Gizem TABAN/İZGAZETE- İzmir Tabip Odası, 30 Ekim’de kentte yaşanan depreme ilişkin değerlendirme raporu açıkladı. İzmir Tabip Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı önemli açıklamalarda bulundu. Kentteki Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve hastanelerin hasar düzeyini açıklayan Dr. Çamlı, çadır kentlerle ilgili de koronavirüs uyarısında bulundu. Çamlı ayrıca sağlık çalışanlarının da depremzede olduğunun dikkate alınıp gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini vurguladı.

HASARLI ASM’LER
Tabip Odası’nın raporunda yer alan bilgilere göre depremin ardından hasar gören ASM binaları şöyle: 

BAYRAKLI
Bayraklı 4 No.lu ASM (3 birim) (hizmet dışı)
Bayraklı 21 No.lu ASM (4 birim) (hasarlı)
Bayraklı 22 No.lu ASM (4 birim) (hizmet dışı)
Bayraklı 24 No.lu ASM (4 birim) (hasarlı)
Bayraklı 26 No.lu Salhane ASM (2 birim) (hizmet dışı)
Bayraklı Verem Savaş Dispanseri (hasarlı) 
Bayraklı Sağlıklı Hayat Merkezi (hasarlı)

BORNOVA (hasar bildirilen kurum yok)

BUCA
Buca 13 No.lu ASM (hasarlı)
Buca 20 No.lu ASM (hasarlı)
Buca 25 No.lu Göksu ASM (hasarlı)
Buca 41 No.lu Efeler ASM (hasarlı)
GÜZELBAHÇE
Yelki ASM (hasarlı)

 

KARABAĞLAR
Karabağlar 21 no.lu ASM (hasarlı)

KARŞIYAKA
Karşıyaka 6 No lu Alaybey ASM (hasarlı)
Karşıyaka 12 nolu Nergiz ASM  (hasarlı)

KONAK
Konak 5 No.lu ASM (hasarlı)
Konak 11 No.lu ASM (hasarlı)
Konak 21 No.lu Çimentepe ASM (hasarlı)
Konak 26 No.lu ASM (hasarlı)
Konak 28 No.lu ASM (hasarlı)

HASTANELERİN HASAR DÜZEYİ 
Raporda depremde hasar gören hastanelerle ilgili de şu bilgilere yer verildi: “Diş Hastanesi2 binanın birbirinden ayrıldığı, yetkililer tarafından önce çalışılamaz şeklinde bir görüş bildirildiği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ağır hasar olmadığı yönünde görüş bildirildiği öğrenilmiştir. İleri incelemeler planlandığı belirtilmiştir. Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi  2008-2009 yılları arasında örnek alınarak yapılan çalışmalarda ikinci derece hasarlı çalışamaz raporu verildiği ancak bu tarihten beri hizmet vermekte olduğu öğrenilmiştir. Son depremde -ikinci kat çamaşırhane ve benzeri bölümlerdeki kolon ve kirişlerde patlamalar oluştuğu bu nedenle bina ağır hasarlı olarak boşaltıldığı, 1 Kasım 2020’de Sağlık Bakanı Prof. Dr. Fahrettin Koca tarafından ziyaret edilerek yıkım kararı verildiği öğrenilmiştir.-Sağlık çalışanları Buca Kadın Doğum Hastanesinde görevlendirilmiştir. Covid 19 olguları Türkan Özilhan Bornova Devlet Hastanesi ve Torbalı Devlet Hastanesine gönderilmiştir. Hastane bahçesine Acil Servis için çadır kurulmuştur. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ilk gün 3.-6. katlar arası hastaların boşaltıldığı, bazı çatlakların ve ufak tefek çökmelerin olduğu öğrenilmiştir. Gerek üniversitenin içinden gerekse dışından yapılan denetimlerden sonra ciddi bir hasar olmadığına karar verildiği belirtilmiştir. Hastaların çoğu boşalttıkları odalarına geri gönderilmiştir. İKÇÜ Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nin bina değerlendirmesinin yapılmıştır. Kolonlar sağlam, bir iki sıva çatlağı var. Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi E-blokta birçok çatlak olduğu, değerlendirme için ekiplerin geldiği çalışılabilir dedikleri öğrenilmiştir. Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi polikliniğinde çatlaklar olduğu, değerlendirme yapıldığı ve sağlam raporu verildiği öğrenilmiştir.  Tepecik Doğumevi bina birleşim yerlerinde çatlaklar büyümüş, Çevre Şehircilik Bakanlığı incelemesinde risk olmadığı söylenmiştir. Alsancak Devlet Hastanesi’nde sıva çatlakları olduğu, değerlendirme yapıldığı, güvenli olduğu bilgisi iletilmiştir. Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi’nde hasar bildirilmemiş, başvuru yoğunluğu olmadığı, olağan hizmetlerin yürütüldüğü bilgisi iletilmiştir. Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nde hastane binalarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekibi tarafından denetlendiği, eski binalardaki çatlakların incelendiği, taşıyıcı unsurlarda sorun olmadığı ve çatlakların beklenen durum (sıva çatlağı, birleşme yeri çatlağı gibi) olduğunun söylendiği bilgisi edinilmiştir. Doğal gaz bağlantıları açılmış, eski SSK binası olan polikliniklerde sorun yoktur. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde binalarda ufak tefek çatlaklar olduğu ancak hastaları başka yere sevk etmedikleri öğrenilmiştir. K blok cerrahi servisleri tek katta toplanmış ve olası yaralı sevki için hazırlık yapılmış ancak yaralıların çoğunun Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yönlendirilmiş olduğu bilgisi verilmiştir. Çeşme Devlet Hastanesi’nde sıva çatlakları olduğu birkaç fayansın kırıldığı, hasar tespit için ekip geleceği öğrenilmiştir.”

