DERLEYEN: AHMET MURAT SEÇİLMİŞ/ İZ GAZETE- İZ TV’de yayınlanan Pınar Teke ile Gün Doğdu programının bu haftaki konuğu İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak oldu. Aliağa’ya gelmekte olan asbestli gemi tehlikesini ve yeniden tırmanışa geçen Covid-19 vakalarını değerlendiren Kaynak, sağlıkta şiddet konusunda da çarpıcı açıklamalarda bulundu. NAe São Paulo isimli geminin İzmir Aliağa’da sökülecek olmasına yönelik uyarılarda bulunan Kaynak, “Gemi Brezilya’dan yola çıkmadan önce içerdiği tehlikeli madde envanterine bakılmalı ve ülkemize girişine buna göre karar alınmalıdır. Ancak elimizde geminin envanter listesine ait detaylı kayıtlar mevcut değil. Bu durum geminin içerdiği tehlikeleri tam olarak saptayamadığımız anlamına geliyor. Bana kalırsa Çevre Bakanlığı da bu konuda yeterince bilgi sahibi değildir. Çünkü mevcut tehlikeli envanter raporu tam olarak tamamlanmış ve kesinliği ispatlanmış bir rapor değil. Ayrıca Aliağa’da söküm işlemini yapacak firma bu envanterin eksik halini dahi görmeden iş sözleşmesini yapmış. Yani ortada tümüyle hatalı bir yaklaşım var. Son 5 yılda Aliağa bölgesinde 714 gemi sökümü yapılmış. Olay aslında bir gemiden ibaret değil. Yıllardan beri bu bölgede halkın ve çevrenin sağlığı hiçe sayılıyor” dedi.

KANSER ORANI YÜKSEK

Aliağa’da 22 büyük firma gemi sökümü yapıyor ancak sadece 8 tanesi yasal ruhsatlı. Yani burayı tümüyle bilimsel çerçeve içerisinde denetlemek gerekiyor. Radyoaktivite, nükleer atıklar ve asbest burada önlem alınması gerektiğini söyleyen Kaynak, “Bu konuya dair elimizde net veriler yok çünkü burada çalışanlar bir süre sonra emekli oluyor veya başka yerlere taşınıyorlar. Hastalık kişiler üzerinden yayılıyor ve Aliağa gemi söküm işletmeleri artan kanser vakalarının bir ölçekte kaynağı oluyor. Bu konuda Sağlık Bakanlığı ve Ege Üniversitesi başta olmak üzere çeşitli birimlerce çalışmalar yürütüldüğünü biliyoruz. Bu çalışmaların sonuçları ortaya çıktığında konuya dair daha detaylı yorumlar yapabiliriz. Ancak gözlemsel olarak şunu söyleyebiliriz ki bu bölgede akciğer hastalıkları ve kanser oranlarında diğer bölgelere göre ciddi bir yükseklik mevcut. Bu gözlemlerin rakamsal ispatları ise söz konusu çalışmalardan sonra belli olacaktır” ifadelerini kullandı.

‘HASTANE DEĞİL TİCARETHANE’

Sağlıkta şiddetti temelini sağlık politikaları olduğunu söyleyen, “Sağlıkta şiddettin ortaya çıkış nedeni sağlıkta dönüşüm politikalarıdır. Yani mevcut kamu yönetimi sağlığın bir ticaret olabileceği düşüncesiyle süreci yönetti. Sağlıkta şiddet demek bu sektörün ticarileştirmesinden ibarettir. Bütün kurumlar ticarethaneye, bütün hastalar da müşteriye dönüştürüldü. Ek olarak MHRS sisteminden randevu alamayan hastalar sürekli olarak acil servislere akın ediyor. Acil servisler paralel bir sağlık hizmeti şeklinde hizmet vermeye başladı. Doktorlar bu hızlı hasta akımına yetişebilmek için 5 dakikada muayene edip tetkik koymaya zorlanıyor. Bundan memnun olmayan hastalar ise sağlık personellerine zor kullanmaya başladı. Burada sorumlu olan taraf yöneticilerdir ve sağlıkta şiddet konusu politiktir” diye konuştu.

‘VAKALAR ARTIYOR’

Kovid-19 salgınına ve maske kullanımına yönelik konuşan Kaynak, “Geçtiğimiz şubat ayında yoğun bakım hastası, ölüm ve salgına yakalanma sayılarında son bir yükseliş yaşandı. Bu artıştan sonra rakamlarda ciddi bir düşüş yaşanmaya başladı. Bunun en büyük sebebi toplumsal bağışıklığın ve aşılanma oranının artmış olmasıdır. Ancak yaz mevsiminin gelmesi ve tedbirlerin kalkmasıyla vatandaşlar önlemleri büyük ölçüde bıraktı. Maske kullanımının azalması ve tedbirlerin gevşemesiyle vakalar artışa geçti. İzmir’de haziran ayında yapılan PCR testlerinin sadece %5’i pozitif çıkarken şu an yapılan testlerin yaklaşık %50’si pozitif çıkıyor. Yani hastalık giderek artıyor” dedi.

ÖNLEM ALMALI MIYIZ?

‘Artan vakalara yönelik ilave tedbirler alınmalı mı?’ sorusuna Kaynak, “Hastalıktan korunmak varken hasta olmayı göze almak doğru olmaz. Kovid-19 kaynaklı ölümlere bakıldığında kronik hasta vatandaşlarımızın büyük oranda risk altında olduğunu söyleyebiliriz. Diyabet, tansiyon, kalp ve damar rahatsızlığı olan hastaların Covid-19’a karşı bağışıklıklarının düşük olduğunu ortada. Bu sebeple bazı temel önlemlerin tekrar topluma kazandırılması gerekiyor. Özellikle kişisel korunma yöntemleri olan maske, mesafe ve temizliğe yeniden gereken önem gösterilmeli. AVM ve toplu ulaşımlar başta olmak üzere kapalı alanlarda maske kullanımı yeniden denetlenmeli” dedi.

‘ÇAĞRIYA UYMAMAK POLİTİKTİR’

Sağlıkta şiddet konusunda meclis gündemine oturan çağrıyı değerlendiren Kaynak, “CHPli vekiller sağlıkta şiddet konusunda meclisi acil toplantıya çağırdı ancak bu çağrı ‘hayır’ oylarıyla reddedildi. İşte sağlıkta şiddet bu yüzden politiktir. Bu çağrıya hayır diyen vekiller, ticarethaneye dönüşen bu sistemin mimarlarıdır. Halkımız sağlık hakkına rahatça erişemiyorsa, hekimler şiddet görme korkusuyla işlerini yürütemiyorsa buradaki tek sorumlu ‘hayır’ oyu veren vekillerdir” dedi.

Editör: Haber Merkezi