İZ GAZETE - Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Büyükşehir Belediyesi’nin de itiraz ettiği Bergama Millet Bahçesi projesiyle ilgili 12 maddelik bir açıklama yayımladı. Açıklamada proje ile sermayeye kaynak aktarma hedefi olduğu vurgulanırken İzmir’de depremzedelerin barınma sorununun hala devam ettiğine dikkat çekildi.

İzmir ili, Bergama ilçesi, Ertuğrul Mahallesi 46 ada 8 parsel, 227 ada 6 parsel ve 49 ada 18 parsellere ilişkin ilgili belediyesince hazırlanan Millet Bahçesi, Ticaret ve Yol alanına ilişkin 1/25000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı Değişikliği Cumhurbaşkanlığı 1 nolu Kararnamesinin ilgili hükümleri ve 3194 sayılı imar Kanununun 9. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanmış olup 05.2021- 01.06.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılmıştır.

Söz konusu alana ilişkin değerlendirmelerden önce “Millet Bahçesi” projeleri ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmak gerekirse bu konu ilk olarak 2018 yılında dillendirilmeye başlanmış, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğine 8 Ocak 2019 tarihinde Millet Bahçesi gösterimi, 1 Mart 2019 tarih itibariyle de Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 4. maddesine eklenerek kentleşme sürecinin parçası haline getirilmiştir. Anılan yönetmelikte “Millet Bahçeleri” “Halkı doğa ile buluşturan, rekreatif gereksinimleri karşılayan, afet anında kentin toplanma alanları olarak da kullanılabilecek, yer seçimi, alan büyüklüğü, fonksiyonları ve tasarımı gibi hususların Bakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulacak Millet Bahçeleri Rehberinde belirlendiği büyük yeşil alanlar,” şeklinde tanımlandığı, söz konusu tanımdan da anlaşılacağı üzere Millet Bahçeleri rehber aracılığıyla planlama mevzuatındaki sosyal ve teknik altyapı sistematiğinin dışında tanımlandığı, planlama bütünlüğünden kopuk bir tasarım aracına dönüştürmeyi amaçlandığı anlaşılmaktadır[1].

Tüm Türkiye’de yaygın bir şekilde hayata geçirilmeye çalışılan “Millet Bahçeleri” ile kentlerimizde “Yeşil Alan”ların arttırıldığı iddia edilse de söz konusu uygulamaların yürürlükte bulunan plan kararlarının dengesini bozucu nitelikte olduğu, kaldırılan fonksiyonun yaratacağı olumsuzlukların yanında bu tip uygulamalar ile sermayeye kaynak aktarıldığı ve en önemlisi toplumun dönüştürülmesinin hedeflendiği görülmektedir[2].

Konuya özel Şubemizce yapılan inceleme sonucunda;

§ Söz konusu alan; yürürlükte bulunan İzmir-Manisa 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Kentsel Yerleşik Alan” ve “Üçüncü Derece Yol” ile birlikte , “2. ve 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı” sınırları içerisinde, İzmir Kuzey Bölgesi 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planında “Mevcut Konut Alanı Orta Yoğunluklu”, Mevcut Konut Alanı Düşük Yoğunluklu”, “Spor Alanı”, “Ticaret-Konut Alanı”, “Birinci Derece Yol” ile birlikte “3. Derece Arkeolojik Sit Alanı” sınırları içerisinde yer aldığı,

§ 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı bir kısmının ise 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı içerisinde yer aldığı, söz konusu planlarda ise ”Spor Alanı”, ”Park Alanı”, ”Rekreasyon Alanı”, “Otopark Alanı” ile “3. Derece Arkeolojik Sit Alanı” sınırları içerisinde kaldığı,

§ 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı bir kısmının ise 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı içerisinde yer aldığı, söz konusu planlarda ise “Stadyum Alanı”, ”Park Alanı”, ”Rekreasyon Alanı”, “Otopark Alanı” ile “3. Derece Arkeolojik Sit Alanı” sınırları içerisinde kaldığı,