GEÇİCİ YERLEŞİM YERLERİNE VİRÜS UYARISI
Özellikle geçici barınma yerlerindeki kovid-19 riskinin altını çizen Çamlı, “Deprem nedeniyle oluşan nüfus hareketi, geçici yerleşim yerlerinde barınma, kalabalık ortamlar, uygun olmayan yaşam koşulları, beslenmenin olumsuz etkilenmesi, hijyen olanaklarının yetersizliği, altyapı sorunları, fizik mesafenin korunmasında, maske kullanımında ve sağlık hizmetlerinde aksamalar gibi faktörler gerek COVID-19 gerekse de grip ve diğer solunum yoları hastalıklarının artışına neden olabilir. Bu durum COVID-19 açısından ayrı bir risk ortaya çıkarmaktadır. Deprem öncesinde pozitif temaslılar güvenlik kuvvetleri denetimiyle evde tutuluyorken şimdi örneğin bir ailenin tek çadırda kalabilmesine izin verilmiş olması, geçici yerleşim alanında kalan depremzedelere bulaş riskini artıracaktır. Başta geçici yerleşim alanları ve depremden etkilenen mahalleler olmak üzere kalabalık ortamların oluşumu engellenmelidir. Geçici yerleşim alanlarının çevresi kapalı olmalı ve giriş-çıkış kontrollü olarak sağlanmalıdır. Görevli ya da yakını olmayanların girişine izin verilmemelidir.  Geçici yerleşim alanında yaşayanların mutlaka hane kaydı yapılmalı, HES kayıtları, sağlık ve hastalık öyküleri, kullandıkları ilaçlar ve tıbbi cihazlar mutlaka kaydedilmelidir” diye konuştu. 

VAKA SAYILARINDA ARTIŞ
Vaka artışına dikkat çeken Çamlı, “Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan COVID-19 Haftalık Durum Raporlarına göre 19-25 Ekim haftası TÜİK İstatistiki Bölge Sınıflamasına göre aralarında İzmir’in de bulunduğu 8 ili içeren Ege Bölgesi’nde “hasta sayısı” bir önceki haftaya göre yüzde 27 artış göstermiştir. Ülke genelindeki hasta sayısı artışı ise yüzde 20’dir. Nitekim 31 Ekim’de İzmir’de test pozitifliği yüzde 23.8 Ege Tıp Fakültesinde ise yüzde 30 olarak saptanmıştır” dedi.

