İZ GAZETE- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İz Web Tv’de yayınlanan ‘Ümit Kartal ile Potkal’ programının konuğu oldu. Soyer, Koronavirüs salgını sürecinde yürütülen çalışmalara ve CHP’li belediyelere yönelik getirilen kısıtlamalara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
‘İZMİRLİLER OLAĞANÜSTÜ GÜZEL İNSANLAR’
Konuşmasına 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın evlerden coşkuyla kutlandığını söyleyerek başlayan Başkan Soyer, “Sabaha oldukça kötü başlamıştım. Ama biz bandoyu alıp çıkalım dedik. İnsanların balkonlardaki, pencerelerdeki coşkusu, gözyaşları içerisindeki selamlamaları inanılmazdı. Bu memlekette yaşadığıma ve İzmirli olduğuma bir kere daha şükrettim. Her biriyle iftihar ettim. Dışarıya çıkamadık ama insanların yüreğinde öyle bir kor varmış ki onu gördük. İnanın ‘coşkudan sarhoş olmak’ denirse buna o hale geldim. Çok mutlu oldum. Karşılıklı 4 saat süren bir yolculuktu bu. İzmirliler olağanüstü güzel insanlar.” Dedi
KARANTİNA İSTEĞİNİ YİNELEDİ!
Koronavirüs salgını sürecinde 2 haftalık karantina uygulamasının gerekli olduğunu yineleyen Soyer, “Başından beri 2 hafta demiştim. Bilim Kurulu’ndan aldığımız bilgiyle bu öneriyi getirmiştik. Bunun uygulanması gerekiyor demiştik. Bunu hala daha diyoruz. Ancak böyle olursa hastalığı frenleyebiliriz. Dışarı çıkıldıkça yayılma hızı devam ediyor. Toplu taşıma, markette, pazar yerinde bu devam ediyor. O zaman sağlık sektörünün başa çıkması da kolay hale gelecek. Dilerim ki biz yanılıyoruzdur. Bunlara hiç ihtiyaç kalmayacaktır. Ama bu riski görmemek mümkün değil. Bu büyük bir tehdittir.” açıklamasında bulundu.
‘HER BİRİ FAZLASINI HAK EDİYOR’
Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının her birini ellerinden geldiğince ödüllendireceklerini söyleyen Soyer , “Hepsine minnettarım. Herkes görevli olduğu alan dışında emek veriyor. Gönüllülük çerçevesinde yapıyorlar. Sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde, 5 bin civarı arkadaşımız çalışmaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin olağanüstü bir kadrosu var. Hepsiyle iftihar ediyorum. Her biri çok fazlasını hak ediyor. Elbette prim vermek istiyoruz. Gücümüzü sonuna kadar zorlayıp, bunu yapacağız. Bu zor günlerde İzmir’e sahip çıkanlar onlar. Gönlünü ortaya koyan arkadaşlarımızı mutlaka ödüllendireceğiz.” dedi.
