GÜLSEN CANDEMİR / İZ GAZETE - Hayattan elini eteğini çekmeyen, yenilenmeye öğrenmeye açık insanlar Ege Üniversitesi’nin Tazelenme Üniversitesi’nde buluştu. Kimisi üniversite okuyamamanın eksikliğini gidermek kimisi de öğrenme duygusunu canlı tutmak için geliyor. Amaçları farklı olsa da hepsi yeni bir şeyler öğrenmenin birlikte zaman geçirebilmenin verdiği mutluluğu yaşıyor.

İz Gazete olarak Tazelenme Üniversitesi’nin Yazma Atölyesi’ne katıldık ve öğrencilerinin düşüncelerini aldık. Haftada iki gün ders alan öğrenciler; seçmeli dersleri de boş geçirmiyor.

BÜTÜN YAŞAMI GÖZLÜYORUM'

Yazma Atölyesi Eğitimcisi Yazar Handan Gökçek, Tazelenme Üniversitesi’nin kendisinde uyandırdığı hisleri şöyle anlattı: “Nefes aldığımız sürece hayat devam ediyor ve öğrenme ihtiyacı bitmiyor. Öğrendikçe daha sıkı tutunuyoruz hayata. Tazelenme Üniversitesinde olmak hayata başka bir gözle bakmamızı sağlıyor. Burada olmak benim için bütün yaşamı gözlemlemek gibi. Ben onlara bir şeyler öğretmeye çalışıyorum evet ama onların bana öğrettikleri daha fazla ve daha derin. Dışarıdaki kargaşa içindeki dünyadan kendimi çekip aldığım bir yer onların yanı. Yazma atölyelerinde her şeyden önce insanlar birbirlerini önce hikâyeleri ile tanıyor. Bizlerin de burada önce hikâyeleri tanışıp dost oluyor.”

'18-28 YAŞLARINDA GİBİYİM'

Emekli öğretmen Saadet Akgün, üniversitenin kendisine kattıklarını şöyle anlatıyor: “Bir arkadaşım sayesinde burayla tanıştım. Buraya gelmeden önce mutsuzdum, şimdi çok mutluyum. Arkadaşlarım bana ‘Hayrola, sen ne yapıyorsun diyor ben de üniversiteye başladım diyorum. Sen kafayı mı yedin diyorlar. Yememek için başladım diyorum. Ne yapıyorsun orada diyorlar, ‘Valla ben de bilmiyorum, daha yeni başladım’ diyorum. Geriatri, psikoloji, felsefe, kozmoloji, parazitoloji derslerimiz var.

Burası bana çok şey kattı, yeni arkadaşlar tanıyorum, 40 yıl sonra öğrenci oldum. Hayata yeniden başlamak gibi oldu benim için. Kendimi 18-28 arasında hissediyorum, oysa yetmişe merdiven dayadım. İyi ki de var burası. Hayat devam ediyor. Yeter ki sen iste, değişmek öğrenmek iste.”

İlhan Tarhan da emekli matematik öğretmeni. Öğrenmenin çok hoşuna gittiğini söyleyen Tarhan, “En çok psikolojiyi sevdim, bana çok katkısı oldu. Kozmolojide öğrendiklerim de ufkumu açtı.” Diye anlattı.

60 YAŞ ÇOK GENÇ!

Antalya Tazelenme Üniversitesi’ni duyduktan sonra İzmir’de açılmasını bekleyen Melahat Özbek ise “Yaklaşık 4 yıldır ne zaman 60 yaşında olacağım da bu üniversiteye gideceğim diye bekledim. Edebiyatı çok seviyordum, burada yazar Handan Gökçek’in dersleri ile bu sevgim daha da ilerledi. Bence 60 daha çok genç.” Dedi.

2 üniversite bitiren Civan Ozan ise“Öğrenciliğe doyamadım açıkçası. Bir şeyler yazabileceğim hiç aklımdan geçmezdi ama yazıyorum artık. Pek çok uğraşım olmasına rağmen ders günü her şeyi bırakıp şevkle buraya geliyorum. Kayınpederim ‘Ne olacaksın?’ diyor. Ben illaki bir şey mi olmam gerekiyor diyorum ona. Hakikaten bu işin bilincinde olan insanlara diyorum ki bu yaştan sonra bizim ihtiyacımız olan şeyleri öğreniyoruz. Geriatri, bahçe bitkileri dersi, öykü yazma dersi, İngilizce dersleri görüyoruz. Tüm hocalarımıza ayrıca teşekkür ediyorum.

Emekli beden eğitim öğretmeni Hurisel Öztürk de üniversitenin ilk öğrencilerinden. O da şöyle anlatıyor: “Nasıl daha bilinçli yaşayabiliriz düşüncesini edindim burada. Kendini yenilemeyi dönüştürmeyi isteyen bir kitle var burada. Sadece öğrenmiyor aynı zamanda sosyalleşiyoruz da.”

Emekli öğretmen Türkay Atalay da 76 yaşında ve derslere yeni başladı. “Öğrenmenin ömür boyu süreceğine inanan bir insanım ve burası içimdeki çocuğu açığa çıkardı. Yaşama sevinci aşıladı bana. Okul çağıma döndüm adeta, yaşama sevincim arttı. Buradaki ortam çok güzel, grupla bir şeyler öğrenmenin tadı başka.” Diye konuştu Atalay.

‘İÇİMDE UHDE KALMIŞTI’

Nurcan Ertemtöz ise terzi. Meslek lisesi mezunu olan Terzi “Üniversite okumamak içimde uhde olarak kalmıştı. 67 yaşındayım ve üniversite havasını koklamak bile çok güzel. Yeni bir çevre ve yeni bilgiler edindim her şeyden önce. Burada edindiğim bilgileri evde edinemezdim.” Şeklinde konuştu.

Öğrencilerden Mustafa Bekaroğlu, Muğla’daki programa 1 yıl katılmış. Muğla’da arkeoloji, fizik, kimya dersleri alan Bekaroğlu “Türkiye ve dünya yaşlanıyor. İnsanlar 60 yaşından sonra, topluma daha yararlı bireyler nasıl olabilir bunu burada görüyoruz. Alzheimer, demans gibi hastalıklarda da yardımcı olabilecek bir program. Biz yaştaki insanların daha konforlu yaşamaları için yapılması gerekenleri öğrenmek, toplum için de faydalı sayılır. Emeği geçenlerin ellerine sağlık.” dedi.

boyu öğrenmeyi temel alan ve Türkiye’nin üçüncü yaş üniversite modeli olan 60+ Tazelenme Üniversitesi 2016’da Antalya Akdeniz Üniversitesi bünyesinde eğitime başladı. 2017-2018 itibariyle; Akdeniz Üniversitesi, İstanbul Nişantaşı Üniversitesi, Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi, Ege Üniversitesi ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nin kampüslerinde yer alıyor. Gönüllü öğretim üyelerinin katkıları ile yapılan dersler, katılanları yeniden hayata bağlıyor.

Editör: Haber Merkezi