Suriye’deki savaşın en büyük mağduru olan mülteci çocuklar Türkiye’de eğitim alamıyor, ailelerinin yaşam mücadelesine ortak olarak ucuza çalıştırılıyor. Halkların Köprüsü Derneği, mülteci çocukların kayıp nesil olmasından duydukları endişeyi dile getirerek, devleti, sorumluluğu gereği mülteci çocukların eğitimi için göreve davet etti.

HER ATÖLYEDE ÇOCUK İŞÇİ BULUNUYOR

Suriyeli çocuk işçiliğin yoğun olduğu Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesindeyiz. Atölye sahiplerinin verdikleri bilgilere göre hemen her atölyede en az 1 ya da 2 tane Suriyeli çocuk bulunuyor. Yetişkin işçilerle birlikte günde 12 saat çalışan çocuk işçiler, genellikle ip temizlemek ya da getir götür işlerini yapıyor. Hemen hemen yarı yarıya ücret alan çocuk işçilerde, erken yaştan itibaren maruz kaldıkları kimyasallar, meslek hastalıklarının daha çabuk baş göstermesine sebep oluyor. Çocukların büyük bir kısmı Bornova Doğanlar, Konak Kadifekale ve Karabağlar Cennetçeşme bölgelerinden geliyor.

13 YAŞINDA 4 SENELİK AYAKKABI İŞÇİSİ URİK

Emek sömürüsünü en ağır şartlarda yaşayan atölyelerdeki Suriyeli çocuk işçiler, çalışmaya mecbur olduklarını anlatıyor. Urik, 13 yaşında ve Suriye’nin Afrin kentinden. 1 senedir Türkiye’de. Annesi, babası, kardeşleri, Suriye’de. Ailesi, savaştan dolayı dayılarıyla birlikte buraya yollamış. Suriye’deyken de ayakkabı atölyesinde çalıştığını söyleyen Urik, 4 senelik deneyiminden dolayı kalfa olmuş. Kalfa olduğu için haftalık 200 TL alıyor.  Kadifekale’de oturan Urik, her gün kendisi gibi başka bir Suriyeli çocuk işçiyle işe gidip geliyor. Okuma yazması olmadığını söyleyen Urik, daha önce okula hiç gitmemiş.

AHMET HAFTALIK 100 TL’YE ÇALIŞIYOR

Çocuk işçilerden Ahmet de 1 yıldır Türkiye’de olduğunu söylüyor. 11 yaşındaki Ahmet, daha önce hiç okula gitmemiş ve okuma yazması yok. Bu işte bir yıldır çalıştığı için çırak olduğunu belirten Ahmet de haftalık 100 TL aldığını söylüyor. Ahmet, daha çok ortalık işlerini yapıyor. Dikimden çıkan ayakkabıların iplerini temizliyor. Kadifekale’de oturan Ahmet’in babası da bir fabrikada çalışıyor. Ahmet, babasının aldığı ücretin geçinebilmek için yetmediğini de söyleyerek çalışmak zorunda olduğunu anlattı. Ahmet, “Okumayı isterdim ama aldığım parayla evin kirasını ödüyorum. Babamın aldığı para yetmiyor. İki kız kardeşim daha var” diyor.

MÜLTECİLERİN ÇOĞU 18 YAŞIN ALTINDA

AFAD verilerine göre Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli mültecilerin yüzde 55’i 0-18 yaş grubunda. Mülteciler üzerine çalışma yapan kurumların tespitine göre de 3 milyon Suriyeli mülteciden yaklaşık bir milyonu ilk okul yaşında çocuk ve bunların sadece dörtte biri okula gidiyor. 11 yaş üstü çocukların eğitim düzeyi ile ilgili ise bilgi bulunmuyor.

Çocukların ezici çoğunluğu eğitim alamıyor. Kız çocukları okulu bırakarak erken yaşta evlilik yaparken, erkek çocukları ise okulu bırakarak aile geçimini desteklemek için çalışmak  zorunda kalıyor. Yetişkinlerin iş bulamaması çocukları çalışmaya zorluyor. Kayıt dışılığın en yüksek olduğu sektörler çocuk emeğiyle dolup taşıyor.

İzmir’de de 90 bin kayıtlı Suriyeli’den ilkokul çağındaki 21 bin çocuğun sadece 6 bin civarındaki kısmı okula gidiyor. Geriye kalan çocukların büyük bir çoğunluğu ise çalışarak evi geçindirme derdinde. Suriyeli mülteci çocuklar genellikle ya kent merkezinde, ana caddelerde mendil ve su satıyor, kağıt topluyorlar ya da ayakkabı ve tekstil atölyelerinde çalışıyor. Çocukların trajik bir şekilde can yeleği yapan atölyelerde çalıştırılması da basına yansıdı.

‘TÜRKİYE SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİREMİYOR’

Mülteciler üzerine çalışmalar yapan Halkların Köprüsü Derneği, düzenlediği mülteci çalıştayında çocukların yaşadıkları sorunları da ayrıntılı bir şekilde ele aldı. Eğitim ve Çocuk Çalışma Grubu Sonuç Bildirgesi’nde, Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan Türkiye’nin, üstlendiği eğitim hakkı sorumluluğunun gereğini yerine getiremediği ifade edilerek, “Türkiye bu sorumluluk gereği, okul öncesi eğitim de dahil olmak üzere, ilk ve orta düzeyde eğitim ile lise düzeyinde eğitim verebilmek için politik, ekonomik ve sosyal kriterlerini belirlemekle yükümlüdür” denildi.

‘KAYIP NESİL OLMAYA ADAYLAR’

Gerekli önlem alınmazsa Suriyeli çocukların kayıp bir nesil olmaya aday olduğunun altının çizildiği sonuç bildirgesinde, Suriyeli çocukların eğitim hakkına ulaşamamasının sebepleri arasında statüsüzlük, ana dili kullanamamak, ekonomik yetersizlikler, psikolojik baskılardan ve savaşın yarattığı yıkım ve travma hali, bilgi eksikliği olduğu yer alıyor.
Türkiye’nin imzacısı olduğu Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’nin sorumluluklarının hatırlatıldığı sonuç bildirgesinde çözüm olarak şunlar belirtildi: “Savaş ve çatışma sonrası asgari uygun standartlarda eğitimi Suriyeli çocuklara sağlamaktan sorumludur.  Ayrı okullarda değil birlikte çok kültürlü bir eğitimin sağlanması gereklidir. Ana dilde eğitim şartı getirilmelidir. Sokaktaki çocukların uygun eğitim olanağına kavuşması, her türlü istismardan uzak kalmaları için önem taşımaktadır.”

Metehan UD - Evrensel

Editör: Haber Merkezi