‘DEVLETİN KAMUNUN PARÇASIYIZ’
CHP’li belediyelerin hizmetlerine yönelik yapılan engellemelerle ilgili konuşan Başkan Soyer, “Devlet içerisinde paralel yapı kurmak istiyorlar’ deniliyor. Aslında bizi kendi içinde görmemek paralelleştiriyor. Biz de devletiz ve ben de devlet memuruyum. Bizim yolumuzun kesişmesi gerekir. Ayrı ayrı çalışma yaparsak, patinaj yaparız. O zaman maskematiği kendi kendinize dağıtırsınız, ekmek yardımını kendi kendinize yaparsınız. Bu kadar küresel kriz varken; gücümüzü, enerjimizi, kaynaklarımızı, zamanımızı buluşturmamız lazım. O nedenle biz paralel olmamalıyız. Biz zaten devletin, kamunun parçasıyız. Ben, sayın valimiz, bakanımız da devlet memurudur. Hepimiz aynı şey için çalışıyoruz. Kimseye sitemim ya da küskünlüğüm yok. Her koşulda işimizi yapmaya devam ediyoruz. Gönül isterdi ki hep beraber çalışılsın .” açıklamasında bulundu
‘BİLGİ ALAMIYORUZ’
İzmir’deki vaka ve ölü sayılarına ilişkin kendilerine bir bilgi akışının olmadığını söyleyen Tunç Soyer, “Biz sokağa çıkma yasağını bile vatandaşla aynı anda televizyonlardan duyuyorsak burada ciddi bir kopukluk var demektir. Sokağa çıkma yasağının ertesi gün ekmek fabrikasındaki kapasiteyi iki katına çıkardık. 5 bin çalışanımız sahadaydı. Toplu ulaşımı yeniden planladık. Daha erken saatte öğrenseydik, hazırlığını daha iyi yapsaydık, vatandaşımıza iyi hizmet vermenin önü açılmış olurdu. İtirazımız bunaydı. Devletimizin bizi kendilerinin bir parçası olarak görmesi lazım. Onlarla birlikte çalışıyoruz. Yasak geldiğinde; mezarlık hizmetimiz, toplu taşıma, temizlik, sokak hayvanlarına yönelik hizmetiniz durmuyor. Bunlar sürdürüyoruz. Bu hizmetleri belediye personeliyle devam ettiriyoruz. Dolayısıyla bizim işin içinde olmamız gerekiyor. İl Pandemi Kurulu bir kez toplandı bir daha toplanmadı. Ya da toplandıysa da bizim haberimiz olmadı. Devlet adamlığı konusunda lafım yok. Ama mesele iyi insan olmakla alakalı değil, ketumiyetle ile ilgilidir. Devlet babalık yapıyorsa, bunun yeri zamanı şimdidir. Hep beraber hizmet üreteceğiz.” dedi.
‘YAYGINLAŞTIRMAK İSTİYORUZ’
Yurttaşların tıbbi maskeye ücretsiz erişimini kolaylaştırmak için metro istasyonlarına belediye tarafından yerleştirilen maskematik uygulamasının yaygınlaşacağını söyleyen Soyer, “10 istasyona bu sistemi kurduk. Önümüzdeki hafta da kuracağız. Arttırmak ve yaygınlaştırmak istiyoruz. Bu yöntemin iki tane efektif sonucu var. Biri kolay erişilebiliyor olması. Diğeri de hijyen güvenliğinin tam olması önemli. Talep de oldukça fazla. Sayıyı da arttıracağız. İtalya’dan da talep geldi. Üretici firmayla buluşturduk. Zannediyorum İtalya’ya satış yapılacak ve onlar da bu uygulamaya geçecekler.” şeklinde konuştu.
‘HER GÜN PAKET DESTEĞİ SAĞLANIYOR’
Halkın Bakkalı uygulamasının İzmirliler tarafından ilgiliyle karşılandığına da değinen Soyer, “Gücü olanın ihtiyacı olana destek olmak istemesi. İlçelerimizde de canla başla çalışılmaya devam ediliyor. 4 milyon nüfusluk şehirde 600 bin kişiye dokunduysak bu önemlidir. Bizim birbirimize ihtiyacımız olduğunu anlamamız lazım. Bu salgın hikayesi bittiğinde iftihar edeceğimiz bir şey olacaksa; bu yaptığımız dayanışma olacak. Halkın bakkalına müthiş bir paket desteği var. Vatandaşlarımız her gün mutlaka paket desteği sağlıyor. Üçüncü bir paket ekledik. İftar paketi oldu. İftar sofraları kurulamayacağı için buna çözüm olarak bir menü oluşturduk. Bugün itibariyle sayılara baktım 968 paket alınmış bile. Bizim hedefimiz 10 bindi ama bunu kısa sürede aşacak gibiyiz. Vatandaşımız bu paketten sipariş veriyor. 20 tane sipariş verdiyse, 40 kişi için iftar sofrası kurmuş oluyor. Büyükşehir belediyesi olarak kurye hizmeti yapıyoruz. Özetle şunu söylemek isterim, İzmir Düşünce Topluluğu’ndaki arkadaşlarımız Türkiye dışına da yaymaya başladılar. Almanya’dan yurtdışından Halkın Bakkalı ile ilgili süreci başlatmış oldular. Bu kampanya hem demokrasi kültürümüze hem de bir arada yaşama kültürümüze imkan sağlayacak bir girişim.” açıklamasında bulundu.
