Koronavirüs testleri pozitif çıkıp evlerinde karantinada ya da hastanede tedavi altında olmaları gereken bazı kişiler, karantina kurallarına uymayarak sadece kendilerinin değil tüm toplumun sağlığını tehlikeye atıyor. Şehirlerarası seyahate çıkan, toplu organizasyonlara veya düğüne katılan, hatta işine dönüp çalışmaya devam eden bu kişileri hapis cezalarını da içeren birçok cezai yaptırım bekliyor.

İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Arzu Aşçı, vatandaşları bireysel değil toplumsal düşünmeleri gerektiği konusunda uyararak, "TCK'da karantina tedbirlerine uymamak ile ilgili zaten 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası öngörülmüş. 195'inci maddede ise 'Bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır' ifadesi yer alıyor. Kişilerin bu hastalığı başkalarına bulaştırması gerekmiyor. Kişiler tedbirlere uymamakla birlikte madde 195 gereğince cezalandırılabiliyor. Hasta olduklarını bilmelerine rağmen öngörerek, umursamaz bir şekilde hastalığı bulaştırdıkları takdirde 'kasten yaralama ve kasten öldürme' suçlarınca cezalandırılabilirler" diye konuştu.

'BİREYSEL DEĞİL TOPLUMSAL HAREKET ETMELİYİZ'

Bu suçlar kapsamında değerlendirilmesi için vatandaşların hasta olduklarını bilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Aşçı, "Aynı zamanda karşı tarafa bilerek, isteyerek ve öldürme kastıyla hastalığı bulaştırması gerekiyor. Cezai sorumluluğu olması bile toplum olarak hepimizin sorumluluğu var. Birbirimize bu hastalığı bulaştırmamamız için karantina tedbirlerine uymamız gerekiyor. Bireysel olarak hareket etmek değil, toplumsal olarak hareket etmemiz gereken bir dönemin içindeyiz" dedi.

DHA