CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, CHP İl Örgütünün Cumhuriyet Alanı’ndaki Cumhuriyet Bayramı 94. Yıl töreninde yine 9 Eylül’deki gibi irticalen konuştu. CHP Diyarbakır İl Kongresi’ne “onur konuğu” olarak katılan ve oldukça sükse yapan Güven, ayağının tozuyla yaptığı coşkulu konuşmasında İzmir için “30+1” mesajı verdi önümüzdeki yerel seçimler için. Daha da ileri gitti ve “İktidara yürüdüğümüzü görüyorum her yerde” dedi.

GÜVEN’Lİ İL BAŞKANLIĞI

Güven, Alaattin Yüksel’in istifası sonrasında il yönetiminin içinden çıkan bir il başkanıydı. Bu nedenle olsa gerek, başlarda tutuk kaldı. Kongrede seçilmeyip yönetimin içinden seçilmesinin psikolojisi içindeydi. Ancak referandum sürecindeki hareketlenmesi, kurultay sürecine doğru daha da ivme kazandı. Farklı, dinamik bir profil çizmeye başladı. İl başkanı olarak bu süreçte iki 9 Eylül’ü ve iki 29 Ekim’i yaşadı. MHP’nin ani çıkışıyla gündeme gelen anayasa değişikliğine ilişkin referandum kampanyasını yönetti. Referandum gündeme gelmeseydi, kaybedilen kırsal ilçelerde başlattığı sistemli çalışma çok dikkat çekiciydi. Nihayet, mahalle delege seçimlerini olabildiği kadar sükunetle ve ilçe başkanlarıyla paralellik kurarak tamamladı.

Güven’in mahalle delege seçimleri sürecindeki demeçleri temkinli bir adaylık kokuyor. Lisan-ı münasiple “İl başkanlığı yarışında ben de varım” diyor. Mahalle delege seçimlerini bu tonda götürdü. İlçe kongrelerini de bu tonda götüreceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

İLGİSİZ ÖRGÜT

Konumuz ilçe kongreleri ve il kongresi değil…Asıl ne söylemek istiyorum? Güven’in konuştuğu alanda çizdiği hedefi düşünürken bir de alandaki partili topluluğa baktım… Gördüğümü paylaşmak durumundayım. Alanda 300-500 partili var ya da yoktu. İl yöneticileri dışında, genel başkan yardımcısı ve milletvekili Zeynep Altıok, milletvekili Özcan Purçu’yu gördüm. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ile Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina; Konak, Karşıyaka, Karabağlar ilçe başkanları Başak, Kavalar, Yıldırım ve Yıldız da tüm selamlaştıklarım arasındaydı (Orada olup da görmediklerim de olabilir).

Şöyle bir düşündüm; CHP’nin il örgütü yanında 30 ilçe örgütü var. Ana kademe, kadın ve gençlik kolu başkan ve yönetim kurulları var; Milletvekilleri var; Büyükşehir’le beraber 23 belediye başkanı ve meclis üyeleri var. Toplarsak yaklaşık 1500 kişi civarındadır. Yakın zamanda mahalle delege seçimleri yapıldı. Canla başla delege olmak isteyen partililer arasından delege olmak 8 bin küsur partiliye kısmet oldu. Etti mi yaklaşık 10 bin kişi! Cumhuriyet Bayramı kutlamasına sadece yukarıda sayılanlar gelecek diye bir sınırlama yok; İzmir’de 140 bin üye var. Ya onlar?

İnsaflı olmak durumundayım; 30 ilçenin büyük bir kısmı kırsal ve uzak ilçeler. Onların katılımı zordur ve saymayalım. Çiğli, Karşıyaka, Bayraklı, Bornova, Konak, Buca, Karabağlar, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe’yi sayalım. Bu ilçelerin ana kademe ve gençlik kolu-kadın kolu yönetimleri, belediye başkan ve meclis üyeleri, delegeleri alandaki kitlenin 10 katı yapar! Bazı metropol ilçelerde iki üç listeli delege yarışları yapan CHP üyeleri nerelerdeydi acaba CHP’nin Cumhuriyet Bayramı kutlaması sırasında?

MAKAS NASIL KAPANACAK?

CHP İl Başkanı Güven’in konuşmasında koyduğu hedeflerle alandaki kitle arasındaki makası işaret etmek boynumuzun borcudur. Güven ya da bir başkası; ilçe kongrelerinden sonra yapılacak il kongresinde kim il başkanlığını göğüsleyecekse şimdiden bir önerim var: İlçe başkanlarından yoklama istenmeli… Onlar da kendi ortamlarında tabii… Örgütün etkinliklerine kimler, ne kadar katılıyor? Bu çeteleler bir dosyada biriktirilmeli ve günü geldiğinde açılıp bakılmalı.

Şöyle bitireyim bu bahsi: Önümüzdeki hayat-memat sürecinde örgütü dinamik bir kitle olarak kim bir araya getirebilecekse, kim alanlara toplayabilecekse, kim seferber edebilecekse, kim dayanışmayı geliştirebilecekse, kim farklılıkları bir zenginlik olarak görüp örgütü senkronize edebilecekse; kim belirttiğim yoklamayı aşama aşama alıp liderlik yapabilecekse onu “CHP İzmir İl Başkanı” olarak görmek isterim.