“HED KODU KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR”
HES kodunun önemini vurgulayan Çamlı, “Evi hasar gören ya da çeşitli nedenlerle evinde kalamayan COVİD-19 vaka ve temaslılarının bir kısmının geçen üç gün boyunca geçici yerleşim alanlarında barınması, uygunsuz barınma koşulları nedeniyle vakaların ve temaslıların izinin kaybedilmesi riskini ortaya çıkarmıştır. 2 Kasım 2020 öğlen saatlerine dek toplam 6 pozitif vakanın Buca ilçesindeki yurtlara yerleştirilmesinin mümkün olduğu öğrenilmiştir. Ayrıca özellikle Bayraklı Sağlık Müdürlüğünün ağır hasar alması vaka ve temaslı kayıtlarına ulaşmayı zorlaştırmıştır. Bu durum, vakaların ve var olan temaslıların semptomlarının izlenememesi ve temaslı sayısının artması risklerini ortaya çıkarmıştır. İlçe sağlık müdürlüklerinin konuyla ilgili çalışmaları titizlikle sürse de bu koşullar altında vaka ve temaslıların izlemi ancak kişinin bilgi vermesiyle mümkün olabilecektir. Bu nedenle geçici yerleşim alanlarında HES kodu kontrolü kritik önem taşımaktadır” açıklamalarında bulundu. 

“ALAN SİYASİ ŞOV İÇİN KULLANILMAMALI”
“Deprem alanlarında siyasi şov yapılmamalı” diyen Çamlı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Alanda kamu kurumları ve STK'ların birbiri arasında ve alanın tamamının yönetimine dair koordinasyonun kurulması gereklidir. İsteyen herkes alana girip malzeme dağıtamamalıdır. Malzemelerin bir bölgede toplanması ve sınıflanarak ihtiyaca göre dağıtımı sağlanmalıdır. Gıda ikramlarında pandemi açısından denetim yapılmalı, hijyenik koşullara dikkat edilmelidir. Maske düzenli olarak sağlanmalı ve maske kullanımı izlenmelidir. Maske kullanımı ile ilgili bilgi verilmeli ve dezenfeksiyon noktaları oluşturulmalıdır. Güvenli ve yeterli ısınma için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Tuvalet ve banyo açısından gerekli düzenlemeler yapılmalı, bu konuda yeterlilik sağlanmalıdır. Alan hiçbir şekilde siyasal şovlar için kullanılmamalı, deprem nedeniyle mağduriyet yaşayan vatandaşların hassasiyetlerine dikkat edilmelidir.”

“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ DA DEPREMZEDE OLDUĞU DİKKATE ALINMALI”
Sağlık çalışanlarının da depremzede olduklarının dikkate alınmalısı gerektiğini belirten İzmir Tabip Odası Başkanı şunları söyledi: “Sağlık çalışanlarının ve yakınlarının güvenliklerini ve esenliklerini sağlamak, temel gereksinimlerine ulaşmak üzere kendi kontrollerinde gerçekleştirecekleri planlamalara olanak vermek amacıyla izin gibi özlük haklarıyla ilgili sınırlamaların ortadan kaldırılması önemli ve gereklidir. Kreş sorunu çözümlenmelidir. İzin hakkına ek olarak bu süreçle baş edebilmelerine destek olacak ekonomik ve sosyal haklar sağlanmalıdır. Sonraki dönemde sağlık çalışanlarının gereksinim duyduğu psikososyal desteğin uygun bir biçimde planlanabilmesi için pandemi ve deprem koşullarının birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Evi hasar gören ya da oturulamaz duruma gelen sağlık çalışanlarının bina tespitleri bir an önce tamamlanarak gereken ekonomik destek sağlanmalı ve pandemi döneminde bir an önce normal yaşama geçmeleri için her türlü düzenleme yapılmalıdır. Hasta ve yaralılarla temaslarının artması nedeniyle, sağlık çalışanlarına COVİD-19 bulaşması riski çok artmıştır. Bu açıdan düzenli COVİD-19 taraması yapılması kritik öneme sahiptir. İzmir’de sağlık çalışanlarının çalışma süreleri yeniden düzenlenmeli, gerekirse COVID-19 önlemleri çerçevesinde bölgeye dışarıdan personel takviyesi sağlanması düşünülmelidir. Bu yapılırken dışarıdan gelecek personelin gönüllülük esasına göre belirlenmesine, afet bölgesinde çalışma deneyimi olan sağlık çalışanlarına öncelik verilmesi esas alınmalıdır.”

Editör: Haber Merkezi