İzmir'de gerçekleşen 6.9 büyüklüğünde gerçekleşen depremin ardından yetkililerden 'Eve girmeyin' uyarısı gelmiş, vatandaşlar sokağa dökülmüştü. Pandemi koşulları sürerken yaşanan depremin ardından barınma ve beslenme ihtiyacı öne çıktı. Vatandaşlar 'çadır kentlerde' yaşamaya başlarken, TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak, “Bu ihtiyaçlar karşılanırken gıda ve su güvenliğinin sağlanması elzemdir” dedi.

'GIDA STOKÇULUĞU VE İSTİFÇİLİĞİ ENGELLENMELİ'

Açıklamada, "Doğal afetlerin hemen sonrasında gıda ve su güvenliği kontrol altına alınmalıdır. Bunun için de olası bulaşıların önlenmesi önemlidir. Gerçekleşebilecek afetler sonrasında oluşacak ortamlarda beslenmenin önemi azamidir. Afetzedelerin bağışıklık ve sinir sistemlerinin yıpranmış olduğu düşünüldüğünde gıda kaynaklı enfeksiyonlara çok daha açık haldedirler.  Alanlarda çıkarılacak yemekler sadece karın doyurmak için olmamalı, ihtiyaç sahiplerinin eksiksiz beslenmeleri, sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişim hakları tam olarak karşılanmalıdır. Ürün tedariği ihtiyaca göre tespit edilip sağlanmalıdır. İhtiyaç fazlası olarak gelen yardımlar tasnif edilerek uygun şartlarda depolanmalıdır. Açık, dökme ambalaj vs. ile gelen gıdalar kabul edilmemelidir. Tüm ürünler için STT ve TETT kontrolü yapılarak depolama ve/veya dağıtım alanlarına alınmalıdır. Koordinasyon ekipleri haricinde, bireysel ya da kurumsal olarak gıda ve su dağıtımları ile yemek servisinin yapılmasına izin verilmemelidir.  Çadır ve toplanma alanlarına kontrolden geçmemiş gıda maddesi alınmamalıdır. Gıda tedariği ve dağıtımlarında soğuk ve sıcak zincirlerin sağlanması ve bozulmamasına dikkat edilmelidir. Sürekli kontroller sağlanarak kötü niyetli kişilerin gıda stokçuluğu ve istifçiliği yapması engellenmelidir" ifadeleri kullanıldı.

'GÖZETİMDE HAZIRLANMALI'

'Toplanma ve çadır alanlarında hazırlanacak tüm yemekler mobil / sahra mutfaklarda, uzman gıda mühendisleri gözetiminde hazırlanmalıdır' ifadeleri kullanılan açıklamada, "Yemek üretiminde kullanılacak ürünlerin soğuk ve sıcak zincirleri kırılmamalı,  yemek hazırlanan alet ve ekipmanların dezenfeksiyonu ve temizliği uzmanlar tarafından gözden geçirilmeli, pişmiş ve pişmemiş gıdalar için ayrı ekipmanlar temin edilip doğru kullanımı sağlanmalıdır. Et ve tavuk gibi riskli gıdaların afet bölgelerinde çok zor olduğu alanlarda hızlı bir şekilde bozulma ihtimallerinin olması afetzede ve yardım görevlilerine ciddi zararlar verebilir. Bu gibi ürünlerin kontrolleri çok daha sıkı gerçekleştirilmelidir. Çadır ve toplanma alanlarında yemek servisi ve tüketimi belirlenmiş alanlarda yapılmalı, uzmanların yönlendirmeleriyle bu alanlar sürekli gözetim altında tutulmalıdır. Yemek bölgesinde gelip yemek yiyemeyecek durumda olan kişiler için servis yapılması görevliler tarafından sağlanmalı, saklama kabı gibi materyallerle yemeklerin farklı yerlere taşınmasının önüne geçilmelidir. Belli gıdalara alerjileri, gıda intoleransı ve kronik rahatsızlıkları olan bireyler belirlenmeli, bu bireylerin beslenmelerine ayrıca özen gösterilmeli, olası bir alerjen tepkimeye vs. sebebiyet verilmemelidir. Alanlara gıda alerjenleri ile ilgili bilgilendirme görselleri ve yazıları asılmalıdır. Bebeklerin ve çocukların mama ihtiyaçları için ayrı alanlar oluşturulmalıdır. Bebek mamalarında kesinlikle kapalı ürünler dağıtılmalı ve yine tek kullanımlık materyallerle tüketimi sağlanmalıdır" denildi.

