Vedalar zordur. Bunun en acısını en yakınları yaşar. Her an, her saat yanında olan yoldaşın artık ebediyete göçmüştür. Geride büyük bir boşluk kalır. Kapanmayacak, kapatılamaz bir boşluk. Klasik söylenen bir sözdür, "her ölüm erken ölümdür" Hamdi Türkmen'in de ölümü erken oldu. Amansız hastalık, İzmir basınının duayen ismini 70 yaşında aramızdan aldı. Hamdi Ağabey ışıklar içinde olsun. Ailesi ve yakınlarına sabır diliyorum. Genelde ölümler sonrası söylenecek sözler biter. Suskunluk hakim olur. Hamdi Türkmen'in dostları cenaze töreninde güzel anılarını anlattı. Sosyal medyada o kadar çok Hamdi Türkmen paylaşımı gördüm ki. Birçok kişinin yolu bir şekilde Hamdi Türkmen ile buluşmuş. Şunu unutmamak gerekir. Mesleğiniz gazetecilik ise seveniniz de çok olacaktır, sevmeyeniniz de. Hamdi Türkmen'in sevenlerinin sevgilerini dile getirme şeklinden çok etkilendim. Hamdi Ağabey birilerine hep el uzatmış. Kiminin nikah şahidi olmuş, kiminin iş ve ekmeği. Bu dünyadan yaptığın iyiliklerle gitmek kadar daha ne güzel olabilir. İzmir gibi bir şehirde 50 yıl gazetecilik yapmak kolay değil. 1970 yılında Akşam Gazetesi İzmir bürosunda başlayan gazetecilik hayatının büyük bölümü zirvede geçti. Hamdi Türkmen, iyi gazeteciydi ama çok iyi gazete yapardı. Yenir Asır O'nun zamanında tüm İstanbul gazetelerini geride bırakarak en çok satan gazete olmuştu. Hepsinden önemlisi İzmir basınına iki önemli marka kazandırdı. Diva Magazin ve Yenigün Gazetesi. Her zaman zorda olan İzmir gazeteciliği için bu mecralar iş ve ekmek oldu.

HAMDİ TÜRKMEN KALEMİNİ SATMADI

İzmir Gazeteciler Cemiyeti önünde yapılan cenaze töreninde dostları Hamdi Türkmen için çok güzel şeyler söyledi. Anılarını paylaştı. Benim dikkatimi çeken konuşma, Hamdi Türkmen'in hayat yoldaşı sevgili eşi Meltem Türkmen'in konuşmasıydı: "Hamdi kalemini satmadı. Hiç kimseye hiçbir zaman taviz vermedi. Atatürkçüydü. Son nefesine kadar mesleğini layıkıyla yapmaya çalıştı. Fanatik bir Göztepeli'ydi. Çok iyi bir yöneticiydi. Çok iyi bir dosttu, arkadaştı, çok iyi bir eşti, mükemmel bir babaydı. Acımızı paylaştığınız için teşekkür ediyorum”

Son cümle: "İzmir olarak duayen bir isim olan Hamdi Türkmen'i kaybettik. Ama asıl kayıp, İzmir basınının kendisi değil mi? Bir zamanlar bu kentin televizyonları ve gazeteleri vardı. Hepsi yok oldu. Bunu sorgulamanın zamanı gelmedi mi?"