CHP’nin kurultayı yapıldı, bitti. Kurultayda seçilen Parti Meclisi de yeni Merkez Yürütme Kurulunu belirledi, parti yaşamı normale döndü.

Yorum yapmak gerekirse onlarca yorum yapılır, kim kiminle ittifak yaptı, kim aradan sıyrıldı, hangi büyük adamlar delegeden çizik yedi, kimin karizması yükseldi, genel başkan yeni dengelerde nelere dikkat etti filan gibi. Fakat bunlar bir analizdir ve her kurultayda ittifaklar kurulur, ittifaklar bozulur, kazanan olur, kaybeden de…

Siyaset uzun soluklu bir iştir. Oturduğu yerden siyaset olur mu? Kimine göre olur ama koşulları vardır. Partiye hizmet ederken, verilen görevi yaparken yerinden kımıldayamıyorsan genel başkanın seni sahiplenmesi gerekir. Yoksa örgüt içinde seni hemen çizerler.

CHP örgütü çalışan insanı, parti için, demokrasi için, Atatürk için kavga edeni sever, destekler. Yoksa döner pilav dağıtarak bir yere varılmaz, örneği Genç Parti’nin Genel Başkanı Cem Uzan.

Derseniz ki “Cem Uzan döner ekmek dağıttı ama en çok oyu İzmir’den aldı”, haklısınız derim. Fırsatçı yaklaşımları İzmirli sever, ama demokrasi ve ulusal kurtuluş derseniz kitleleri bir araya getirebilirsiniz. İzmirliyi tanımadan kurultaya gidip “hayali koltuklara” inananlar olmuştur ve gerisin geriye İzmir’e gelmişlerdir.

Kurultay sonrası partinin ülke sorunlarıyla uğraşması gerekirken, ortaya bir gündem maddesi atıldı; Muharrem İnce parti kuruyor.

Bu bir magazin konusu değil, planlı bir gündem oluşturma. Zira aynı zamanda Bahçeli de Meral Akşener’e “beceremedin, evine dön” dedi. Erdoğan da bu konuya hemen atladı.

Birisine hem hakaret edeceksin, hem de evine dön diyeceksin. Kucak mı açıyorsun, sopa mı gösteriyorsun belli değil. Arkasından Muharrem İnce için de kamuoyu araştırmaları, demeçler, görüşmeler filan…

Bunlar siyasetin içinde var. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı parti kurarsa oy alır mı?  Bu onu iktidar yapar mı? Daha önceki örneklerine bakarsanız yüzde bir oy bile alırsa başarı sayılır. Ancak AKP’nin CHP’den eksilen oylara ihtiyacı var Daha önce de partinin genel başkan yardımcılarına, grup başkan vekillerine parti kurduruldu, sonuç ortada. Daha geçen aylarda bir parti daha kurdurdular. Onun da geleceği nokta belli.

Muharrem İnce, zeki bir Karadeniz insanı olarak geleceğini mutlaka görüyordur. Gel gelelim seçim sonuçları belli olmadan havlu atıp “adam kazandı” diyerek kenara çekilmesini anlatmakta zorlanacaktır. Parti kurmak ve Anadolu’da örgütlenmek için CHP’nin parti örgütünden destek almalıdır. CHP örgütü, kanımca, “adam kazandı” diye havlu atan birisinin arkasından gitmez. Parti örgütü mücadeleci insanları bağrına basar.

Üstelik AKP’nin ülkeyi nereden aldığı ve nereye getirdiği belli iken, dış siyasetten ekonomiye, sağlıktan corona virüs mücadelesine kadar her politikası başarısızlığa uğramışken konuyu başka yönlere kaydırmak kime yarar?

Bu gündem maddesini ortaya atanlar, sürekli ısıtıp geliştirmeye çalışanlar birilerinin aklıyla alay ediyorlar… Bu siyasetin ince bir siyaset olduğunun, başlı başına bir proje olduğunun farkına varmayan kişi kendini geleceğin lider adaylarından birsi olarak ortaya atıyorsa, zamanı bugün müdür, önce ona karar vermeli. Kararına tabii ki saygı duyarız ama seçmenin sağduyusu zaten herkese eğriyi doğruyu gösterir diye yazıyoruz.

Bunu öğrenmenin bir bedeli var kuşkusuz…