İZ GAZETE - Bir süredir İzmir gündeminde yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Balçova'dan Tınaztepe'ye taşınması tartışmalarına TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu da katıldı.

TMMOB tarafından konuyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, öğrencilerin ve akademisyenlerin taleplerine destek verildi. 

ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ ELEŞTİRİLDİ

"GSF, sadece İzmir için değil, yetiştirmiş olduğu sanatçı, yazar ve aydınlar açısından Türkiye’nin önemli ve kadim bir okulu ve değeridir. Bu nedenle fakültenin özenle korunması gerektiğini düşünüyoruz. Bünyesinde yer alan çeşitli birimlerin gereksinimi nedeniyle çeşitli atölye, tiyatro salonu, donanımlı stüdyolara ihtiyacı olan bir okulun, rektörlük gibi idari bir ihtiyaç planına göre inşa edilen bir binaya taşınmasının eğitim açısından kabul edilemez bir uygulama olduğunu hem öğrencilerin hem de akademisyenlerin söylemlerinden anlıyor ve onları haklı buluyoruz." ifadelerinin yer aldığı açıklamada üniversite yönetimi, GSF’nin taşınması konusunda almış olduğu kararlar nedeniyle eleştirildi.

 DEÜ Rektörlüğü’nün, GSF’nin taşınması konusunda almış olduğu kararları eleştiren TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, konuyla ilgili olarak üniversite yönetiminden şu soruların cevabını istedi.

TMMOB'UN YANIT BEKLEDİĞİ SORULAR

6 Şubat 2019 tarihinde hazırlanmış olan rapor neden bugüne kadar kamuoyundan, öğrencilerden, akademisyenlerden gizlenmiştir. Konu kamuoyunda bu kadar tartışıldığı için mi raporu açıklamak zorunda kalınmıştır?

Söz konusu inceleme sadece GSF için mi yapılmıştır? Rektörlük, benzer incelemeyi GSF dışında başka binaları için de (örneğin Alsancak’ta bulunan rektörlük binası veya Tıp Fakültesi) yaptırmış mıdır? Yaptırmışsa bu raporların sonuçları ne olmuştur?

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, riskli binaların 2 ay içinde boşaltılıp yıkılmasını zorunlu tutmaktadır. Söz konusu raporda riskli olduğu tespit edilen binaların boşaltılması için neden bu kadar zaman beklenmiştir? Bu süre içerisinde olası bir deprem sonucu meydana gelebilecek can ve mal kaybından Rektörlük sorumlu değil midir?

Bu süre zarfında raporda belirtilen binaların güçlendirilmesine yönelik proje- etüt çalışması yapılmış mıdır? Yapılmışsa sonuç ne olmuştur? Kamuoyuyla paylaşılacak mıdır?

Madem amacınız fakülte öğrencileri, çalışanları ve akademisyenlerinin can ve mal kaybı yaşamamasıdır, neden bu süreç şeffaf ve kamuoyuna açık bir şekilde yürütülmemektedir? İnsan yaşamını doğrudan etkileyen bu süreç, krize neden olmadan yönetilemez miydi?

TMMOB tarafından yapılan açıklamada, DEÜ Rektörlüğü süreci şeffaf ve katılımcı bir şekilde yürütmeye davet edildi. Ayrıca, okulla ilgili yapılacak çalışmalarda TMMOB'un teknik birikimleriyle sürece destek vermeye hazır olduğu da belirtildi. 

Editör: Haber Merkezi