Bugün konuşmakta güçlük çekiyor ve yüzde 50 zihinsel engelli raporuna sahip. Oğluna onlarca test yapılmasına rağmen bir teşhis konulamadığını belirten 3 çocuk annesi 45 yaşındaki Hatice Altungöller, "Doktor, 'Her şeye hazırlıklı olun, ilerleyen dönemlerde tekerlekli sandalyeye mahkum olacak. Bitkisel hayata girecek. Bu tür hastaları erken yaşta kaybedebiliyoruz. Çocuğuna yedir, içir, onu gezdir' dedi. Ben bu şartlar altında nasıl gezdireyim? Eşim asgari ücretle çalışıyor" dedi. Yunus Altungöller ise biran önce sağlığına kavuşmayı ve genç odasına sahip olmayı istiyor.


Karabağlar İlçesi Limontepe Semti'ndeki bir gecekonduda oturan Hatice Altungöller ve 46 yaşındaki İsmail Altungöller çiftinin 3 çocuğundan biri 16 yaşındaki Yunus Altungöller 10 yaşına kadar ciddi bir sağlık sorunu görülmedi. Ancak, 10 yaşına geldiğinde Altungöller'in davranışındaki farklılıkları gören anne oğlunu ilk etapta psikiyatriste götürdü. Oğlundaki anormalliklerin devam etmesi üzerine, anne Hatice Altungöller, oğlunu Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi Nöroloji Servisi'ne götürdü. Ancak iddiaya göre yapılan onca teste rağmen kesin bir bulgu elde edilemedi.

ÖRNEKLER ALMANYA'YA GÖNDERİLDİ
Dokuz Eylül ve Ege üniversiteleri ile Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde yapılan testlere ek olarak, oğlundan alınan örneklerin Almanya'ya gönderildiğini söyleyen Hatice Altungöller, "Almanya'dan 1.5 yıl sonra sonuç geldi ve 'Wilson Sendromu' diye bir hastalıktan şüphe ettiklerini belirtti. Daha sonrasında da tahliller yapıldı ve en son oğlumun beyinde demir birikimi ile hemokromatozis diye bir genetik hastalıktan şüphe duymaya başladılar. Benim tek isteğim, hastaneler arasında gidip geliyorum, bir an önce bir sonuca varılsın, teşhis konulup tedaviye başlansın. Her geçen günün oğlumun aleyhine olduğunu biliyorum. Çocuğumun gitgide konuşması bozuluyor, bacaklarında güçsüzlük artıyor" dedi.

YEDİR, İÇİR GEZDİR AMA NEYLE?
Yaklaşık 1 ay önce doktorun oğlunu odadan çıkarttıktan sonra kendisine söyledikleri karşısında büyük üzüntü duyduğunu anlatan Hatice Altungöller, şöyle konuştu:

"Doktor, çocuğumu odadan çıkartıp bana, 'Bu hastalığın çok da tedavisi mümkün değil, kanını değiştirmeyi, fakat onun da bir çözüm olmayacağını düşünüyoruz. Her şeye hazırlıklı olun, ilerleyen dönemlerde tekerlekli sandalyeye mahkum olacak. Bitkisel hayata girecek. Bu tür hastaları erken yaşta kaybedebiliyoruz. Çocuğuna yedir, içir, onu gezdir' dedi. Ben bu şartlar altında nasıl gezdireyim. Eşim asgari ücretle çalışıyor, evin mutfak masrafını karşılamak için kredi çektik, maaşının bir bölümü ona kesiliyor. Öyle gün oluyor ki hastanede çocuğuma su alamıyorum. Odasına bir şeyler istiyor, alamıyorum ve bir anne olarak çok acı çekiyorum. Kaymakamlıktan yardım istediğimde, eşimin sigortalı olması gerekçe gösteriliyor ve bütün kapılar yüzümüze kapanıyor. Tiroid kanseriyim, psikolojik tedavi görüyorum ve yüzde 76 engelli raporum var, oğlumun da yüzde 50 oranında raporu var. Buna rağmen yardım alamıyoruz. Sigorta pirimi yatırdım ve malulen emekli olmak için başvuruda bulundum, ama orada bana engelli raporunu yüzde 60'ın altında verdiler. Bu nasıl oluyor, toplu taşıma kartı için başvurduğumda yüzde 76 kabul edildi, emeklilik için başvurduğumda engel oranı düşürüldü. Sağlık Bakanlığı'na yalvarıyorum, beni ve ailemi araştırsınlar. Biz vatansever insanlarız, çöp konteynerinin tekeri kopuyor, kadın halimle yere yatıp o tekerleği tamir ediyorum, vatanın malına zarar gelmesin diye. Maddi ve manevi zor durumdayız. Maddiyat da bir kenara ama hastalığın tedavi edilmesini istiyorum."

GENÇ ODASI VE BİLGİSAYAR İSTEDİ
Hastalığı nedeniyle okula gidemeyen, annesiyle babasının yatak odasını kendi odası haline getirmeye çalışan Yunus Altungöller ise bir an önce sağlığına kavuşmak, arkadaşları gibi genç odası ve bilgisayar sahibi olmak istediğini söyledi.

Editör: Haber Merkezi