemen tüm halkları eski, şimdiki ve gelecekteki düşmanlarımız diye nitelendiren Atsız’ı... Bu arada Webo Kamerunlu. Kamerun hangi dönem düşmanımız acaba?

***

Yazının sonuna gelmişken ben de kendi fikrimi beyan edeyim. Ben ırkçı saldırıya uğrayan Webo’nun yanındayım, ırkçı futbol kulüplerinin ve şahısların tam karşısındayım. Irkçılığa hayır, her türlü ırkçılığa ve her tip ırkçılara hayır...

Son olarak da bir kitap önereyim ırkçılara, oğlumun kitaplığından. Kitabın adı ‘Dişe diş’, yazarı David McKee... Birbirine düşman siyah ve beyaz filleri ve barış yanlısı siyah ve beyaz filleri anlatıyor. Savaş yanlısı siyah ve beyaz filler savaşa başladığında barış yanlısı filler ormana saklanıyor. Savaş uzun yıllar sürüyor ve tüm savaş yanlısı filler ölünce barış yanlısı fillerin torunları ormandan çıkıyor, gri renkte. Bu sefer de bu gri filler birbirine kötü bakmaya başlıyor, çünkü bazılarının kulakları daha büyük.