Gizem TABAN/İZ GAZETE- İzmir İktisat Kongresi’nin 99. Yıldönümü coşkuyla kutlandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer, CHP’li ilçe belediye başkanları ve ilçe başkanları, CHP İzmir İl Yöneticileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) bürokratları ve vatandaşların yer aldığı kalabalık grup önce İzmir İktisat Kongresi Anıtı’na çelenk bıraktı. Ardından ise Anıtı’ın önünden kortej halinde Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’ne (APİKAM) yürüdü. APİKAM’da, Türkiye İzmir İktisat Kongresi 99 Yaşında Paneli gerçekleşti. Panelde konuşan İBB Başkanı Tunç Soyer, önemli mesajlar verdi. Panelin başlangıcında İzmir İktisat Kongresi’ne dair bilgileri ve görselleri içeren bir video gösterimi yapıldı.

“Filmi izlerken sizin de buranızda bir şeyler düğümlenmiştir” diyerek konuşmasına başlayan Başkan Tunç Soyer’in açıklamaları şöyle:

ORTAK AKLA GÜVENEREK TASARLADI

1920’lerden başlayan 1938’e kadar giden zaman dilimi içinde fabrikalar kurulmuş ve bugün yoklar. Adeta bir ibret tablosu gibi hepsi… Hepimizin boğazı düğümlenmiştir.

Bugün İzmir İktisat Kongresi’nin doksan dokuzuncu yıldönümü. Bu değerli panelde sizlerle bir arada olmaktan büyük gurur duyuyorum.

Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa etmek için iki temel strateji tasarladı ve uyguladı. Birincisi kurtuluş stratejisi, ikincisi ise kuruluş stratejisi.

Bu iki stratejiyle ilgili olarak ayrıntı gibi görünen fakat asıl önemli olan bir konuyu burada biraz açmak istiyorum.

Mustafa Kemal Atatürk, olağanüstü bir siyasi ve askeri dehaya sahip olmasına rağmen, her iki stratejiyi de ortak akla güvenerek tasarladı.

Amasya Tamimi’yle kurtuluşa giden stratejiyi hazırlamaya başladı. Erzurum ve Sivas kongreleriyle ilmik ilmik ördü ve 23 Nisan 1920'de Ankara’da Büyük Millet Meclisi ile taçlandırdı. Kuruluşa giden yolu ise İzmir’de, İktisat Kongresi’nde belirledi. Yaşadığı çağın tartışmasız en güçlü liderinin ortak akla gösterdiği teveccüh, bana göre bu tarihi hadiselerden günümüze süzülüp gelen en önemli mirastır.

Ata’mızın kongre açılışında çiftçi, işçi, sanayici ve tüccar temsilcilerine ifade ettiği şu sözler, ortak akla olan inancındaki derinliği anlamamız açısından son derece kıymetli…

“Arkadaşlar, sizler doğrudan doğruya milletimizi oluşturan halk sınıflarının içinden geliyorsunuz ve onlar tarafından seçilmiş olarak geliyorsunuz. Bunun için memleketimizin, milletimizin halini, ihtiyacını ve milletimizin emellerini, üzüntülerini yakından biliyorsunuz. Herkesten daha iyi biliyorsunuz.  Sizin söyleyeceğiniz sözler, alınması gereğini söyleyeceğiniz önlemler; doğrudan doğruya halkın dilinden söylenmiş gibi kabul olunur. Bu, en büyük doğrudur. Zira halkın sesi, hakkın sesidir.”

BAĞIMSIZLIĞIN TEMELİ OLDUĞUNU ANLIYORUZ

İktisat Kongresi, Lozan öncesinde planlandı ve kapitülasyonlar konusunda Lozan görüşmelerine ara verilen bir dönemde yapıldı. Mustafa Kemal Atatürk, daha o aşamada yaşamın her alanında bağımsızlık kararını vermişti ve bunu İzmir’de ilan etti. Kongrenin asıl maksadının yeni Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını güvence altına almak olduğunu dünyaya şu cümlelerle duyurdu:

“Efendiler, görülüyor ki, bu kadar kesin, yüksek ve başarılı bir askeri zaferden sonra dahi bizi sulha kavuşmaktan alıkoyan neden, doğrudan doğruya iktisadi sebeplerdir. Tarihimizi dolduran zaferler ve başarısızlıkların tümü ekonomik durumumuzla yakinen ilgilidir.”

Cumhuriyetimizin birinci yüzyılının temeli işte bu sözlerle atıldı. Aradan geçen bir asırlık sürenin ardından, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına bir yıl kalmışken bir kere daha iktisadi koşulların bağımsızlığın temeli olduğunu görüyor, anlıyor ve yaşıyoruz.

Bağımsızlık derken… Yalnızca ülkemizin değil, aynı zamanda sivil toplumun, iş dünyasının, gazetecilerin, emekçilerin, tek tek her birimizin ve dahi düşüncelerimizin de bağımsızlığını kast ediyorum.

NE YAZIK Kİ REFAHTAN NEMALANANLAR…

Ne yazık ki refahın adil dağılmadığı bizim gibi toplumlarda refahtan nemalananlar bağımsızlıktan vazgeçmekten hiç çekinmiyorlar. Bağımsızlığı kaybeden toplumlarda ise yoksulluk derinleşiyor.

Bu nedenle İzmir’in ve ülkemizin refahını arttırmak ve bunun adil paylaşımını sağlamaya gayret etmek zorundayız. Bunun da yolu ortak akla, yani demokratik esaslara dayalı ekonomik kalkınmadan geçer.

İşte bu nedenle diyorum ki…

Bu yıl, Milli Numune Sergisi’nin devamı niteliğinde olan İzmir Enternasyonal Fuarı’nı iktisadi bağımsızlığımızın yeni bir kilometre taşı olacak şekilde düzenleyeceğiz.

9 Eylül 2022’den itibaren, 29 Ekim 2023’e kadar uzun bir ortak akıl yolculuğuna çıkacağız.

BURADAN MÜJDELEMEK İSTİYORUM

İlk defa buradan müjdelemek istiyorum…

Cumhuriyet’in ikinci Yüzyıl’ın İktisat Kongresi’ni tam bir yıl sonra burada, yine İzmir’de anlamına uygun bir şekilde düzenleyeceğiz.

99 yıl önce çiftçilerimiz, işçilerimiz, tüccarlarımız ve sanayicilerimiz, İzmir’de aynı çatı altında buluştu ve Türkiye için yeni bir ekonomik istikamet belirledi.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, kongremizi tıpkı bir asır önce olduğu gibi çiftçilerimizin, işçilerimizin, sanayicimizin ve ticaret dünyamızın katılımıyla gerçekleştireceğiz. Ortak akılla ekonomik bağımsızlığımızı yeniden inşa etmenin temellerini atmaya gayret edeceğiz.

Ülkemizin geleceğine yön vermek isteyen tüm sivil toplum, özel sektör, kamu ve siyaset temsilcilerini 2023’te gerçekleşecek İkinci Yüzyıl’ın İzmir İktisat Kongresi’ne katılmaya davet ediyorum.

Bu değerli panelin düzenlenmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ediyor, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Editör: Haber Merkezi