Gizem TABAN/İZ GAZETE- Türkiye’de yaklaşık 6.5 milyon, İzmir’de ise yaklaşık 250 bin seyyar esnaf ve sokak emekçisini ilgilendiren ‘Sokak Emekçileri Güvencesizler Çalıştayı’ Kültürpark Gençlik Tiyatrosu’nda gerçekleşiyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yüksel Taşkın ve  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla gerçekleşen programda; Türk-İş İzmir Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, KESK İzmir Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, TMMOB İzmir Koordinasyon kurulu Temsilcisi Aykut Akdemir, Klaros Felsefe Akademisi Başkanı Prof.Dr. Kamuran Elbeyoğlu, Dr. Osman Sirkeci, İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, Yerel Yönetim Politikaları Geliştirme Derneği Başkanı Özer Doğan, Menderes Halk Meclisi temsilcisi Selim Coşkun ve Avukat Zeynep İlayda Karadağ da panelist olarak yer aldı. ‘Meslek Örgütleri Temsilcilerinin Gözünden Güvencesiz Emek’ ve ‘Ekonomik, Sosyal ve Hukuki Yönleriyle Güvencesiz Sokak Emeği’ konularının ele alınacağı çalıştayın yapıldığı salonda, ‘Sokaklar seninle gurur duyuyor’, ‘Sokakların umudu, İzmir’in gururu Tunç Soyer’ yazılı afişler de göze çarptı. Programda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sokak ekonomisinin öneminin altını çizerken seyyar esnafa ‘kooperatif’ önerisinde bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın ise partinin sosyal politikalarını anlattı. 

‘40 İLDE ÖRGÜTLENDİK’

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, “Biraz heyecanlıyız.  Sokaklarda ezilen, bilinen ama görülmeyen bizler bu kürsüde olunca heyecanlandık. Bir kez daha hepiniz hoş geldiniz. 2019 yılında CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Güvensizler Çalıştayı düzenlemişti. O gün bize rehber oldu. İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer, bizim için bir şanstı. Bizden bahsetti, arka sokaklardan… Arka sokaklar şu an burada… Biz ilk defa bu kürsülerde konuşuyoruz. Bu kadar siyasiyi, seyyar esnafı bir araya toplamak bizim için büyük bir şans, büyük bir gelişme… İzmir’de ilk örgütlenmeye başladığımızda, ‘Başaramazsınız, örgütleyemezsiniz’ dediler. Bugün 40 ilde örgütlendik. Demek ki biz bunu başaracağız. İnşallah bundan sonra da hızlı bir şekilde devam edeceğiz. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, ilk basın açıklamasında bize, ‘Asla ve asla hak verilmez, alınır, müthiş bir şekilde örgütlenmeniz lazım, örgütlenirseniz haklarınızı alırsınız, güçlendikçe sokaklara kendiniz gidin’ dedi. O yüzden bizim de sloganımız; sokaklardan meclislere…” diye konuştu.

‘ARTIK DEĞİŞME VAKTİ’

