İzmir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Tunç Soyer, İz Dergi’nin yeni sayısına özel; 2020 yılında okuyup etkilendiği kitaptan en çok yorulduğu ve mutlu olduğu olaya, devam etmesinden en memnun olduğu projeden ertelenmesine en çok üzüldüğü projeye kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.


İZ DERGİ'Yİ PDF FORMATINDA OKUMAK İÇİN LÜTFEN AŞAĞIDAKİ LİNKE TIKLAYINIZ

izdergi-ocak2021-yuksek-mb.pdf



2020'de ertelemek zorunda kaldığınız kişisel bir planınız var mıydı?

Hayır yoktu. Artık kişisel bir plan yapmıyorum. Tüm motivasyonumuz, İzmir’in sorunlarıyla başa çıkmaya ve krizler sonrasında da hayalini kurduğumuz şehri yaratmaya dair. Bundan da hiç şikâyetçi değilim.

SOYER’DEN KİTAP ÖNERİSİ

2020'de okuyup etkilendiğiniz ve önereceğiniz kitap ya da kitaplar var mı?

Evet, bir tanesi Stefan Zweig’ın ‘İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar’ kitabı. Bundan çok etkilendim. Çünkü insanlık tarihinin önemli dönüm noktalarından seçmeler, bunların arkasındaki insanların iradelerini, kararlılıklarını ve yaşadıkları talihsizlikleri ama sonunda ortaya koydukları başarıları anlatıyor. İnsanlık tarihinin değişmesine yol açan kilometre taşı olayları çok iyi anlatıyor. Çok etkileyici bir kitaptı.

İkincisi de Amin Maalouf’un ‘Uygarlıkların Batışı’ adlı son kitabı. Bu da Doğu Akdeniz’in nasıl bir güç kaybı yaşadığını ve medeniyetlere öncülük edebilecek bir noktadan nasıl gerilediğini anlatan çok önemli bir kitap. Bir tür otobiyografi aslında. Amin Maalouf’un kendi yaşadıkları üzerinden ortaya koyduğu ama önemli bir hafıza tazelemesi. Ortadoğu coğrafyası ile ilgili yakın dönem tarihini anlatan çok kıymetli bir kitap.

‘SIĞ VE SEVİYESİZ SALDIRILARA ÜZÜLDÜM’

2020'de sizi en çok yoran şey ne oldu?

Hem dünya hem ülkemiz hem kentimiz çok sıkıntılı bir yılı geride bırakıyor. Pandemi ve ardından gelen depremde dayanışma ile ortaya çıkan başarı hepimizindi. Destansı bir dayanışmayla pandemi ve deprem felaketlerinin büyük tahribatını hızla giderirken yaraları sarıp, acıları paylaşırken, hala sığ siyasi amaçlarla yapılan seviyesiz saldırılara yorulup üzüldüğümü söyleyebilirim. Ama bunlar başarı yolumuzda asla engel olmadı, bundan sonra da olmayacak.

‘ANADOLU KÜLTÜRÜ ÇELİK GİBİ SAĞLAM’

2020'de sizi en çok heyecanlandıran/umutlandıran şey ya da şeyler ne oldu?

Elbette bu dayanışma seferliği oldu. Keşke bizi birleştiren şey sadece acılar olmasa. Ama yaşayarak bir kez daha tecrübe ettik ki bizi bir arada tutan Anadolu’nun o kadim kültürü hâlâ çelik gibi sağlam.

‘PANDEMİYE RAĞMEN PROJELERE DEVAM’

2020'de tamamlanmasından ya da ilerlemesinden memnun olduğunuz Büyükşehir projeleri neler?

En başta Narlıdere Metrosu’nu söyleyebilirim. Çünkü pandemiye ve depreme rağmen hiç duraksamadan, takvim hiç şaşmadan, bütçesi hiç şaşmadan yoluna devam etti. Bütün bu süreçte 10 bin metrenin üzerinde yani 10 kilometre tünel kazıldı. Öngörüldüğü tarihte bitecek. Sürecin devamı için gereken 125 milyon avroluk finansman yaratılarak süreç devam etti. Bunun dışında Opera binamızın inşaatının devam ediyor olması ve Buca Metrosu için oluşturduğumuz 490 milyon avroluk konsorsiyum beni memnun eden projelerimiz oldu.

‘2021’DE TELAFİ EDECEĞİZ’

2020'de ertelenmesine en çok üzüldüğünüz proje ya da etkinlikler neler?

Masal Evleri projemizin İzmir’in dört bir yanına dağılması konusundaki hızımızın pandemi engeliyle kesilmesinden üzüntülüyüm. Yani istediğimiz sayıda Masal Evi’ni hayata geçiremedik. Çocuklarımız ve gençlerimiz için istediğimiz sayıda spor alanı yaratamadık. 2021’de bunları telafi edeceğimize inanıyorum.

Yeniden normale döndüğümüzde yapmayı en çok özlediğiniz şey ya da şeyler neler?

Çok daha fazla vatandaşımızla beraber olmak, esnafımızla, üreticimizle daha sık buluşmak. Arka mahallelerdeki vatandaşlarımızla daha çok beraber olmak, daha çok vakit geçirmek, onların derdini dinlemek ve yerinde çözüm üretmeye çalışmak.

‘İZMİR’E AŞIK, İZMİR İLE ŞANSLIYIM’

Bir konuşmanızı Mevlana'nın “Bizi bilen bilir, bilmeyen kendi gibi bilir” sözü ile tamamladınız ve bu konuşma çok yankı uyandırdı. Sizi bilmeyen ama bilmek isteyenler varsa, kendinizi birkaç cümle ile nasıl tanıtırsınız?

Bu memlekete aşık, İzmir’e aşık ve onu değiştirme-dönüştürme gücü verilmiş şanslı bir insan olarak tarif edebilirim. En önemli meziyetimin empati, ortak aklı hakim kılmaya çalışmak olduğunu düşünüyorum. Demokrasinin doğduğu yer, hatta ‘kalesi’ olan bu kenti bu özellikleriyle geleceğe taşımak, hem refahı büyütmek hem de refahın adil paylaşımını sağlamak için canla, başla, aşkla çalışan bir insan olarak tanımlayabilirim.

‘İZMİRLİLERE GÜVENİYORUM’

Bir yılı daha geride bırakırken, önce 2020, sonra Cumhuriyet'in 100’üncü yılını kutlayacağımız 2023 için mesajınız ne olurdu? Nasıl bir yeni yıl, nasıl bir ikinci yüzyıl hayal ediyorsunuz?

Çok daha fazla umut taşıyarak giriyorum 2021’e. Bu umutların gerçekleşeceği bir yıl ve Cumhuriyetin demokrasiyle daha güçlü bir biçimde taçlandıracağı bir yeni yüzyıl hayal ediyorum. Bunun için de bütün İzmirlilere çok güveniyorum. İzmirlilerle beraber bu yolculuğu sürdürmekten büyük gurur ve mutluluk duyuyorum.