Çocuk şarkılarını oğlum olunca öğrendim. Ben, oğlum Doren’in yaşındayken çocuk şarkısı bilmezdim. Onun yaşlarındayken ilk ezberlediğim şarkı Ahmet Kaya’nın ‘Kadınlar’ şarkısıymış mesela... Ailem mi öğretmemiş yoksa benim mi ilgimi çekmemiş bilmiyorum. İmkânlar zaten kısıtlı. Baba Bingöl cezaevinde, anne öğretmen bir dağ köyünde… Şimdiki gibi internet de yok haliyle. Evde olan üç beş kaset var birisi de Ahmet Kaya’ya ait. Sürekli o kasetleri dinlemişiz.
*
Gelelim yazının konusuna, Grup Yorum’a. Annem o zamanlar kardeşime hamile, babam çok uzun zamandır işsizdi. 6 yaşımdaydım. Babam o sıralar daha yeni bir mahalle bakkalını devraldı. Sanırım işleri iyi gitmiş olmalı ki bana ilk ‘şaşalı’ oyuncağımı, o da oğluna ilk hediyesini aldı. Bakkaldan evi aradı ve beni bakkala çağırdı: ‘Sürprizim var, gel al’ dedi. Heyecanla gittiğim belki de tek andır dükkâna…

Aldığı hediyeyi dükkânda verdi; ‘Al, eve götür’ dedi. Açmak istedim, evde açmamı söyledi. Dün gibi hatırlıyorum paketi. Siyah bir paket, üzerinde haki renkte küçük yoncalar vardı. Çıktım yola hızlı hızlı yürüyorum. Bir an önce eve ulaşmam lazım. Çok merak ediyorum paketin içindekini, içim içime sığmıyor. Ama bir yandan da korkuyorum ya yolda birisi önümü keser de paketimi elimden alırsa, çalarsa diye. Bakkaldan eve doğru koşar adımlarla yürürken, hangi duygu daha ağır basıyor merak mı, yoksa korku mu tam hatırlamıyorum ama içimden Grup Yorum’un o sene çıkan ‘Cemo’ albümünden bir şarkıyı söylüyorum. İçimden söylüyorum ama haykırarak, kendimden emin bir tonda:

‘Bir oğul büyütmelisin
Kavgada yiğit olmalı…’

6 yaşımdaydım, çok küçüktüm. Şarkının ne anlattığını anlayamıyordum ama yiğit olmalıydım. Şarkı öyle diyordu. Babam da güvenmişti bana, tek başıma belki de hayatımın ilk kutsalını taşıyordum. Kısaca yiğit olmalı ve eve sağ salim varmalıydım.
*
İnsanın sevdiği her şarkının bir hikâyesi vardır. Kimi şarkıyı yapana, söyleyene aittir. Kimi de dinleyene aittir eğer daha önce o şarkı ile ilgili bir hikâye duymadıysa.

Benim için ‘Bir oğul büyütmelisin’ şarkısının hikâyesidir bu. İlk şaşalı oyuncağım olan, siyah üzerine haki yonca desenli hediye paketi içinden çıkan trendir bu şarkı.

Daha birçok hikâyem vardır Grup Yorum şarkılarında… Tıpkı ilk sevdalandığımda ‘Sevda Türküsü’ ile dertlenip, ilk katıldığım eylemde ‘Cesaret’ ile öfkelendiğim, ya da Nazım’ın dediği gibi matem tutmaya vaktimiz olmadığına ikna olmak için dinlediğim ‘Düşenlere’ gibi. Vazgeçmemeyi, her ne kadar Grup Ekin’e ait olsa da, ‘Bize ölüm yok’ ile, umut etmeyi ise ‘Çağrı’dan öğrendim. Bugün de kendimi bu anlamda borçlu hissediyorum Grup Yorum’a, ‘Borçlusun’ şarkısını mırıldanarak.

Bugün tutuklu Grup Yorum üyeleri cezaevinde, tutuklu olmayanlar ise dışarıda açlık grevinde, ölüm orucunda.

Sözün özü Grup Yorum halktır! Susturulamaz…