Sokak ekonomisinin önemine vurgu yapan Başkan Soyer, “Sokak kültürü meselesiyle ilgili bütün dünyada farklı bir şey var. Örneğin, Uzak Doğu’da hayat sokakta geçer. Tayland’da evlerde neredeyse mutfak yoktur, herkes sokak lezzetleriyle hayatlarını sürdürür. Batı’ya gittikçe bu kültür ne yazık ki kaybolur. Biz iki arada bir derededir. Bizim coğrafyamız Anadolu, sokak kültürüyle beraber vardır. Fakat ne yazıktır ki on yıllardır bu ülkeyi yönetenler bu durumu yok sayarak, adeta yok etmeye çalışarak yok saymışlardır. Artık bu meselenin değiştirmesi gereken bir noktadayız. Sokak emekçilerimiz kayıt dışı kalmak için bu işi yapmıyor değiller. Aslında onlar kayıt altına alınmak istiyorlar. Korkmadan, kaçıp kovalamadan uzak, alın terleriyle emeklerinin karşılığını almak istiyorlar. Ancak devlet sadece sopa gösteriyor, çare üretmiyor. Dolayısıyla artık bunun değişme vakti geldi. Biz, yerelde yapacaklarımız ve yaptıklarımızla Türkiye’deki bu bakış açısını değiştirecek ve bu güvencesiz insanların güvenceye kavuşmasını sağlayacak çareler üreteceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın. Bunu yapacağız. Çünkü irademiz bundan yana ve bilim bize yol gösteriyor. Biz de bunun çaresini üretecek noktadayız.  Her şeyi bir tarafa bırakın, vicdanımız var. Eğer vicdanınız yoksa bu meseleleri umursamazsınız ama vicdanınız varsa çare üretmeye çalışırsınız. Biz çare üreteceğiz. Bu kadar netiz” açıklamalarında bulundu. 

‘KOOPERATİF KURUN’

İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin’e seslenen Başkan Soyer, “Salonlara sığmayacak büyüklükte toplantılar yapmak mümkün, bu ilki… Sizi kürsüde görmek bizim için de heyecan verici, bunun devamı gelecek. Hiçbir iyilik cezasız kalmaz, siz bu işi büyütmek mecburiyetindesiniz. Sizden şunu rica ediyorum; mutlaka derneği büyütecek ve kooperatif kuracaksınız. Kooperatif neden önemli? Rahmetli Bülent Ecevit’in önemli bir tespiti var; halkı üretim öznesi haline getirerek ekonomik girişimci yapmak. Biz tarımda bunu yapıyoruz; kooperatifler üzerinden süt alıyor, hayvan yemi dağıtıyoruz. Alım garantisi, satış garantisi veriyoruz. Kooperatif meselesini büyüttük, mesela ulaşıma taşıdık. Herkes kazanıyor. Çareyi ve çözümü kooperatifte bulduk. Aynı şeyi kentsel dönüşümde de yapıyoruz. Depremin ikinci yıl dönümünde evlerini kaybedenleri ev sahibi yapıyoruz. Şunun altını çizmek istiyorum; eğer kooperatif kurar, sadece dernek statüsünde kalmazsanız geleceğinizle ilgili önemli bir adım atmış olursunuz. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Mutlaka kooperatif çatısı altında örgütlenin. Bu size geleceğinizle ilgili de önemli bir hareket imkanı verecek” diye konuştu.

‘YOL SEÇİMDEN GEÇİYOR’

Çözüm için seçimi işaret eden Başkan Soyer, “Biz yerelde daha fazla çözüm üretmeye, burada yaşayan, sokakta güvencesiz olan arkadaşlarımızın derdine derman olmayı sürdüreceğiz. Ama şunu unutmayın yerel yönetimlerin gücü bir yere kadardır. Bu meselenin asıl çözümü seçimdir. Çözüm; bu iktidarın değişmesiyle, yeni bir iktidarın gelmesiyle ve o iktidarın; halktan, vicdandan, emekten yana bir iktidar olmasıyla olacak. Bu şaşı bakış açısı değişecek, değiştirmek de sizin elinizde. CHP gerçekten uzun zamandır emek veriyor, sahada çalışma yapıyor. Bizim yerelde yaptığımız çalışmalar partinin merkezinde de daha global bir çatı altında yürüyor. Ancak bu işin yolu seçimden geçiyor, bunu da aklınızdan çıkarmayın. Değiştirmek lazım ki yeni bir sayfa açılsın, artık şaşı bakmayan, vicdanı olan bir iktidar kurulsun bu memlekette…” ifadelerini kullandı.

