İZ TV ekranlarında Rojin Subaşı’nın sunumuyla gerçekleşen Toplumsal Cinsiyet Eşitliği programının konuğu Uzman Psikolog ve Oyun Terapisti Eda Pınar oldu. Pınar, kültürün toplumsal cinsiyet rollerine etkisinden, İstanbul Sözleşmesi’nin fesh edilmesine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Salgın sürecindeki kapanmayla birlikte kadının görünmeyen emeğinden çokça söz edilmeye başlandığının altını çizen Pınar, “Kadınlar üzerindeki sıkışma pandemi döneminde daha çok gündeme geldi. Kadınlara yönelik uygulanan ayrımcı söylemlerin tırmanması bu süreçten kaynaklanıyor. Bir şeyin ekonomik olduğuna karar verirken de değer sistemi, toplumsallık kültürlenme sürecinde oldukça önemlidir. Toplumsal cinsiyet sadece kadını etkileyen bir sistem değil. Bu rol modeller erkeği de sıkıştıran ve belli atıflar yükleyen sistemdir. Dolayısıyla şiddetten kadınlar etkilenmiyor. Görünürlükte kadınlar bu durum maruz kalıyorlar” açıklamasında bulundu.
SOSYAL MEDYA VURGUSU
Sosyal medya üzerinden 12 Nisan etiketiyle ‘Tecavüz günü’ paylaşımı yapılan hesaplardan kadınlara yönelik suç içeren çirkin ifadelerle ilgili de değerlendirmede bulunan Pınar, “Gündelik hayatımızı inşa eden her söylem aslında hayatımızda temsil yaratıyor. Paylaşımların içerisinde bir çocukta yer aldığı için oldukça nazik konular. Toplum olarak reaksiyonel bir toplumuz ve sonuçları da içselleştiriyoruz. Bu söylemlerin sosyal medya gibi akışın hızlı gittiği yerlerde devam etmesi bana tehlikeli geliyor. Bunların hepsini bütüncül değerlendirmemiz gerekiyor. Temelinde gelenekselliğin ve kültürlenmeyle birlikte herhangi bir yaptırım yapılmıyor olmasıdır. Bu yaptırımlar uygulanmadığı sürece sosyal medyada çok şey görürüz” dedi.
‘SİSTEMİN KORKULACAK YANI YOK’
Şiddet toplumsal olarak üretilen ve güncellenen bir süreç diyen Pınar, “ Ataerkil sistemin yarattığı mitler sürekli bir korku salıyor. Bu korku salımı içerisinde kadının birliğinin güçlendirici olduğunu düşünüyorum. Her 8 Mart’ta da bunu hissediyorum. Kadın dayanışmasına yaslanarak ataerkil sistemin korkulacak yanı olduğunu düşünmüyorum ve bunu üreten bizleriz” açıklamasında bulundu.
İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline ilişkin, “Devlet seni korumuyor ve yalnız kaldığını hissediyorsun. Bu durumda psikolojik bir baskı yaratıyor. Ülkede günde en az 4 kadın öldürülüyor ve yapılan araştırmalarda 10 kadından 4’ünün psikolojik şiddete maruz kaldığını gösteriyor. Böylesi bir ortamda baskıyı süren şekilde hissediyoruz” dedi.