§ Söz konusu onama işlemleri incelendiğinde Bergama İlçesinin bütününe hizmet eden bölgesel nitelikteki “Spor Alanı” ve “Rekreasyon Alanı”nın kaldırılarak “Millet Bahçesi”, “Park Alanı” kullanım kararının da kaldırılarak “Ticaret Alanı” kullanım kararına çevrilmesi şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına açıkça aykırı olduğu,

§ Stadyumlar büyüklükleri, ölçekleri, altyapı (oto ve yaya ulaşımı, elektrik, su, gaz, güvenlik, alan kullanımı vb.) gereksinimleri dikkate alındığında bu tür alanların bilimsel ve teknik bir gerekçesi olmadığı sürece yer değişikliği yapılmasının kamu zararı oluşturacağı,

§ Üst ölçekli plan kararlarına aykırı olarak parsel bazında onaylanan imar planı değişiklikleri ile bütünde onaylanmış planların dengesinin bozulacağı,

§ Bergama ilçesinde “yeşil alan” kullanım kararının artırılması için mevcut kamusal kullanımların fonksiyonlarını değiştirmek yerine yürürlükte bulunan plan kararları dikkate alınarak yeni kamusal alanların ayrılması gerektiği,

§ Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 7.maddesinin a bendinde “Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında onaylanan imar planlarının herhangi bir kamu yararı içermediği,

§ Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin 1. fıkrasında; “İmar planı değişikliği; plan ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü, sosyal ve teknik altyapı dengesini bozmayacak nitelikte, kamu yararı amaçlı, teknik ve nesnel gerekçelere dayanılarak yapılır.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, plan değişikliklerine ait plan raporunda plan değişikliğini zorunlu kılacak teknik ve nesnel gerekçelerin kabul edilemeyeceği,

§ Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin a bendinde yer alan “İmar planındaki durumu değişecek olan sosyal ve teknik altyapı alanındaki tesisi gerçekleştirecek ilgili yatırımcı Bakanlık veya kuruluşların görüşü alınır.” şeklindeki hüküm ile yapılacak plan değişikliklerinde konuya ilişkin yatırımcı bakanlığın veya kamu kuruluşlarının görüşünün alınması gerektiği, ancak plan açıklama raporda herhangi bir kurum görüşünün bulunmadığı,

§ Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin b bendinde yer alan “İmar planında yer alan yol hariç sosyal ve teknik altyapı alanlarının ve kamuya ait sosyal ve kültürel tesis alanlarının kaldırılabilmesi veya küçültülmesi ancak bu tesislerin hitap ettiği hizmet etki alanı içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabilir.” şeklindeki hüküm yer aldığı, söz konusu onama işleminde kaldırılan kamusal alanlara eşdeğer alan ayrılmasına yönelik onama işleminin tesis edilmediği ancak kaldırılan spor alanı ihtiyacını karşılamak amacıyla Bergama Belediyesi tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilen mülkiyetlerin bulunduğu alanda mevcut durumda “Spor Tesis Alanı”, “Kapalı Spor Tesis Alanı” ve “Belediye Hizmet Alanı” kullanım kararında olduğu, bu alanların “Spor Tesisi Alanı” olarak belirlenmesi durumunda yine Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26.maddesinin b bendine göre yine eşdeğer alan ayrılması gerekeceği,

§ 2863 sayılı Kültür ve tabiat Varlıklarını Koruma Kanunun 17.maddesinde “Koruma amaçlı imar planları, müellifi şehir plancısı olmak üzere alanın konumu, sit statüsü ve özellikleri gözönünde bulundurularak ilgili meslek gruplarından Bakanlıkça belirlenecek uzmanlar tarafından hazırlanır” şeklinde yer alan hüküm dikkate alındığında Bakanlıkça tesis edilen işlemde planlama ekibine ilişkin herhangi bir bilginin yer almadığı,

şeklindeki gerekçeler dikkate alındığında İzmir’de binlerce deprem mağdurunun barınma sorununu çözmek yerine sermayeye kaynak aktarmak dışında bir anlam içermeyen bu işlemin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararını aykırılığı açık olup konuya ilişkin ayrıntılı incelemelerimiz devam etmektedir.

Saygılarımızla.

Editör: Haber Merkezi