Gizem TABAN/ İZ GAZETE-İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen deprem ve sonrasında yaşadıklarını, İZDEDA’nın kurulum-gelişim sürecini ve depremzedeler olarak verdikleri mücadeleyi İz Gazete'ye anlattı.

Depremin yaşandığı 30 Ekim 2020 tarihi için “hayatlarımızın değiştiği an” diyen İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Ağır hasarlı olduğunu sonradan öğrendiğimiz evimizden çıktık. Aynı zamanda binanın da yöneticisiydim. İlk şoku atlattıktan sonra, bağıra çağıra herkesi aşağı indirmeye çalıştık. Birkaç kat indikten sonra dedik ki, bu deprem farklı bir deprem... 

Aşağı indikten sonra ana caddenin karşı tarafına geçtik, 15 dakika sonra falan artık; herkes arıyor tabi, arayanlara iyiyim deyip kapatıyoruz. Sonra sosyal medya çalışmaya başlayınca olayın ehemmiyetini anladık. Sonra kızım aradı, arkadaşı zor durumdaymış. Ona yetişmek için koşarak gittim. Aramızdaki mesafe 700-800 metre falandır ama bir taraftan yorgunluk yüzünden bacaklarım tutmuyor bir taraftan oraya gidiyorum. Sonra vardım. Kedisi içeride kalmış, o an ki psikolojiyle kediyi almaya çıktım. Hangi akla hizmet o artçıların arasında oraya gittim bilmiyorum. Geri dönerken eşim aradı, o da memleketteydi, eski komşumuzun bir televizyon kanalında ağladığını söyledi. Ardından apartmanımızın oraya döndüm. O gün evde 2 tane kedim vardı ve kedilerimi aldım Didim’e gittim ailem orada diye. Didim’de kedilerimi bıraktım ve sabah 5’te ben ne yapıyorum dedim kendi kendime. Benim evim gitti... Sonra döndüm geldim, baktım sabahleyin, ağır hasarlı diye ablukaya alınmış. Ağır hasarlı ne demek bilmiyoruz tabi biz. Sonradan öğrendik. Ağır hasarlıları evlerine sokmuyorlar, orta hasarlılarla ilgili kimsenin bildiği bir şey yok. Depremden bir süre sonra taşınma izni verdiler. Ondan sonra baktık ki herkes birisinden yardım istiyor. Nasıl olacak bu işler diye bir whatsapp grubu oluşturduk.”

‘TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU’

Depremin ardından depremzedelerin İZDEDA çatısı altında nasıl bir araya geldiğini anlatan Özkan, “Depremden sonra oluşturduğumuz whatsapp grubunda ilk önce ağır hasarlı bina yöneticileri vardı, sonra bizim süreç başladı. Aldığım bilgileri oraya aktarmaya başladım. Ama böyle bir şey olacağını, bu kadar gelişeceğimizi, böyle büyük bir dernek olacağımızı, bu kadar sorunların büyüyeceğini, bu kadar sorunlu insanın olacağını açıkçası tahmin etmiyordum. Ben bu dernek kurulurken de diyordum ki; biz herhalde bunu bir sene sonra kapatırız. Tüzüğünü bile öyle hazırlamak istedim. Sonra ‘yapmayın etmeyin dediler’ ve 3 senede karar kıldık, 3 sene sonra kapatırız dedik ama bu dernek kapanmaz. Bu dernek herhalde Türkiye’ye örnek oldu. Bizim bilmeden, istemeden, hesaplamadan yaptığımız bir şey. İlk önce bir platform kurmuştuk. İnsanlar platforma katılmaya başladılar, birkaç ay sonra dernek olmamız gerektiği kanaatine vardık. 17 Şubat’ta derneği kurduk, 15 Nisan’da da açtık. Derneğin kuruluşunda Büyükşehir Belediye Başkanımızın çok büyük katkısı var. Kendisi zaten ‘derneği kurun’ demişti. Derneği kurduk, yerini de bize verdiler sağ olsunlar, kira da almıyorlar bizden” ifadelerini kullandı.  

‘BAĞIŞ BULMAKTA ZORLANIYORUZ’

Derneğin hayatta kalması için bağışa ihtiyaç olduğunu belirten Özkan, “Yanımızda çalışan 12-13 kişilik grubumuz var, bu insanların hepsi depremzede. Hepsinin de ağır ve orta hasarlı konutları var. Buraya gelen herkese güler yüzle hizmet etmeye çalışıyorlar ve hiç kimse bir kuruş para almadığı gibi cebinden para veriyor. Artık dayanacak gücümüz kalmadı, bir tek ben kalacağım öyle görünüyor. Dernek olduğumuz için bağışla yürümemiz lazım, bağış bulmakta zorlanıyoruz. Depremzedemiz zaten nasıl bağış yapsın, onların aidatlarını zaten senelik 20 lira sabitledik. Öğrencilerimiz var, üniversite öğrencilerimizi yeni keşfettik. Geçtiğimiz sene pandemiden dolayı aklımızda yoktu. Bir baktık okullar açıldı, dedik bu çocuklar nasıl okuyacaklar. Şimdi onlara burs bulmaya çalışıyoruz. Elimizde 120-130 tane öğrenci listesi var, onların 25-30’una burs bulabildik” dedi.

‘CANIMIZ DAHA FAZLA YANMASIN’

Depremzedelere katkı sunan; İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bayraklı Belediyesi ve devlet kurumları başta olmak üzere herkese teşekkür eden Özkan, verdikleri mücadeleyi aktardı. Özkan sözlerini şöyle tamamladı:

“DASK ile uğraştık. DASK, ağır hasarlılara para veriyormuş. Ağır hasarlıların parasını 4 ayda verdiler. Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın eksiklikleri vardı, onları Sayın Valimiz ve İl Müdürümüze görüşüp aktarınca düzeldi. Bu süreçte çok yorulduk, ben de ailemi, çoluğumu çocuğumu artık neredeyse feda ettim… Biz istiyoruz ki depremzedelerimizin canı daha fazla yanmasın. Depremin üzerinden 1 yıl geçti, daha hiç kimse evine kavuşamadı. İzmir genelinde 79 bin tane hasarlımız var; ağır, orta, az hasarlı. Depremin 16-17’nci ayında diyelim ki 4 bini evine girdi, geri kalanların hepsi devletinden 0 faizli 20 yıl ödemeli 2 yıl ötelemeli kredi bekliyor. Emsal bekledik, aylarca emsalle uğraştık. Sonuçta 11 Ekim’de emsalimizi aldık, olmaz denileni oldurduk. Yapılmaz bu hayal görüyorsunuz dediler ama oldu. Bu konuda katkı sunan bütün siyasilere teşekkür etmek istiyorum. Depremzedelerimiz şu anda bir nebze de olsa mutlular. Bir de kredi ile ilgili bir oluşum olursa o zaman da herhalde biraz daha mutlu oluruz diye düşünüyorum. İnşallah depremin ikinci yıl dönümünde tüm depremzedelerimizin yaraları sarılmış olur” açıklamalarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi