İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Buca Cezaevi Planlaması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

"BİZ YEŞİL ALAN İSTİYORUZ, ONLAR KONUT, LOJMAN İSTİYOR"

Sözcü Gazetesi’nden Ruhat Mengi’nin sorularını yanıtlayan Başkan Soyer, "Türkiye'nin en güzel sahilleri, yeşil alanları tümüyle yok ediliyor, hatta dokunulmaması gereken, sit alanı olan yerler de iktidara yakın müteahhitlere veriliyor. Siz İzmir çevresinde bunu önleyebiliyor musunuz?" sorusuna "Bu tür girişimler olur, İzmir'in Büyükşehir Meclisi'nde de, ilçe meclisinde de hep duvara toslar ama Çevre Bakanlığı'yla İzmir'in iradesini bir kenara itip kendilerini hakim kılabiliyorlar. En son örnek Buca Cezaevi alanı. Buca Cezaevi yıkıldı ve orası yeşil alan olsun istiyoruz, onlar da ticaret, konut, lojman yapmak istiyorlar" yanıtını verdi.

"GEREKİRSE İŞ MAKİNELERİNİN ÖNÜNDE DURACAĞIZ!"

Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

Burada da güçlü bir direniş sergileyeceğiz, çünkü yine bizi by-pass ederek bir plan geçirmeye kalktılar Bakanlıktan. Buna direnç göstereceğiz, sivil toplum kuruluşlarını, dernekleri, vakıfları organize ederek o inşaatları yaptırmamak için elimizden ne geliyorsa yapacağız, gerekirse iş makinalarının önünde duracağız. Bu dipsiz bir kuyu, rantı tatmin edemezsiniz, onu doyurmak mümkün değil, o yüzden de çok ilkesiz, kuralsız, her şeyi tahrip edebilecek kadar gözü kara gidiyorlar, o yüzden çok sağlam durmak, izin vermemek gerekiyor.

'İZMİRLİ GEREKEN YERDE İZMİRLİLİĞİNİ GÖSTERİR'

 "İzmirliler kendilerine “gavur” denilmesinden çok rahatsız olur, kendisine nasihat verilmesinden çok rahatsız olur, İzmirliler farklılıklarıyla bir arada yaşayabilen ve bunu bir zenginlik olarak gören kentlilerdir ve daima bu demokrasi kültürü bu nedenle Anadolu'ya öncülük etmiştir" ifadelerini kullanan Soyer, "İzmir'in ilklerini sıralasam inanamazsınız, Anadolu'daki ilklerin şehri İzmir'dir; ilk hastaneden ilk futbol takımına, ilk matbaadan ilk konsolosa kadar onlarca ilki var, neden, çünkü farklılıkların bir arada olmasını bir zenginlik olarak yaşamış ve o farklılıklar zenginliğine zenginlik katmış. Bugün de bir Cumhuriyet kalesi, bir demokrasi kalesi olarak kendini gösteriyor, buna sahip çıkmak istiyor İzmirli ve buna karşı gördüğü en ufak bir tehdide karşı elinden ne geliyorsa yapıyor. Biliyorsunuz geçenlerde Brezilya'dan nükleer atık ve çeşitli kimyasal atıklar taşıyan bir uçak gemisi geliyordu, İzmirlilerin ortak mücadelesiyle geri göndermek zorunda kaldılar, oysa Bakanlık “Getireceğiz o gemiyi” diye açıklama yapmıştı. İzmirli gereken yerde İzmirliliğini gösterir, 9 Eylül'de de İzmir bunu gösterdi" açıklamasında bulundu.

RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Editör: Haber Merkezi