‘BİZİM TERCİHİMİZ AÇIK’

CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, ise partinin sosyal politikalarına değinirken Türkiye’deki kayıt dışı ve güvencesiz çalışma konusunda tabloyu da özetledi. CHP’li Taşkın, şunları söyledi: “Sorunlar var, o sorunlarla ilgili çözüm önerileri var. Sıra, helva yapmaya geldi. Yakın zamanda öğrendiklerimizi hayata geçirmek için 6 ila 7 ayımız kaldı. Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Üretim, güvenceli istihdam ve dönüşüm. Başkanımız bunu çok iyi ruhuna sindirmiş. Türkiye’de üç kişi istihdam ediliyorsa biri kayıt dışı. Kayıt dışı olmayı seçmiyor elbette ama onun belki de hiçbir emeklilik hakkı olmayacak. O yüzden durum vahim… Anayasa’da ‘Çalışmak herkesin hakkı ve ödevidir’ der. Devlet size kayıtlı bir iş bulamıyorsa gelip tezgahınızı başınıza yıkamaz. Anayasa’da yine ‘Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir’ diyor. Bizim yoksullukla mücadele politikalarımız hayli gelişkin. Sokağın hayatiyetinin donduğu ürkütücü salgını hatırlayın, en büyük zararı sokaktaki emekçiler çekti. Elimizden geldiğince destek olmaya çalıştık. Pandemiden çıktık ama sorunların çözümü için örgütlü mücadeleye ihtiyacımız var. Türkiye’nin yüzde 28 ila 30’u sosyal yardımlarla yaşıyor, üretimden kopuk. Bunu mu tercih edersiniz yoksa hayatın içinde çalışıyor ama güvencesiz olmayı mı? İkincisini tercih edersiniz ama güvencesi de olsun. Romanların mesleği var aslında ama güvencesizler. Hiç çalışmasın oturduğu yerde yardım edelim mi yoksa çalışsın biz ona güvence sağlayalım. Hangisini tercih ederseniz, ikincisi. Siyaset bir tercih meselesidir, bizim tercihimiz açık. İnsanlar üretimin paydaşı olsun, ayakta kalsın ancak güvencesi de olsun.”

‘SOKAK HAYATTIR’

CHP’li Taşkın, konuşmasını şöyle sürdürdü. “Bu ülkenin kaynağı var, bu ülke fakir değil. Ancak tercihler hep azınlık için kullanıyorlar. Türkiye’de 9 milyon insanın sigortasını devlet ödüyor, bu da 9 milyon insanın sosyal güvencesi olmadığı anlamına geliyor. Ayrıca Türkiye’de 17 milyon ev kadını var, sadece 5 milyon kadın doğru düzgün istihdam ediliyor. Çok kuvvetli sosyal hizmetler devrimi yapıp bakım emeğini değerlendireceğiz ki evde oturan kadınlar ev işleriyle meşgul olduğu için istihdama kavuşsun. Bizim politikalarımız entegre. Sokak hayattır… Çin’de milyonlarla oynayan o insanlar sokaklardan çıktı. Sokak, bir istihdam alanıdır. Sorunların çözümü belli, kesinlikle bir güvence sistemi kuracağız. Sizi sosyal güvence sistemi almak isteyenler ekmeğinizi elinizden almak isteyenler değildir. İzmir Büyükşehir Başkanımız Tunç Soyer’in bizzat burada olması da her şeyi anlatıyor. İkisini bir arada yürütmek sizin kazanmanızı da sağlar.”

‘UZAK OLMAMALIYIZ’

