Veli Der Karşıyaka Şubesi, Ümraniye'de Fıkıh Der'e bağlı Kuran kursunda, yirmiden fazla çocuğun istismara uğramasıyla ilgili basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasında, 2016 verilerine göre 83 bin 552 çocuk istismarı dosyasının mahkemelerde bekliyor olması vurgulanarak,  "Son yıllarda giderek artan çocuk istismarı olayları nedeniyle, ülkemiz adeta çocuklar cehennemine döndü. Gün geçmiyor ki, medyada çocuk istismarı olayları yer almasın. Şimdi de Ümraniye’de, yine bir cemaate ait Kuran kursunda,  yirminin üzerinde çocuğun istismar edildiği iddiasıyla sarsıldık. İstismara uğrayan çocukların ailelerinin birçoğu, bu olayın kendileri için utanç vesilesi olduğunu düşünerek ya susuyor, veya “böyle bir şey yok, çocuğumuz yalan söylüyor diyerek olayı kapatmak istiyor, ya da parayla, tehditle susturuluyor. Ruhu örselenmiş, hayatı karartılmış olan bu çocuklarımız, aile desteğine ve şefkatine ihtiyaç duyduğu tam da bu dönemde, ailesi tarafından bile yalnız bırakılıyor ve yaşamı boyunca bu travmayla baş başa kalıyor. Bu çocuklarımızın büyük bir çoğunluğunun aile desteğinden yoksun kalması ve psikolojik destek alamadığı düşünülürse gelecekte ruhen sağlıksız bir toplumun oluşması kaçınılmaz olacaktır" diye konuşuldu.

'SUSMAK SUÇA ORTAK OLMAKTIR'

Yapılan açıklamada, "O nedenle bu sorun sadece mağdur ailelerin değil, tüm toplumun sorunudur. Bu çocuklar sadece ebeveynlerinin değil, hepimizin çocuklarıdır. Çeşitli nedenlerle aileler sussa da/susmak zorunda kalsa da biz susmamalıyız. Çocuklarımızın sessiz çığlıklarına kulak vermeliyiz. Çocuğun çıkaramadığı ses olmak zorundasın/zorundayız! Susmak suça ortak olmaktır!  Çocuk istismarı olaylarının artmasıyla birlikte, pedofilinin bir hastalık olduğu algısı da yaratılmaktadır. Böylece faillerin cezasız kalmasının önü açılmak istenmektedir. Tıpkı akıl sağlığı yerinde olmayanların cezai ehliyeti olmadığı için ceza verilmemesi, yerine tedavi görmesi gibi. Akli dengesi yerinde olmayanların davranışları bilinçli değildir,ama pedofililer ise, fiillerini bilinçli olarak bilerek, isteyerek gerçekleştirirler. Sistematik hale gelmiş olan taciz ve tecavüz olayları, münferitmiş gibi gösterilerek suç bir kişinin üzerine yıkılmakta, bu kişilere de ödül gibi cezalar verilmektedir" ifadeleri kullanıldı. 

'ASIL SUÇLULAR BİR DEFADAN BİR ŞEY OLMAZ DİYENLERDİR'

Veli Der'in yaptığı basın açıklamasında ayrıca şu ifadeler yer aldı:

"Halbuki istismar olaylarının suçlusu sadece istismarı gerçekleştirenler değildir. Asıl suçlular “bir defadan bir şey olmaz!” diyen,  küçük yaşta evliliği yasallaştıran, tecavüzcüyü koruyan ve tecavüzü meşrulaştırmaya çalışan zihniyettir. Asıl suçlular “Yaşın hiçbir önemi yoktur, çocuk yaşta evlilik yapılır!” diyen, çocukları ve kadınları birer cinsel nesne olarak gören/gösteren zihniyettir. Asıl suçlular “Bir babanın kızına şehvetle sarılması, karısıyla arasındaki nikahı bozmaz!” diyerek fetvalar veren, kendilerini “hoca, din alimi” diye nitelendiren sapık zihniyetli din bezirganları ve onları hoş görenlerdir. Milli Eğitim Bakanına ve tüm siyasilere sesleniyoruz! Bu olaylar karşısında sessiz kalmak suça ortak olmaktır; Tarikat, cemaat ve dini vakıflarla imzalanan protokolleri iptal edin!  Erken yaşta evlilik çocuğa karşı cinsel şiddettir. Erken yaşta evlilik yasası tecavüzleri meşrulaştırmaktır. Bu yasaların çıkması çocuklarımızın hayatını tehlikeye sokmaktadır. Tecavüze uğrayan çocuğun, tecavüzcüsüyle evlendirilmesinin önünü açan ve tecavüzcüyü koruyan yasayı geri çekin. En değerli varlığımız olan çocuklarımızın hayatlarının karartılmasına izin vermeyeceğiz."
 

 

Editör: Haber Merkezi