BUĞRA KIZILKARA/ MİHRİCAN CANDEMİR/ İZ GAZETE- Geçtiğimiz günlerde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Bayraklı Belediye Meclisi’nde alınan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde revize edilerek kabul edilen emsal artışı için hukuki süreci başlatmış, Soyer İz Gazete’ye yaptığı açıklamada, “Davada kendimizi savunacağız. Ama bunu İzmir’in vicdanına havale ediyoruz. Biz gereğini yapacağız, savunmak için ne mümkünse yapacağız” ifadelerini kullanmıştı. 


HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ


‘HER TÜRLÜ MAĞDURİYET’İN SORUMLUSU…’

Soyer’in tepkisi ve depremzedelerin yine geçtiğimiz günlerde TMMOB binası önünde yaptığı protestonun ardından, TMMOB İzmir Mimarlık Merkezi’nde açıklamada bulundu

Basın açıklamasını yönetim kurulu başkanı Aykut Akdemir okurken, açıklamada, “ TMMOB’nin her türlü uyarısına rağmen her deprem öncesi afetlere karşı dirençli ve yaşanabilir kentler için yapılması gerekenleri yapmadıkları, kamu kaynaklarını bir avuç patronun hizmetine sundukları, depremi lütuf gibi görerek doğal alanları yapılaşmaya açtıkları, yoğunluk artışlarıyla yeni felaketlere kapı araladıkları için yaşadığımız her türlü mağduriyetin sorumlusu  başta merkezi yönetim olmak üzere yerel yönetimlerdir” ifadelerini kullandı. 

‘TMMOB’YE SALDIRANLARI TANIYORUZ’

“Depremde zarar gören emekçi halkımızı anlıyoruz” diye konuşan Akdemir, “Çünkü kamu idaresi başından itibaren emekçi halkımızı müşteri gibi görmüş ve buna yönelik uygulamalara imza atmıştır.  TMMOB olarak bilimsellikten uzak, halkımızı yeni felaketlere sürükleyecek ve sermaye düzenini mutlu eden kent suçuna sessiz kalmamız emekçi halkımıza yapılacak en büyük kötülüktür. Yurttaşlarımızı popülist söylemlerle yanıltarak TMMOB’ye saldıranları tanıyoruz! Hukuka aykırı olduğu, mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerini ayaklar altına alan uygulamalara itiraz eden kamu yararı gözeten meslek odalarını doğrudan veya dolaylı şekilde hedef gösterenler açıkça kent suçu işlemişlerdir. Meslek odalarını gündelik siyasetin parçası ve işlenen suçlara ortak etmeye çalışanlar beyhude bir çaba içerisindedirler. Unutulmasın ki TMMOB, toplumun ortak yararını içermeyen, günü kurtarmaya dönük, aklı ve bilimi hiçe sayan uygulamaları her türlü baskıya rağmen geçmişte de kabul etmedi, bugün de etmeyecektir” dedi. 

‘HALKIMIZA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ’

Akdemir ayrıca, “Artık yeter! Emekçi halkımızın yeni mağduriyetlerle baş başa bırakanlara ve bu konuda ısrarla TMMOB’yi ve meslek odalarını hedef gösterenlere inat kamu yararı çerçevesinde halkımıza  her türlü desteği vereceğiz” diye konuştu. 

‘HİÇ KİMSE BİZE YANIT VERMEDİ’

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Akdemir, depremin sorumlusunun belediye başkanları ve meclis üyeleri olduğunun altını çizdi. 
“O günkü suçluyu biliyorduk” diyen Akdemir, “Bugün de biliyoruz.  Bugün, ‘16 ayda ne yapıldı’ sorusunun yanıtını hepimizi biliyoruz. Biz burada 5 kez daha İzmir Barosu ile beraber 33 soru sorduk. Sorularımıza hiçbir yerden yanıt gelmedi.  Depremzedelerle beraber İzmir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne her Salı saat 13.00’da gittik. Hiç kimse bize yanıt vermedi” diye belirtti.

‘DANIŞIKLI DÖVÜŞ YAPANLAR BELLİ’

AKP'li isimlerin 'yerel yönetimler ile danışıklı dövüş içindeler' sözlerini de eleştiren Akdemir, “164 milyar TL, deprem vergisine toplanmış olan paranın 10’da 1’i ile yapılabilecek olan evler yapılmadı. Hala depremzedeyle müteahhiti karşı karşıya getirip, ‘Kendi evinizi kendiniz yapın’ diyorlar. Yerel yönetimler hangi yarayı sardı? Bayraklı bölgesinde yaşayan kaç aileye kira yardımı yapıldı? Belediyenin söylemesi gerekiyor. Milletvekilleri oynuyor. Danışıklı dövüş yapanlar da belli. Yerel yönetimle iktidarın milletvekilleri arasındaki ilişkileri sizler bizden daha iyi biliyorsunuz” dedi.

‘DEPREM İÇİN KULLANILMAYACAKSA NE İÇİN KULLANILACAK?’

Çözümün emsal artışının olmadığı belirten Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman ise, “Deprem vergisi olarak işlenen Özel İletişim Vergisi’nin 700 milyon TL‘nin üzerinde bir para olduğunu biliyoruz. Bu vergiyi hala topluyoruz ama bunun neden kullanılmadığını bilmiyoruz” diyerek şu soruları sıraladı:

“İletişim vergisi neden toplandı? Depremle ilgiliyse neden kullanılmadı? Ruhsatlı yapılar yıkıldı ve o yapıların yıkılmasında ev sahibinin hiçbir suçu yok. Bu yapılan yapı neden kamu tarafından tekrar yapılmıyor? Depremden sonra çıkan Özel İletişim Vergisi’nde toplanan bedeller deprem için kullanılmayacaksa ne için kullanılacak?”

Editör: Haber Merkezi