Oturumda konuşan Türk-İş İzmir Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, “Neden birbirimize uzağız, biz aynı dili konuşuyoruz. Yarın ben de bir seyyar satıcı olabilirim. Onun için biz birbirimizden uzak olmamalıyız. Sizlerin derneğinizi ziyaret ettim, o fotoğraflara bakınca içim cız etti. Bugün onurlu bir çalışma hayatının içerisinde mücadele ediyorsunuz. Sokakların ağabeyi sizsiniz. Sokaklarda sizleri tanıdıkça kendimizi güvende hissediyoruz. Biz emek cephesi olarak ayırt etmiyoruz. Mücadele ederken, ilk önce asgari ücretlilerle mücadele ediyoruz, ilk önce güvenlikle mücadele ediyoruz, ilk önce kolluk kuvvetleriyle mücadele ediyoruz, hukukla mücadele ediyoruz. Önümüzde bir sürü engel var. Sizlerin güvencesi ile ilgili bugün belediyeler kısmına geldiğimizde; Valilik’ten bir genelge çıkmış, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin çöplerin kontrol mekanizması onların elinde oldukça sizlere daha hızlı bir şekilde sahiplenmesi gerektiğini düşünüyorum. Maşallah bugün memleket Birleşmiş Milletleri geçti. Eline bir araba alan, bir sepet alan yola çıkıyor ama kim olduğunu bilmiyoruz. Ama geri dönüşümde çalışan kardeşlerimizi tanıyoruz. Tanımadıklarımız da var. Geri dönüşümcülerin de bilmediği, sağlıksız, güvensiz evlerin arka bahçelerinde, evlerin altında depolar oluşuyor. Bunlar çok tehlikeli… İzmir’de en büyük sıkıntı uyuşturucu… Bu artık işletmelere bile yansımaya başladı. Bu çalıştay bir başlangıç… İnşallah bu konuyu belli bir yere taşıyacaktır. Belediyelerin bilhassa sizlerle koordineli çalışıp sizlere güvence sağlaması gerekiyor. Yani her sokağı karış karış denetleyip sizlere güvence vermeli… Benim en büyük önerim bu olacak. Esnafla çarpışıyorsunuz, esnafın önünde gidip bir şey satmıyorsunuz, o konuda da sizlere haksızlıklar yapıldığını düşünüyorum. Ben çalıştayın çok önemli olduğunu, çok değer kattığını düşünüyorum. Türkiye işçi sınıfının baba ocağı Türk-İş’tir. Kapılarımız herkese açıktır” açıklamalarında bulundu. 

‘KİMSE YER GÖSTEREMEZ’

KESK İzmir Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, “Bu çalıştayda seyyar satıcılar ve sokak kültürünün de bir parçası olan alanlardan bahsediyoruz. Bir yandan yok sayılan bir yandan da var olduğu için yok edilmeye çalışılanlardan bahsediyoruz. Bu insanlar güvencesiz, sigortasız ve kayıt dışı ekonomi altında görülse de aslında kayıtlı alanda da bir şekilde vergilendirilen kişiler. Vergi yükümlükleri başkası tarafından çekiliyor. Türkiye ekonomisinin büyük kısmı küçük ve orta işletmelerden oluşuyor. Bu anlamda seyyar dediğimiz çok farklı iş kolları ve birbiriyle çatışan yerleri de var. Pandemi sürecinde ve ondan önce ekonomik krizin yönetilmesi ve büyük sermayenin daha çok kar etmesi hatta ‘güvenceli’ olarak görünen emekçilerin işsizlik ve güvencesizlikle tehdit edildiği bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla ‘güvenceli’ hakların azaltılmasıyla güvencesiz alanın artmasına yol açıyor. Gerek sokak gerek kamu emekçisi olalım bu faturayı hepimiz ödüyoruz. Ancak biz bu ülkenin üretenleriyiz yani gerçek sahipleriyiz. Kamusal alanların kimin olduğu tartışması hala sürüyor. Kamusal alan bizimdir, emekçilerindir. Bu ülkenin yurttaşıysak, değerlerini yaratanlarıysak bu ülkede kimse bize yer gösteremez. Bu iktidar bize ‘Hayır, siz sahip değilsiniz’ diyor. Biz bunu kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘EN ÇOK EZİLEN BİZİZ’

İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, “Biz sokaklarda insanlarla her gün iç içeyiz. Biz bu ülkede varız, gerçeğiz. Gerçek olmak için de bu çalıştaylara ve siyasi partilerin gündemine girmemiz yani bizim örgütlenmemiz gerekiyordu. Bundan önceki hayatımız hep örgütsüz, düzensizdi. Ne bir siyasi partinin programında vardık ne de yerel yönetimlerin… 2019 yılında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu çalıştay yaptı. Baktık herkes bizden bahsediyor. Araştırdık, aslında haklarımız var ama bu haklar bize verilmemiş. 2019’da örgütlenmeye başladık, dünya değişti. Örgütlenmeye başladığımızda İzmir’deki siyasi partiler ‘Siz örgütlenemezsiniz’ dediler. Biz inatla bu alanda var olduğumuzu ispatlamak için örgütlenmemiz gerekiyordu. Şimdi bütün siyasi partilerin programına girdik. Güvencesizlerden bahsederken kendimizden bahsediyoruz. İnsanlar seyyar satıcıyı güvencesiz, umutsuz olarak görüyor ama dar gelirlinin yanında olan ekonomik olarak herkese destek veren insanlarız biz… Ülke ekonomisine ciddi katkı sunuyoruz, her alanda varız ama en çok ezilenler bizdik. Örgütlenmeden asla hak verilmezdi, biz bunu başardık” diye konuştu.

VEKİLLERE MESAJ

“Biz siyasetçi değildik ama siyasetçilerden daha fazla halkla iç içeydik” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Laçin, şöyle konuştu: “İnsanlara kaç tane milletvekili olduğunu sorduğumuzda bilmiyorlardı. Vekillerimizle sohbet edip sokaklarda sorunlarımız var, bunları nasıl meclise taşıyabilirsiniz diye sorduğumuzda ‘Bundan sonra sizin için bir şeyler yapılabilir dediler. Aramızda çok donanımlı arkadaşlarımız var, üniversiteyi bitirmiş… Hala daha atanmıyor, iş bulamıyor. Biz de ondan sonra şunu sorduk, Neden siz biz olmayalım? Diğer esnafın, odaları, bankalarda kredileri, teşvikleri vardı. Ancak 6,5 milyon güvencesizdi. Vekillerimizle sohbet ettiğimizde bunun da farkına vardık. Türkiye’de iletişim kurmadığım hiçbir vekil kalmadı, ‘Bize destek verin biz sizi var edelim’ diyorlar. Biz daha önce de vardık. 100 yıllık tarihte şimdiye kadar ne yoktu da şimdi siz değiştiniz? Vekillerimiz ‘Ben sokakta mısır sattım, gömlek sattım’ diyor ama sokaklara bakanı hiç görmedim. O yüzden biz ‘Sokaklardan Meclise’ diyoruz. 6,5 milyonun artık hak ettiği yeri bulmalarını istiyoruz.”

‘AYRILMAZ PARÇASIYIZ’

Ege Geri Dönüşüm Kooperatif Başkanı Erhan Laçin de şunları söyledi: “Sokak emekçileri satır aralarında bile olsa medyada görülmeye başladı. Bizim de bu kentte ekmeğimizin peşinde koşturduğumuzun farkına varıldı. Meclis koridorlarını komşu kapısı yaptık, büyük ilgi ve saygıyla karşılandık. Bir zamanlar bize sokakta haşere gibi bakılıyordu artık insanlığımızı hisseder hale geldik.  Atık toplayan, geri dönüşüm sektöründe çalışan işçi ve emekçi kardeşlerimizin yaşantısını güvence haline geldik. Büyükşehir’in bize adeta baba şefkati ile yaklaşması da en büyük destekçilerimizden biri. On binlerce atığı geri dönüştürüyor, doğanın korunmasına katkı sağlıyoruz. Emeğimiz, alın terimiz ve onurumuzla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İzmir’de her gün karıncalar gibi kenti temizliyoruz. Atıklar katma değere dönüştürülüyor, bu emeğimizin karşılığını da görmek istiyoruz. Biz de sizlerle birlikte İzmir’in ayrılmaz bir parçasıyız.”

Editör: Haber Merkezi