İZ GAZETE-  İz Tv’de yayınlanan İkinci Kuşak programında Yunus Bekir Yurdakul'un canlı yayın konuğu olan CHP 26. Dönem İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, babası Metin Altıok'u anlattı. Altıok, şanslı bir çocuk olduğunu ve mücadele ruhunun çocukluktan itibaren geldiğini söyledi

Gölgesiz Yıldız Dolu kitabının yazım sürecine dair de açıklamalarda bulunan Altıok, “Kurgusal olarak tasarlarken, sadece öykü olarak yazmak istemedim. İlk bölümünde yaşamına tanıklık eden kişiler Metin Altıok’u anlattılar. Kronolojik sıralamayla oluşturuldu. Diğer bölümde sanata olan bakışını aldık. En sonunda da oldukça Sivas Katliamı ve sonrasını alarak anlattık. İkinci baskı da ekte yapıldı” dedi

Fazıl Say’ın babasının şiirleri üzerinden Metin Altıok Oratoryosunda ortaya koyduğu eserlerini değerlendiren Altıok, “Fazıl, hayattaki en eski arkadaşımdır. Metin Altıok çocuk Fazıl’ın yaşamında da çok etkiliydi. Fazıl, erken yaştan itibaren babamın şiirleriyle karşılaşarak, bu durumu içselleştirmiştir. Metin Altıok oratoryosu Fazıl’ın ikinci oratoryosudur. Fazıl, hem kendi kişisel üzüntüsünü hem de sanatçı sorumluluğuyla yaşanılan acıyı kitlelere eriştirmek amacıyla dayanışma duygusuna katkısı oldu” dedi

‘KENDİ İÇ DÜNYASIYLA BAKIYORDU’

Babası Metin Altıok ile çocukken yaşadığı en belirgin anısını anlatan Altıok, “Anıların birbirinden ayrı ağırlıklarıyla değil de, hayata bütün yaşadıklarımın duygusuyla tutunuyorum. Önemli olan çocuk olarak hepsinin bir araya geldiğinde ne hissederek var olduğunuzdur. Anne ve babam beni birey olarak hayatlarına aldıkları ve farklı ilişkiler kurduğu bir çocuktum. 3 yaşındayken de babamın arkadaşıydım. Bu duygu sizi çok iyi hissettiriyor. Bir gün babam masal kitabı hediye etmişti. Hepsini okumuştu ve içerisinde geçen resimleri tekrardan birlikte resimlemiştik. Karşılıklı iletişimi sağlamak çok kıymetliydi. Herkese kendi babası başkadır. Aslında bu farkı en çok bugün anlıyorum. 24 saati duygu yoğunluğuyla yaşayan bir insandı. Hayata bakışı bir sanattı. Baktığı yere kendi iç dünyasıyla bakıyordu” dedi

Altıok, babasının yazdığı küçük oyunlarının da olduğunu, ölümünden geriye kalan düz yazılarını bir araya topladıklarını söyledi.

‘ANKARA SANATIN KALBİYDİ’

Babası Metin Altıok’un kentlerle olan ilişkisinde Ankara’nın babasının yaşamında önemli yer tuttuğunu söyleyen Altıok, “ Her bir şehir yaşamında ayrı bir yer tutuyor. Ankara ile ilk tanışması üniversite yıllarında oluyor. O dönemin Ankarası başkaydı ve sanatın kalbiydi. Ankara en az İzmir kadar önemli yer tutuyordu. Bingöl için ‘ikinci üniversite oldu’ derdi. Mağdur edilen Kürt halkının yanında bildiklerini yaşayarak deneyimlediği bir dönemi burada geçiriyor. Dolayısıyla Bingöl onun için farklıdır “ dedi

Babası Metin Altıok’un genç yaşta hunharca katledildiğini söyleyen Altıok, “52 yaşına gelene kadar ustalıkla yazmış kişinin, asıl ustalık çağı olan bir dönemde katledilmesi acı verici. Onunla yarım kalan baba kız ilişkimiz içinde onun yazdıklarını okuyacaklarımız içinde her şey çok yarım kalmış durumda” dedi.