Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından kurulan “Yaklaşık Sıfır Enerjili Binalar Eğitim ve Danışmanlık Merkezi” hizmete açılacak.
Avrupa Birliği Horizon 2020 Araştırma ve Teknolojik Gelişim programları desteği ile kurulan merkezin açılışı 20 Haziran 2017 Salı günü saat 17:00’de Ege Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde gerçekleşecek.
Ege Üniversitesi Yaklaşık Sıfır Enerjili Binalar Eğitim ve Danışmanlık Merkezi, inşaat sektörünün tüm aşamalarında görev alan mimar, mühendis, tekniker, işçi ve karar mekanizmasında yer alan yetkililere eğitim verecek, uzmanlaşmalarını sağlayacak. Proje kapsamında merkezde, 600 işçiye, 120 tasarımcıya ve 180 inşaat sektörü temsilcisine eğitim verilecek.
Projede, Türkiye, Bulgaristan, İrlanda Almanya, Çek Cumhuriyeti, Ukrayna ve Romanya’dan 12 partner yer alıyor. Projenin Türkiye ayağı, Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından yürütülüyor.
Prof. Dr. Türkan Göksal Özbalta öncülüğünde yürütülen projede Doç. Dr. Alper Sezer, Doç. Dr. Gözde İnan Sezer, Doç. Dr. Yusuf Yıldız görev alıyor.
Proje ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Türkan Göksal Özbalta , “Avrupa'da binalar toplam birincil enerji kullanımının yaklaşık yüzde 40'ından, karbondioksit emisyonlarının yüzde 36'sından sorumludur. Ülkemizde ise konut sektörü yüzde 31 oranı ile enerji tüketiminde sanayi sektöründen sonra en büyük paya sahiptir. Önümüzdeki dönemlerde de tüketim miktarının önemli ölçüde artacağı öngörülmektedir. Bu nedenle binalarda enerjinin daha verimli kullanılarak, tüketimi azaltacak bina türlerine ihtiyaç duyulmuştur. Günümüzde, ‘sera gazı emisyonlarının azaltılması’, ‘küresel ısınma’ ve ‘sürdürülebilir kalkınma’ gibi ifadeler çokça kullanılmaktadır. Bu konulara ilginin artması, bina sektörünü de enerji verimliliği açısından olumlu yönde etkilemektedir. Özellikle Avrupa ülkelerinde Binalarda Enerji Performansı Direktifi’nin yayınlanmasından önce, yeni bina kavramlarının geliştirilmesi konusundaki çalışmalar inşaat sektöründe enerji verimliliğinin gerekliliğine vurgu yapmaktaydı. 2010 yılında direktifin revize edilmesinden sonra ise standartlaştırılmış düşük enerjili bina kavramlarının oluşturulması ülkeden ülkeye değişiklik göstermekle birlikte hali hazırda hızlı gelişerek ‘yaklaşık sıfır enerji bina’ kavramını ortaya çıkarmıştır” dedi.
Prof. Dr. Türkan Göksal Özbalta, “Düşük enerjili binalar, petrol, doğalgaz, kömür vb., fosil kökenli yakıtların kullanımını azaltacağını, yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artırmayı böylece sürdürülebilir binaların yaygınlaşması ile de kalkınmaya katkı sağlamayı amaçlar. Binalarda enerji verimliliğinin sağlanmasının birçok yolu vardır. Temel olarak yeterli kalınlıkta ısı yalıtımı kullanmak, ısı köprülerini önlemek, istenmeyen hava kaçaklarını azaltmak ve enerji verimli mekanik sistemler kullanmak bunlardan birkaçıdır” diye konuştu.
Günümüzde önemi giderek artan bina tiplerinden bir tanesinin yaklaşık sıfır enerjili binalar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özbalta, “Avrupa Birliği politikalarına bakıldığında üye devletlerin bina stoklarını yaklaşık sıfır enerjili binalara dönüştürmeye ve kamuoyunu örnek eylemler benimsemeyi teşvik etmektedir. Avrupa Birliği mevzuatı çerçevesinde yaklaşık sıfır enerjili binaların günümüzde önemi artmakta ve Avrupa Birliği binalarda enerji verimliliği düzenlemelerini güçlü bir şekilde desteklemektedir. Yüksek enerji verimli bina uygulamaları ve eğitim merkezleri, yaklaşık sıfır enerjili bina sayısını arttırmayı hızlandırmak açısından önemlidir çünkü ilgili örnek binalar pratik deneyim sağlayarak uygulamada karşılaşılan problemleri azaltabilir. Ayrıca teoride araştırılan ve başarılan verimlilik ölçütlerinin gerçek bina uygulamalarıyla ortaya konması bina kullanıcıları için büyük önem arz etmektedir. Bu tarz binaların maliyetinden, nasıl göründüğüne kadar olan konuların örnek uygulamalarla gösterilmesi kullanıcıların daha çok ilgisini çekmektedir. Türkiye geneline bakıldığında yaklaşık sıfır enerjili binaya örnek bir bina henüz bulunmamaktadır” dedi.
