Van'da 9 yıl önce yaşanan 7.2 büyüklüğündeki depremde, enkaz altındaki fotoğrafı sembol haline gelen Yunus Geray, göçükten çıkarıldıktan bir gün sonra beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybetti. Yunus'un 10 kişilik ailesinden, İzmir'de yaşayan ablası Sibel Geray, enkazdan kurtarılan Elif ve Ayda 'yı görünce, 9 yıl öncesine döndüğünü söyledi.

Geray, şöyle konuştu:

"Depremde evde tektim. Korktum ve tepkisiz kaldım. Aynı anları tekrar yaşadım. Kendimden çok ailemi düşündüm. Aynı acıyı yeniden yaşamalarını istemedim, aradılar ulaşamadılar. 9 yıl önce tekrar aynı şeyleri yaşadım. Enkazdan çıkarılan çocukları görünce, kardeşimi gördüm. Allah'tan sonları Yunus gibi olmadı, umarım uzun bir ömürleri olur. Ama bu çocuklar her sene o fotoğrafları gördükçe kaybettikleri aileleri hatırlayacak, o acıyı hatırlayacak. Umarım benim yaşadığımı yaşamazlar. Benim elimden tutanlar gibi, gücüm olduğunda ben de Elif ve Ayda'yı bulacağım. Onları dinleyeceğim, yardım edeceğim. Onlara ablalık yapmak istiyorum. Birebir aynı şeyleri yaşayıp yaşamadığımızı merak ediyorum."

'ABLA KARDEŞTEN ÖTEYDİK'

Sibel Geray, 9 yıl önceki deprem anını ise şöyle anlattı:

"Bir pazar günü öğleden sonraydı ve aniden oldu, ne olduğunu anlamadık. Kardeşim Yunus internet kafeye ödev yapmaya gitmişti. Göçük altında kalmıştı ama sağdı. Sonradan beyin kanamasından vefat etti. Biz deprem anında fark etmedik. Nerede olduğunu bilmiyorduk. O an hiçbir şey düşünemedik. Dışarı çıktık, gece Yunus'u aradık. Küçük kardeşim internet kafeye gittiğini söyledi. Merkezdeydi ve orada tüm binalar çökmüştü. Kuzenlerim hastanede, babam karakoldaydı. Yunus'u bulamadık. Gece 12'den sonra yaşadığının haberini aldık. Haberlere çıkmış ama biz bilmiyorduk. Babamlar gitti, Yunus enkazdan çıkarıldı fakat başka bir ildeki hastaneye giderken vefat etti. Neler hissettiğime dair hiçbir fikrim yok. En yakınımdı, abla kardeşten öteydik. Her şeyi anlatırdık birbirimize. Alışamadım hala. Bizim eve hiçbir şey olmadı depremde. Keşke olsaydı da kardeşim yaşasaydı. Yunus'un sembol fotoğrafını ölümünden bir hafta sonra gördük. Bize telefonla arayıp söylediler. Daha sonra fotoğraf sergilendi, çeken kişi bize hediye olarak da gönderdi. Her sene o fotoğraf karşımıza çıkıyor. İyi bir şey değil. O anları hiç unutmuyoruz ama sadece yıl dönümünde o fotoğrafı görmek kötü hissettiriyor. Sadece o zaman Yunus hatırlanıyor."  

'İZMİR BENİ KENDİME GETİRDİ, AYAKTA TUTTU'

Kardeşi sayesinde hayatının değiştiğini, o nedenle koluna Yunus'un adını ve doğum-ölüm tarihini yazan bir dövme yaptırdığını söyleyen Geray, "Kardeşimin vefatından 1 ay sonra İzmir Ticaret Borsası'ndan eve geldiler. Ben ortaokulu bırakmıştım. Maddi sıkıntılar vardı. Biz 10 kardeşiz. Okumama yardımcı olmayı düşündüler. Ben istemedim önce, sonra kabul ettim. İzmir'e geldim küçük kardeşimle, 10 yaşındaydı, anneme bağlıydı, dayanamadı. Ben kaldım. Üniversite son sınıftayım. Kuyumculuk ve takı tasarımı okuyorum. Açık öğretimden adalet bölümü okuyorum. Tıbbi sekreterlik kursuna gittim. Okul bittikten sonra İzmir'de kalacağım. İzmir beni ayakta tuttu. Ailemden uzaktaydım, Doğu'dan geldim ama burada ayakta kaldım. Beni hayata bağlayan tek şehir. Kızılay'ın standında geçici olarak çalışıyorum. Kursumun belgesini bekliyorum, o gelirse hastanede çalışmak istiyorum" diye konuştu.

DHA

Editör: Haber Merkezi