ALANDA YAPILAN TESPİTLER SIRALANDI

Şube yönetim kurulu üyelerinin çadır ve toplanma alanlarında yaptığı incelemeler neticesinde yaptıkları tespitler şöyle sıralandı:

-Tüketilecek sular kapalı ve tek kullanımlık ambalajlarda temin edilmeli ve bu ambalajlar direkt güneş ışığına maruz bırakılmamalı, mümkün olduğunca çeşmelerden ve arıtmalardan su içilmemeli, damacana ambalaj bulaşı riski sebebiyle tercih edilmemelidir.

-Gıda maddelerinin depolandığı, pişirildiği ve servis edildiği noktaların hijyen kontrolleri oluşturulacak denetim ekipleri tarafından yapılmalıdır. Bu alanların tuvalet, rögar, patlamış su boruları, çöp yığınları vb. tüm alanlardan olabildiğince uzak alanlarda kurulmasına özen gösterilmelidir.

-Toplanma alanlarında afetzedelere pişirilerek ya da pişirilmeden dağıtılacak et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, meyve sebzeler vb. tüm gıdalar 0 – (+4) derece aralığında saklanıldığından emin olunmalıdır.

-Pişirilen et ve tavuk içeren yemeklerin pişirildikten kısa süre sonra tüketildiğine emin olunmalı. Bu tarz ürünlerin özellikle çadır ya da toplanma alanlarında saklanarak sonradan tüketilmesi engellenmelidir.

-Alanlarda dağıtılan ekmeklerin üretim alanları önceden kontrol edilmeli, ekmekler ambalajlarından çıkarılmadan dağıtılmalıdır.

-Yemekleri ve tüm gıda mamullerini hazırlayan, pişiren, servis eden ve temasta bulunan tüm personellerin maske, mesafe ve dezenfektan kurallarına eksiksiz uyduğuna emin olunmalı.

-Yemek sıralarında sosyal mesafe ve maske kurallarına kesin riayet edilmelidir. Yemek sıralarında ve servis noktalarında herkesin ulaşabileceği şekilde dezenfeksiyon noktaları koyulmalıdır. Yemek öncesi ve sonrası el ve ağız temizliği için gerekli imkanlar sağlanmalıdır.

-Maskelerin sadece yemek anında çıkarılmasına izin verilmeli, afetzedelerin ve yardım çalışanlarının kirlenen maskelerin yerine anında yenisi temin edilmelidir. Belli periyodlarla maske değişimi zorunlu kılınmalıdır. Maske atıkları için ayrı atık alanları oluşturulmalı ve bunların gıda ve suya bulaşısı engellenmelidir.

-Afetzedeler ve yardım görevlileri dışında kimseye bu alanlarda yemek dağıtılmamalıdır. Alanlarda ihtiyaç sahipleri ve üşüyen afetzedeler dışında çay, kahve dağıtımı yapılmamalıdır. Alanlarda gereksiz dolaşmalara ve gereksiz etkileşimlere izin verilmemeli, yemekler kesinlikle paylaşılmamalıdır.

-Vatandaşların evlerinde hazırladığı deprem çantalarına koyulan gıda maddeleri çabuk bozulmayan ve ambalajlı ürünlerden seçilmelidir. Çantalarının içindeki su ve gıda maddelerinin tavsiye edilen tüketim tarihleri (TETT) düzenli olarak kontrol edilmeli, gerektiğinde yenilenmelidir.

-İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Deprem Master Planında Acil (Afet Sırasında) Planlama Etkinlikler kapsamında afetzede ve yardım ekipleri için gıda ve su güvenliğinin sağlanması geniş kapsamlı olarak ele alınmalıdır.

 -Sağlıklı, güvenilir gıda ve temiz suya erişimin bir insan hakkı olduğu unutulmamalı, doğal afetten sağ kurtulmuş insanlar ve afet alanlarında çalışan arama kurtarma ekipleri gıda güvenliği riskine maruz bırakılmamalıdır.

Editör: Haber Merkezi