Herkes eşiyle nasıl tanıştığını anlatıyordu. Sıra Yasemin'e gelince benimkisi görücü usulü oldu sizinki gibi heyecanlı bir yanı yok ama gene de anlatayım diyerek başladı:

"Annemle sürekli gittiğimiz kuaför aynı zamanda aile dostlarımızın iş yeriydi. Mesut amca, eşi Aynur teyze ve oğulları Taner abi kuaförü beraber çalıştırıyordu. Taner abi benden beş altı yaş büyük, 25 ya da 26 yaşlarındaydı. Dükkâna  gelip gittikçe  kuaförde yardımcıları olarak çalışan benimle aynı yaşta Esma da çok yakın arkadaşım olmuştu. 

O gün kuaföre gittiğimizdeyse, bizi her zamanki gibi kapıda karşılayan Taner abinin 'hoş geldiniz' dedikten sonra ilk kez  annemin elini öpmesi bende bir tedirginlik oluşturdu. İçerideki herkesin bana bakışlarında farklı bir merak, her zamanki benden farklı birini görecekmiş gibi bir umut vardı. Ve bakışlarından sonra tavırlarıyla da  kırılgan, alıngan, korunması gereken biri olduğumu hissettiriyorlardı.

Mesut amca annemle daha samimi tokalaşmış, Aynur teyze annemi öperken  daha uzun süre sarılmıştı. Ayaküstü hal hatır sormaların ardından bana hala ellerini öpmediğim için kendimi suçlu hissettiren bakışlar attılar. Esma o sırada benim kurtarıcım olup beni üst kata elimden tutarak çıkardı. Annem saçlarını kestirecekti. Başka müşterilerin sırasını almıştı. Dükkan sahibiyle olan yakınlığımızdan, bekleyen müşteriler bu duruma tepki göstermemeleri gerektiğini anlamışlardı. 

Hızlıca çıktığımız merdivenlerin sonunda Esma'nın yüzünün de  tedirginliğini gördüm. Yo yo tedirginden fazla, biraz mutlu biraz huzursuz, bir şeyleri saklamaya çalışan biri vardı karşımda. Annemin kuaför koltuğunda nasıl bir model istediğini anlatan sesi Esma'nın "nasılsın"ına karıştı. Kulağım sürekli annemdeydi. Bunu yeni yürüyen çocukların gözünün sürekli annesinde oluşuna benzettim. Esma sanki hızla bir şeyler anlatmaya başlayacak, büyük bir sır verecek gibi cümleler kuruyor sonra saçma sapan yerlere getirdiği konudan kendi de şaşırıyordu. Bunun neden olduğunu anlamasam da arada annemin daha ciddi şeyler konuştuğu için kısılmış sesini de fark ettiğim için tedirginliğim sürekli artıyordu. 

Bir ara Esma'nın anlamsız konuşmalarından ( konuştuğum kişinin sadece görüntüsü Esma idi) bunalıp aşağı inmek isterken Taner abiyi içinde üç çay olan tepsiyle merdivende yukarı çıkarken gördüm. Asma kata çıkan tahta merdivenler gıcırdıyordu.  Esma'nın bu anlamsız konuşmalarının zaman kazanmak için olduğunu düşündüm.Sonra aramızda önümüze çayları koymasından sonra şöyle bir konuşma geçti:

     

"Senle ciddi bi mesele konuşcam Yasemin" 

"Hayırdır, hayırdır inşallah "

"senle evlenmek istiyom"

"Taner abi sen ne diyon!!!"

"Yalnız bekliycen kimseyi kabul etmiycen bu arada, kardeşimin çocuğu oldu geçen hafta, 40'ı çıksın lohusanın gelcez"

"Taner abi ne diyon sen!!!"

"6-7 sene önce ilk kez sen dükkana gelince demiştim ya sana 'sen büyü seni alcam' kız neden şaşırıyon?"

" Taner abi sen kafayı mı yedin!!!

 

Bir anda içimdeki tedirginliğin patlamasından  doğan korkuyla, Esma ile Taner abiyi bırakıp aşağıya   koşarak  indim. Beklenmedik anda söylenen tüm sözlerin sıradan etkisi olan kulakta çınlamaya, garip bir güvensizlik ve korku da eklenmişti. Annemin saçı bitmek üzereydi, "anne ben eve babamın yanına gidiyom " dedim koşarak kapıdan çıkarken. Tüm konuşmadan sanki annemin haberi vardı, onunla bu konuda konuşmayı düşünmemiştim bile. O anda bu ağır konuşma eve kadar aralıksız devam etmek üzere beynimde dönmeye başladı. 

Normalde asla babamla konuşamayacağım bu konuyu nasıl kapıdan girer girmez anlatmaya başladım bilmiyorum. Belki büyük bir suç işlemiş günah çıkaran birisi olmuştum. Bunun arınma isteği mi utanmamı engelliyordu? 

Konuşmam bitince babam 'sen bilirsin kızım ben Mesut amcanlardan iyi dünür Taner'den de iyi damat bulamam' dedi. Önce herkesin bildiği bir konuyu en son ben öğreniyormuşum gibi düşündüm sonra yeni öğrendiği bir formülü tüm yemeklere uygulayan bir aşçı gibi hissettim. Taner abinin 7 senedir bana olan tavırlarını az önce söyledikleriyle tekrar gözden geçirdim. O andan geriye dönerek hatırlayabildiğim her hareketinin altında, her konuşmamızın içinde az önceki itirafın izlerini aradım. 40 gün sürecek bir düşünme sürecine girdiğimi sanıyordum ki  üç dört gün geçmedi beni istemeye geldiler, sonrası malum. 6-7 yıldır bütün davranışlarının içinde bana büyük bir sevgi beslediğinin işaretlerini buldum ve  evlenmeyi kabul ettim.  22 senemiz Ekim'de bitiyor, Taner'le iyi ki evlenmişim..."