‘SAĞLIKLI GIDAYI ULAŞTIRIYORUZ’
Seyyar Pazar uygulamasının da yaygınlaştırılarak esnafa destek olunacağına vurgu yapan Tunç Soyer, “Hem pazarcılar odası esnafını mağdur etmiyoruz hem vatandaşımıza evinden çıkmadan sağlıklı ve temiz gıdayla buluşturuyoruz. Bir de fiyat kontrolünü yapıyoruz. Zabıta denetiminde temel gıda denetiminde sabit fiyat uygulaması yapıyoruz. Esnafa destek olmuş oluyoruz. Bunu da büyüteceğiz ve kararlıyız. El değmeden ihtiyaç sahibi vatandaşımıza ulaştıracağız.” ifadelerini kullandı.
‘ÜRETİMLE BAŞA ÇIKABİLİRİZ’
Salgın sürecinin sürekli devam etmeyeceğini ve salgın bittiğinde tarım zayıflamışsa asıl felaketin o zaman yaşanacağını söyleyen Soyer, “Üretim sürecinde kriz sonrasını öngörmemiz lazım. Bu salgın hep devam etmeyecek. Bittiğinde üretmeye ara verdiysek, tarımı zayıflattıysak asıl felaket o zaman başlamış olacak. Salgın öncesinde yüzde 20’lerde işsizlik sorunumuz vardı. Bu krizin daha da büyüdüğünü ve can yaktığını göreceğiz. Ancak üretimle başa çıkabiliriz. Tahribat ve hasarı bu şekilde azaltırız. Tarım her zamankinden daha da önemli. Mesela biz; erzak paketlerimize bakla koyduk. Çünkü bakla üreticisi hasat yapmak istiyor. Tüccar 1 ila 1.5 TL arasında fiyat veriyor. Üretici de toplamaya kalktığında daha da zarar edeceğim diyor. Bu noktada devreye girdik, makul bir fiyattan ürününü toplamasına imkan verdik. Böylece hem fiyatı regüle ettik, üreticiyi mağdur etmeyerek, tüketiciye ulaştırdık.” dedi
Başkan Soyer, Kemalpaşa ilçesinde başlayacak olan kiraz hasadıyla ilgili uygulanacak yeni modellerin de olduğunu belirterek, “Önümüzdeki hafta kiraz başlayacak. Kemalpaşa’da uygulayacağımız güzel modeller var. Biz Ege Bölgesi’nde tarımla ilgili çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Hem dikimde hem pazarlamada üreticiye sahip çıkacağız. Onların gözünün içerisine bakıyoruz. Aman vazgeçmesinler ve üretime devam etsinler.” diye konuştu.
‘COŞKUYLA KUTLAMAK İSTİYORUM’
Salgın sürecine denk gelen 1 Mayıs kutlamalarına dair de açıklama yapan Tunç Soyer, “ Koronavirüs salgını her şeyi etkiliyor. Gönlümüzde en iyi şekilde kutlamak var. Hizmet üreten emekçi kardeşlerimle ve işçi arkadaşlarımızla meydanlarda olmak istiyorum. Birlikte coşkuyla kutlamak istiyorum. 23 Nisan’da bu çözümü nasıl ürettiysek, yine üretiriz.” İfadelerini kullandı.
