İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilk olarak Tugay Can’ın 90 dakika aktarma sisteminin değiştirilmesi ile ilgili sorusunu yanıtladı. Soyer, “90 dakika meselesi sonsuza kadar sürdürebileceğiniz bir şey değil. Türkiye’de başka örneği yok. Biz bunu çok küçük bir müdahale ile 120 dakikaya çıkardık. 1. aktarmada 50 kuruş kondu. 90 dakikadaki felsefeyi aslında devam ettiriyoruz. Türkiye’deki en ucuz toplu ulaşım sistemlerinden biri sürdürmeye devam ediyoruz. Bu neden böyle? Türkiye’de doların artışına enflasyona baktığınız zaman bunlarda bile hayatın nasıl pahalılandığını görüyorsunuz. Dolayısıyla bu zammı yapmamak milletin parasını vermiyoruz demek, biz aynı kalite devam etsin diye bu artışı yapıyoruz. Bunu yapmazsak birçok hizmetten vazgeçmemiz lazım. Burda asıl sorulması gereken sorular bize değil hükümet yetkililerinedir” dedi.
Soyer, “Biz kamu hizmeti yapıyoruz, lüks bir tüketim için mazot almıyoruz ama biz yüzde 18, yatı olan yüzde 1 vergi ödüyor. Biz ‘Bunu yüzde 1’e indirin’ dedik. Defalarca yazdık. Sadece bu yapılsa biz o 50 kuruş zammı yapmazdık. Daha fazlası İzmir’e kalmış olurdu. Sadece 6 ayın toplu ulaşım rakamlarındaki eksik kaldığımız hasılat 225 milyon lira. Bu kimin parası sizin bizim paramız. Burada büyük bir zarar var Bu hepimizin zararı” ifadelerini kullandı. Onun dışında sağlık çalışanları için yapılan indirimin yıl sonuna kadar uzatıldığını hatırlattı.
‘İZMİRLİYİ MÜŞTERİ OLARAK GÖRMÜYORUZ’
3 Eylül günü İzmir Enternasyonel Fuarı’nın açılmasının pandemi sürecinde nasıl olacağı sorusuna Soyer, “Fuarın bir bölümünü sanala taşıyarak gerçekleştireceğiz. Bir takım oturumlar planlandı sanal, iş günleri o şekilde olacak. Kısacası eskiye göre sönük geçecek ama biz ithalat ihracaat açısından hedefimize ulaşacağımızı düşünüyoruz. Çok içimize sinmese de güzel olacağını düşünüyorum. Fuara giriş ücretini enflasyon açısından düzenlemek zorundayız. Ne kadar sönük geçerse geçsin ciddi maliyetler var. İzmirliyi asla müşteri olmak görmüyoruz. Biz İzmirlinin ne kadar menfaatini koruyabiliriz onun derdiyiz. Gördükleri her rakam emin olsunlar ki en minimum rakamdır” ifadelerini kullandı.
MECLİSİ DEĞERLENDİRDİ
Son yapılan Büyükşehir Meclisinde yaşanan gerginliğin ardından ‘Bazılarına demokrasi bol geliyor’ diye konuşan Soyer, tepki çeken bu sözlerini, “Birçok kentimizde meclis kararı almasının ne kadar zor olduğunu biliyoruz ancak bizim meclisimiz genelde sıkıntısız geçiyor. Ortak karar çıksın istiyoruz. Gerçekten böyle oldu bugüne kadar. Son toplantıda süreyle ilgili bir sıkıntı oldu. Sürenin 3 dakika ile sınırlı olmasını onlar teklif etmişti, ben dedim 5 dakika olsun diye arkadaşın süresi doldu hatırlatınca, çok büyük alınganlık gösterip salonu terk ettiler. Aslında tüzükte çok net yazıyor, başkanın görevi nedir, süre nasıl olur.Biz bugüne kadar tüzüğü uygulamadık. Yoksa böyle olmazdı. Ben yetkimi hatırlattım sadece buna tepki gösterilmesi kabul edilebilir bir şey değil” diye konuştu.
Panmedi dönemi kapsamında Valilikten esnek çalışma saatleri talepleri olduklarını hatırlatan Soyer, “Bu konuda Sayın Valimizden bir dönüş bekliyoruz. Biz bir yandan biliyoruz kriz tırmanıyor, rakamlar çok önemli değil. Asıl önemlisi bu tırmanışta nasıl bir tehlike bizi bekliyor onu görmek. Vatandaşımızın en az zarar görmesini sağlayacak şekilde örgütleniyoruz. İzmirlilerin içi rahat etsin, biz yanınızda olacağız” dedi.
‘AYRI DÜŞÜNÜLEMEZ’
Rıfat Nalbantoğlu’nun parti meclisine girmesi üzerine Soyer’in kullandığı ‘vefa borcu’ ifadelerini Tugay Can’ın hatırlatması üzerine Soyer, “Liyakat ve vefa birbirinden ayrı değildir. İkisi bir aradaysa olur. Kurultayın ardından dengelerin değişip değişmediği hiç umrumda değil, ben belediye başkanıyım. Dünayada siyaset kutuplaşma üzerine şekillenmeye başladı. Kutuplaşma bir tuzak ve çok tehlikeli. Hele ki bir belediye başkanı bu tuzağa düşerse. Aksi takdirde adil hizmet üretmek mümkün değil. Belediye Başkanı adil olmak zorundadır. Bu kutuplaşma meselesi çağımızın büyük bir hastalığıdır. Ben bu yaşam biçimini reddediyorum, bizim birbiimizden öğrenecek çok şeyimiz var. Bu pandemi süreci gösterdi biz birbirimize muhtacız. Ben bu tuzaklara düşmemeye gayret edeceğim. Ben İzmirlilere adil bir biçimde hizmet etmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.
