Sudan çıktı. Denize giderken cep telefonunu şezlongda bırakmıştı. Güneş dönmüş ve telefonun üzerine vurmaya başlamıştı. Telefonumun beynine güneş geçmiş olabilir, diye düşündü. Kendi beyninin içine de işlemişti güneş. Gülümseyerek ve ayak yakan kumların etkisiyle koşarak gidip, telefonunu avucuna aldı,  telefon yanıyordu gerçekten. 

            Ekrana baktı yüz yirmi altı cevapsız arama vardı. Denize girmeden önce, yani yaklaşık kırk beş dakika önce, telefonda çağrı olmadığına emindi. Kimin ya da kimlerin aradığını görmek için tuşa basınca ekranda sadece “Gizli Numara” yazdığını gördü. Yüz yirmi altı numaranın hepsi de gizliydi ve tek satır bir “gizli numara yazısı” ile gösterilmişti. Acaba aynı gizli numaralar mıydı, farklı kişiler miydi?

          Şemsiyenin gölgesinde telefonu kurcalarken telefon çaldı. Arayan annesiydi. Ev telefonundan arıyordu. “Sabahtan beri bizim ev telefonunu çaldırıp duruyorlar hepsi gizli numaradan. Yüz yirmi beş cevapsız arama oldu. Açamıyorum da, zil sesi başlar başlamaz susuyor telefon ekranda yazı beliriyor sadece. Şimdikinde ise senin numaran çıktı sen miydin oğlum diğer arayanlar da” dedi.

           Adam şaşkınlıkla annesini hiç aramadığını birazdan eve geleceğini söyledi. İkisi de tedirgin seslerle “tamam” diyerek telefonu kapadılar, adam telefonu kapatır kapatmaz son arananlara baktı ve kendi ev telefonlarının yüz yirmi beş kez aranmış olduğunu gördü. Böyle bir şey yapmadığına emindi. Kuvvetle muhtemel telefonun beyni ısınınca kendi kendine aramıştı. Annesini geri aradı, telefonum bozulmuş galiba sıcaktan, ben olabilirim arayan, yani telefon kendi kendine aramış olabilir, dedi. O sırada ahizeye yaklaşan babası “oğlum eve ne zaman geleceksin” dedi. E demin plaja geldin hızlıca denize girip çıktın baba, demin neden söylemedin sahilde bu telefon olayını, diye sordu. Babası ne telefonu ne olayı oğlum, diye meraklandı. Adam annesinin evi 125 kez arayanın neden kendisi olduğunu düşündüğüne anlam veremedi, plaj eve 20 metre mesafedeydi. Ama kendi telefonunda da evi 125 kez aradığına dair bir kayıt vardı. Havlusunu toparlayıp eve doğru yürümeye başlarken. Arkadan babası gelip, oğlum çok dikkatsizsin telefonunu şezlongta unuttun gene, dedi. Beraber eve doğru yürüdüler.