İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye'de korkusuzca, susmadan, sinmeden, sansürün her türlüsünden uzak, tehdit edilmeden, hedef gösterilmeden gazetecilik yapma koşullarının oluşturulmasının ve toplumu kutuplaştıran söylemlerden ivedilikle uzaklaşılmasının altını çizerek şu açıklamalarda bulundu:

2018 yılının son günleri yaşanırken özgür ve tarafsız gazetecilik yapmak isteyen basın dünyamızda kaygı giderek büyüyor. Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru başta olmak üzere gazetecilere dava açılması, TELE 1'e verilen RTÜK cezası, Cemiyetimiz üyesi Fatih Portakal'ın FOX TV Ana Haber’de yaptığı bir yoruma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tehdit ederek, hedef göstererek karşılık vermesi, yine, Yeni Basın Kartları Yönetmeliği’nin, çok sayıda gazetecinin basın kartının iptaline neden olacak maddeler taşıması, onları mesleklerini yapamayacak duruma getirecek olması, gazeteciliği terör faaliyeti ile eş tutan bir anlayış içermesi kaygılarımızı büyütüyor. Basınımızın ciddi sıkıntılarla geçirdiği, var olma savaşı verdiği, işsizliğin hüküm sürdüğü, basın özgürlüğü karnemizin yine kırıklarla dolu olduğu bir yılı daha geride bırakıyoruz.

Bütün bunlar halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkını elinden almakta, demokrasi adına onmaz yaralar açmaktadır. Böyle bir iklimde hedefe konan tüm meslektaşlarımızın yanındayız. Basını susturmak toplumu susturmaktır. Özgür basın, demokrasinin, özgür toplumun koşuludur. 2019'a dair beklentimiz, umudumuz budur. İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak, bu beklenti ve umudun gerçekleşmesi yolunda meslektaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz.

Editör: Haber Merkezi