CHP Genel Sekreteri, İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, güneşli havada çimlerin üzerine oturarak güzel havanın tadını çıkaran gençlerle sohbet etti. Kampanyalarını anlatan Sındır, gençlerden 'hayır' oyu vermelerini istedi. Sındır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun jübile yapmasını istemesini değerlendirerek, şöyle konuştu: 

"Sayın Cumhurbaşkanı tek adam rejiminin antrenmanını yapıyor. Şimdiden ana muhalefetin yönetimine dahi dil uzatarak nasıl yönetilmesi gerektiğine dair yorumlar yaparak tek adam rejiminin Türkiye'de ne boyutlara varacağının sinyallerini veriyor. İşte biz de tek adama bunun için karşıyız. Cumhurbaşkanı, anayasadaki yemin metninde namus, şeref üzerine yemin etmiş ülkenin en üst makamındaki kişidir. Yeminine sadık kalmasını beklemek anayasal hakkımızdır. Sadece cumhurbaşkanı değil, bütün baş danışmanları da hepimizin vergileriyle geçimlerini sağlıyor. Baş danışmanlar da dahil olmak üzere maaş alan her kim olursa olsun tarafsız olması gerekir. Ama bu şahsiyetlerin taraf tutuyor olmaları anayasal sorun olarak karşımızda."

Tarafsızlık konusunda baş danışmanlar için savcıları da göreve çağıran Sındır, "Devletin imkanlarıyla Cumhurbaşkanından, Başbakana, bakanlara devletin bütün bürokrasisi her şeyi bıraktı propaganda yapıyor olmaları kesinlikle doğru değil. Yapabilirler. Başbakan ve bakanlar, siyasi partinin yöneticileri, o partinin görüşleri doğrultusunda taraf olabilirler. Ama Cumhurbaşkanı olamaz, baş danışmanları, bölge müdürü, vali, kaymakam taraf olamaz. Bunların hepsi devlet memurudur. Cumhurbaşkanının dokunulmazlığı var ama baş danışmanları hakkında savcılara da çağrıda bulunuyorum. Bu konuda nasıl tarafgir olan kamuoyunda boy boy beyanatlar verebilirler? Ben ödüyorsam, benim vergimle onun maaşı ödeniyorsa, taraf olamaz tabii" dedi.

Anket sonuçlarına itibar etmediğini, ancak kendilerine gelen anket sonuçlarında 'hayır' oylarının açık ara önde olduğunu gördüğünü öne süren CHP'li Sındır, şöyle konuştu:

"Devlet ve millet karşı karşıya gelmiş. Devlet bütün organlarıyla, devlet yönetimi, bütün yapı, bürokrasi üzerinden 'evet' kampanyası yürütüyor. Karşıda da millet devletin korunmasından mahrum kalmış, savunmasız milli mücadele gibi 'hayır' kampanyası yürütüyor. Son derece adaletsiz devletin bu yapısı elini çeksin kampanyadan o zaman millet, kararını versin. En büyük adaletsizlik, haksızlık ve yasadışılıktır. Devletin gücü ve baskısıyla gazeteler televizyonlar üzerinden etki yaratılmak isteniyor. Ama yapamıyorlar, 'evet' kampanyasında panik bundan kaynaklanıyor. Biz bu algıyı evet yönüne dönüştüremiyoruz paniği var çünkü cumhuriyet, demokrasi bu milletin zihninde var. Hiçbir algıyla o zihinlerden çıkmaz."

Referandum sonucunu kararsız seçmenin belirleyeceğini belirten CHP'li Sındır, "Dip dalgası var. Sessiz bir çoğunluk var. Kararsızlar, kararını vermiş olsa bile devletin yönetenlerin bütün kuruluşlarıyla kampanyaya dahil etmeye çalışmasından korku var. Kararsız seçmenin, sandıkta kararının büyük oranda 'hayır' olacağı yönünde beklentim var. Sessiz çoğunluğun sandıkta gereğini yapacağını düşünüyorum. Bu millet egemenliğini 1920 yılında meclisinin açılmasıyla, saraydan alıp mimlete devretti. TBMM çatısı altında bu millet, bir daha egemenliğini tek kişiye devretmeyecektir. Millet yine kendine tutacaktır" dedi. 

 

CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır, kentin geçmişte Demokrat Parti, Adalet Partisi gibi muhafazakar gelenekten geldiğini hatırlatarak, İzmir halkının, cumhuriyete sahip çıkan, herkesin inancına, etnik kimliğine sahip çıkan ulusal bütünlüğü seven kişiler olduğunu vurguladı. Sındır, "Şimdi. AKP'ye, MHP'ye, HDP'ye oy veren insanlar da var. İş milli egemenliğin korunmasına gelince İzmir halkı yumruk gibi iradesini sandıkta gösterecektir. İradesini bir tek adama teslim etmeyecektir. Bu kararlılığı gösterecektir" dedi.
 

Editör: Haber Merkezi