Seriyi 4. yazıyla tamamlayalım istiyorum Sevgili Okur. Kararsızlık ve kararsız seçmen eğilimleri ve anket sonuçları üzerinde bir şeyler konuşalım ve içimizi rahatlatıp diğer yandan da rehavete kapılmadan yolumuza devam edelim.

Anketlerde yöntem olarak seçmene, bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy vereceği sorulur klasik olarak. Ortaya çıkan ham sonuçlarda da bir ‘’kararsız seçmen’’ kısmı olur. Bir sonraki tabloda da kararsız seçmen, diğer partilere oransal olarak dağıtılır ve partilerin nihai oy yüzdeleri tahmin edilir. Örneğin, son anketlerde ham oy oranları AKP için 30, CHP için 26, MHP için 7, HDP ve İyi Parti için 9-10 şeklinde gözüküyor. Buna ek olarak da %15 civarında bir kararsız seçmen olduğu ölçülüyor aynı sonuçlarda. Kararsızlar dağıtılınca AKP’nin oyu %34,5 oluyor. Yani kararsız olan %15 seçmenin %30’nun yani toplam seçmenin %4,5’unun son dakikada AKP’ye oy vereceği varsayılıyor.

Bu hesaplarla Cumhur İttifakı’nın maksimum alacağı oy için de %42,5 civarında bir oy almaları olası gibi duruyor. İşte tam da bu noktada Cumhur İttifakı seçmeninin neden kararsız olduğunu düşünmek gerekiyor.

Belli sebepleri ardı ardına sıralamak mümkün. Birincisi, AKP ve MHP’ye oy verip aradan geçen süre içindeki otokratikleşme eğiliminin arttığını ve özgürlüklerin daraltıldığını görmesi geliyor. Bu durum özellikle orta sınıf kentli seçmen ve Doğu/Güneydoğu’daki Kürt seçmen üzerinde etkili bir neden. İkinci olarak, CHP ve/veya İyi Parti’ye oy vermeye yeterince ikna olamadığı için son dakikada Cumhur’a oy veren ve bundan pişman olan seçmeni saymak mümkün. Ancak, bu grup seçmenin aidiyet duygusunun güçlü olduğunu ve ‘’mahcup’’ bir duruşu olduğunu unutmamakta fayda var.

Üçüncü grup kararsız seçmen ise yine aidiyeti güçlü olmasına rağmen, özellikle pandemi döneminde CHP’li belediyelerin iyi iş çıkardığını gören bir vicdan sahibi kitle var ki bu grubun ikna edilmesi diğerlerine göre çok daha kolay. Aynı şekilde, gönlü İyi Parti’ye kaymaya yakınlaşmış ama bir süre izleyip görelim eğiliminde olan seçmen de artık ‘’kararsız’’ kategorisine geçmiş vaziyette.

Biraz daha derinleştirirsek, beşinci bir grup olarak Kürt seçmeni de sayabiliriz. HDP’nin gördüğü baskılar nedeniyle iş çıkaramaması nedeniyle ‘’demokrasi ve sandık’’ inancını yitirmiş, kime oy verirse versin sonucun değişmeyeceği inancı güçlenmiş, kendi partisi dışında hiçbir partiye -çok da haklı nedenlerle- güvenmeyen ve tüm ülkeye yayılmış bir kararsız Kürt seçmenin varlığı aşikar.

Son olarak da yeni kurulmuş sağdaki küçük iki partiye kredi açma eğiliminde olan ama bir süre daha izlenmesi gerektiğini düşünen bir seçmen kitlesi de bu %15’in içinde.

***

Bu genel açıklamalara elbet başka nedenler, gruplar, siyasetler eklemek mümkün. Ama Türkiye’nin geleceğini belirleyecek olan gerçek iktidarın bu %15 kararsız seçmen olduğunu kabul etmek ve bundan sonraki seçim stratejilerini bunun üzerine kurmak pragmatik ve akılcı olacak seçime girecek siyasi parti ve ittifaklar açısından!

Ama size net olarak söyleyeceğim şey bu %15’lik seçmenin oransal olarak dağılmayacağı. Çünkü kararsız seçmenin, AKP ve Cumhur İttifakı’na oy vermeme gerekçeleri, Millet İttifakı partilerine oy verme gerekçelerinden daha fazla ve büyük artık. Çok daha büyük. Yani bu %15’in %33’lük kısmı (tüm seçmenin %5’lik oranı) Cumhur İttifakı’na gitmeyecek. Mesele nereye gideceğine mevcut muhalefet partilerinin nasıl bir söylemle yön vereceğinde yani.

7 Haziran seçimleri dahil olmak üzere %1-2 oy oranının önemini hep birlikte gördük. Küçücük oy farkıyla meclis çoğunluğunu yitirince seçimi yenilediklerini ve arada geçen 5 ay içinde ülkenin nasıl bir kaosa sürüklendiğini lütfen hatırlayın. Yine bu küçük oy oranı ile referandum kazanarak sistemi kökten değiştiren bu ‘’Tek Adam’’cı anlayış, aynı oranlarla İstanbul ve Ankara yerel seçimlerini kaybetti.

Özetle, yapılacak ilk seçimin galibinin bugün kendisine ‘’kararsız parti’’ diyen seçmen olduğu ve bu seçmenin Cumhur İttifakı dışında herhangi bir yere gideceği net artık. Cumhur İttifakı’na oy vereceğini beyan eden seçmende bir gerileme olmazsa %40’ın altına düştüklerine artık emin olun. Özgüven gerekiyor artık muhalif partilere ve seçmene. Az kaldı.

Her şey çok güzel olacak.