İZ GAZETE- Geçtiğimiz gün Maden yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair karar Resmi Gazete'de yayımlandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yönetmeliğe ek bir madde koyarak zeytinliklerin maden sahalarına çevrilmesinin önünü açtı.

Karar ülke genelinde tepki uyandırken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, konuya ilişkin açıklama yaptı. 

'KANUNA AYKIRI'

Yapılan açıklamada, "Maden yönetmeliğinde yapılan son değişiklik dünyanın ve ülkemizin gıda krizi yaşadığı bir dönemde tarım alanlarımız ve tarımsal üretimimiz için bir tehdittir. Yönetmelikte yapılan değişiklik maalesef "3573 Sayılı Zeytinciliğini Islahı ve Yabanilerinin Aşılanması Hakkındaki Kanunu” delme çabalarıdır. Ayrıca 5403 Sayılı Toprak Koruma Kanununa da aykırıdır" ifadeleri kullanıldı. 

'TÜRKİYE DÖRDÜNCÜ SIRADA'

"Tarımsal üretimi desteklememiz gerekirken, zeytinliklerimiz maden ve enerji sermayedarlarına kurban edilmek isteniyor" vurgusunun yapıldığı açıklamada, "Zeytinin ana vatanı olan Türkiye, binlerce yıllık bir üretim ve inanç kültürünün de kaynağı olan zeytin ağaçları ile mücadele eden ülke olarak tarihe geçiyor. Yönetmelik değişikliği bundan böyle zeytinliklerimiz ranta ve talana açılması için dayanak olarak kullanılmaya çalışılacaktır. Türkiye 188 milyonluk zeytin ağacı sayısıyla İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan sonra dördüncü sıradadır. Türkiye’nin toplam tarım alanının yüzde 3'ünü zeytinlikler oluşturmaktadır.Yetiştirme alanı bu kadar sınırlı ve yüzlerce yıl ürün verebilen, kutsal, bilge, barış sembolü, sağlık iksiri ölmez ağaç Zeytin ranta kurban edilemez. Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı tüketimi hızla artarken 500 bin zeytin üreticisi ailenin işsizler ordusuna katılması kabul edilemez. Yönetmelik değişikliği ile Kamu Yararı kavramının arkasına sığınarak zeytinlik alanlar tarım dışına çıkarılmaya çalışılmaktadır" denildi.

'BİR ÖNLEM DEĞİL'

Açıklamada, "Tehdit altında olan sadece zeytinciliğimiz değil tüm tarım alanlarımızdır. Tabii ki ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasına karşı değiliz. Ancak yönetmelik değişikliği geniş madencilik faaliyetlerini kapsamaktadır. "Tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda" maddesi sınırlayıcı bir ifade içermemektedir. Diğer taraftan “Madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi, mümkünse zeytin sahasının taşınması, mümkün olmadığı durumlarda eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesis edeceğini taahhüt etmesi" doğa ve tarım alanı tahribatını düzeltecek bir önlem değildir" ifadeleri yer aldı. 

'KAMU YARARI OLMAZ'

"Zeytinlik bir taşınmaz tarım arazisi vasfıdır" denilen açıklamada, "Üzerindeki Zeytin ağaçlarının taşınarak vasfının değiştirilmesi normal karşılanabilecek bir durum değildir. Bu bilimsel olarak ta kabul edilemez bir zorlamadır. Böyle bir faaliyet çevresindeki zeytinliklerin ve tarım alanlarının bütünlüğünün bozulması ve zarar görmesine sebep olacaktır. Diğer taraftan Ege ve Akdeniz bölgelerimizde doğal bitki örtüsü olarak da çoğunlukla eğimli arazilerde yayılım gösteren zeytinlik alanlar bu bölgelerde madencilik faaliyetleri sonucu oluşacak doğa tahribatları ile erozyon, yüzey akış ve yer altı sularındaki değişimler ile tarımsal ve içme sularını etkileneceği kesindir. Bu kapsamda maden ruhsat sahalarının bir birine yakınlığı ve geniş alanlar kaplaması nedeniyle kümülatif etki de göz ardı edilmemelidir. Yönetmelikteki “Kamu Yararı” bahanesi ÇED, Toprak Koruma Kurulu, Kurum görüşleri ve idari Yargı süreçlerini baypas etme, uzatma oldu-bitti ye getirme çabalarıdır. Zeytinliklerin ve Tarım alanlarının tahribatına yol açacak bu yönetmelik değişikliğinde KAMU YARARI olamaz" ifadeleri kullanıldı. 

ÇAĞRIDA BULUNULDU

Açıklamada son olarak, "Uzun zamandır süre gelen çabaların devamı olarak gördüğümüz bu yönetmelik değişikliğiyle zeytin alanlarını sermayeye peşkeş çekerek tarım alanları ve tarımsal üretime zarar verecektir. Ülkemizde enerji yatırımları elbette olmalıdır. Ancak bunu yaparken doğaya saygılı olmalı ve sürdürülebilirliğe önem verilmelidir. Aksi takdirde yapılan yanlışların bedellerini çocuklarımız ve gelecek nesiller doğa felaketleri ile acı bir şekilde ödemek zorunda kalacaklardır. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak dost örgütler, üreticilerimiz, tüketicilerimiz ve tüm halkımızla birlikte zeytinimize, tarım alanlarımıza ve yaşama sahip çıkmaya davet ediyoruz" çağrısı yapıldı. 

Editör: Haber Merkezi