İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer “başka bir siyaset mümkün” diyerek olabildiğince polemiklere girmemeye çalışıyor. Başkanın bu söylemine inat bir süredir İzmir yerel siyasetinde anlamsız bir tartışma yürüyor. Başkan Soyer içi boş, şehir için faydasız tartışmalara çekilmeye çalışılıyor. Bunlardan birisi de “gökkuşağı tartışması”.

Geçtiğimiz yıl İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, ihtisas komisyonları arasında yer alan Kadın Erkek Eşitliği Komisyonunun adını Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu olarak değiştirdi. Bu değişiklik mecliste tartışılırken Ak Parti Grubu önergeye karşı çıktı ve karşı çıkma gerekçesini “toplumsal ahlak” kavramıyla açıklamaya çalıştı. Komisyon adındaki değişikliğin LGBTİ+ haklarına yönelik olduğunu, Soyer’in bu değişiklikle seçim döneminde bu gruplara verdiği sözü yerine getirmek istediğini söylediler.

Meclis tartışmalarında CHP Grubunun vurguladığı üzere; cinsiyet doğuştan gelen biyolojik özellikleri içeren bir terimdir. Toplumsal cinsiyet ise sonradan öğrenilen ve cinsiyete toplum tarafından biçilen rol, sorumluluk ve davranış beklentilerini kapsayan bir terimdir. Kısaca söylemek gerekirse “sen kadınsın bunu yapmalı, bunu yapmamalısın” şeklindeki söylemler sahip olunan cinsiyete yüklenen toplumsal rollerdir.

Komisyonun adının değiştirilmesinden sonra Ak Partili siyasetçiler başlarını çevirdikleri her yerde görüşlerini doğrulayacağını düşündükleri “subliminal mesaj” aramaya başladılar.

İlk olarak Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonunun hazırladığı cinsiyete dayalı ayrımcılık karşıtı logoda yer alan gökkuşağı renklerine itiraz ederek Komisyon üyelerini geri çektiler. Daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi ana binasının girişinde bulunan kolonların renkli şekilde boyanmasının “gökkuşağı renklerine” atıf olduğunu, bunun da LGBTİ+ hareketine yollanan bir selam olduğunu söylediler.

Son olarak İzmir Milletvekili Hamza Dağ, tartışmayı çocuklara ücretsiz süt dağıtımı yapan Süt Kuzusu araçlarında yer alan gökkuşağı resmi ile topluma “subliminal mesaj” verildiğini söylemeye kadar vardırdı.

Siyasi tartışmaları bu düzeyde yapanlar ya gerçekten söylediklerine inanıyorlar ve baktıkları her yerde bir mesaj görme becerisine sahipler ya da içi boş tartışmalara çekerek Soyer’in enerjisini bunlara harcamasını sağlamaya, yaptığı başarılı işlerin görülmesini önlemeye çalışıyorlar. Tıpkı geçen ay ortaya atılan “İzmir bayrağı ve parası” tartışmasında olduğu gibi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2020-2024 Stratejik Planında yer alan ilkelerinde dile getirdiği üzere; toplumsal cinsiyet eşitliğini savunur. Kimsenin sahip olduğu cinsiyet veya cinsel yönelim nedeniyle ayrımcılığa tabi tutulmaması, ötekileştirilmemesi için çalışır. Konuya “ahlak” kavramıyla değil “hak” kavramıyla yaklaşır. Toplumu oluşturan her bireyi; hakları, yetenekleri, yapabilecekleri bakımından eşit görür, bu eşitliği zedeleyen her şeyle mücadele eder. Çünkü insanlarının mutlu olmadığı, birbirini ötekileştirdiği bir şehrin yaşanılacak şehir olmadığını bilir.

Umarım hayatın bin bir rengini temsil eden gökkuşağı korkusu, yağmur sonrası ortaya çıkan gökkuşağının da topluma “subliminal mesaj” verme amacıyla oluştuğunu söylemeye varmaz.